Kene ve KKKA Hastalığı ile Mücadele ?

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı
hayvanlarda bulunmakta olup herhangi bir belirtiye sebep olmamaktadır. Hastalık etkeni taşıyan kenelerin insanla teması durumunda, insanlarda bir hastalığa neden olmaktadır.

Hastalık özellikle havaların ısınmasına bağlı olarak Nisan- Ekim ayları arasında önemli bir halk sağlığı problemidir. Bu virüsün neden olduğu ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgular ile seyreden kene kaynaklı bir enfeksiyondur.

Hastalığın tedavisinde etkin bir ilacın olmaması, etkinliği kanıtlanmış bir aşısının da bulunmaması, korunma önlemlerinin alınmasını ve hastalığın bulaştırıcısı olan kenelerle mücadeleyi ön plana çıkarmaktadır.
Hastalıktan korunma ve kenelerle mücadele için şu gibi tedbirler alınmalıdır: 
 
Kenelerin herhangi bir mücadele yöntemi ile tamamen yok edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle kenelere karşı kişisel korunma en etkili yöntemdir. Kenelerin bulunabileceği yerlerde, bacakları kapatan kıyafetler tercih edilip uzun kollu giysiler giyilmeli, pantolonlar çorapların içine sokulmalı ve kapalı ayakkabılar giyilmelidir. Ayrıca açık renkli kıyafetler kene tespitini kolaylaştıracağından tercih edilmelidir.
 
Vücudun açıkta kalan yerlerine böcek uzaklaştırıcı maddeler sürülmesi de yararlı olacaktır. Günlük çalışmalar sırasında vücut (koltuk altı, kulak içi, ve çevresi, göbek deliğinin içi, dizlerin arkası, saç ve kıllı bölgelerin içi ve çevresi, bacak arası, bel bölgesi başta olmak üzere) kene yönünden sık sık kontrol edilmeli; akşam eve dönüşlerinde mutlaka ayrıntılı bir vücut muayenesi yapılmalıdır.

Ayrıca çocuklarda kene tutunması yönünden anne babalar tarafından günlük olarak kontrol edilmelidir.
 Kene tespiti yapılmış ise; vücuda tutunan kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riski de o ölçüde azalacaktır. Bu nedenle kişinin keneyi vakit kaybetmeden çıplak elle dokunmadan hızla en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
 
 Vücuduna kene yapışan kişiler 10 güne kadar ani başlayan ateş, baş ağrısı, yoğun halsizlik, bulantı ve kusma gibi şikayetler yönünden kendilerini izlemeli, böyle bir şikayetin olması durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.
 
 Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla üzerlerine sigara basmak, kolonya veya gazyağı dökmek doğru değildir.

Özellikle dağlık, ormanlık alanlarda hastalığın yaygın olduğu göz önünde bulundurularak çiftlik hayvanları, kene kaynağı olabilecek diğer yabani hayvanlardan ( yaban tavşanı, kirpi, domuz, deve kuşu ve bazı kuşlar ) uzak kalınmalıdır.      
                                                     Özellikle riskli bölgelerde mera hayvancılığı yapılan işletmelerde Nisan-Ekim ayları arasında hayvanlar üzerinde mutlaka kene kontrolu ile tespiti halinde hayvanlarda ve ahırlarda kene mücadelesi yapılmalıdır.

Hayvanların ilaçlanmasında mümkün olduğu ölçüde bu ilaçların uzun süre etkili olanları tercih edilmeli, ilaçlama şartlarına uygun olarak yapılmalıdır. Sığırlar birinci ilaçlamadan 4 hafta sonra yeniden ilaçlanmalıdır.
 
Hayvanların mümkün mertebe kapalı alanlara alınarak ilaçlanması ve ilaçlamadan sonra bir-iki saat bekletilmesi gerekir.
 Barınaklar için yerde ve duvarlarda uzun süre kalabilecek akarisidler  buharlaşma etkisi de dikkate alınarak püskürtme-pülverizasyon şeklinde kullanılmalıdır. Mümkün olduğu ölçüde bu ilaçların uzun etkili olanları tercih edilmeli.
 
Görevi nedeniyle risk grubunda yer alan kişiler, hayvan veya hasta insanların kan ve vücut sıvıları ile temastan kaçınmalı; temas edilecekse mutlak eldiven, önlük, gözlük, maske gibi koruyucu önlemler almalıdır. Bölgemiz de maalesef bu konuda risk altındadır.