Kadınların günü mü gerçekten?

8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun. Yazarken, söylerken ne kadar kolay değil mi? Kutlu oluyor mu peki gerçekten?

Bu gibi özel günlerde çeşitli etkinlikler düzenleniyor, kutlamalar, tebrikler, mesajlar vesaire.

Kadınlar gününü bir gün kutlamak yetiyor mu peki?

Kadınların beklediği günlerinin kutlanması, hediye alınması değil aslında.

Kadınlar var olmak istiyor, yaşamak istiyor, ‘eşit’ haklarla ‘eşit’ şartlarda çalışmak istiyor.

Toplumda ‘kadın’ bilincinin ‘insan’ olarak var olmasını istiyor.

Ben bu satırları yazarken kim bilir kaç kadın öldürüldü, kaç çocuk zorla evlendirildi, kaç genç kız erkek terörüne, tacizine, şiddetine maruz kaldı?

Yazdıklarım sadece Yozgat’ı veya ülkemizi kapsamıyor.

Dünyanın dört bir köşesinde kadınlar var olmaya çalışıyor.

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre 2022 yılı Şubat Ayı’nda 23 kadın öldürüldü, 21 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu.

Kadın Cinayetlerinde katillere karşı uygulanan ‘iyi hal indirimi’ ile vicdanlar sızladı, katiller serbest kaldı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da kamuoyunun beklediği bu konu ile ilgili umut verici bir açıklama yaptı.

Bozdağ, “Sırf duruşmada mahkemeyi etkilemek maksadıyla yapılan rol kesmelere, oynanan tiyatrolara son veriyoruz. Kravat taktı, boyun büktü, el bağladı gerekçeleriyle veya mahkemeye sunulan bu rol ve algı nedeniyle indirim yapılmayacağına dair yasaya açık ve net yasa koyuyoruz” dedi.

Umudumuz en azından katillerin bu tür bahanelere sığınmadan gerekli cezayı alması.

Son olarak. Biz varız. Kadın olarak toplumun her yerinde varız, var olmaya devam edeceğiz.

Geleceği aydınlatacak kız çocukları yetiştiriyoruz, yetiştirmeye devam edeceğiz.