Kolay paranın kurbanları…

Hayatı sanallaştıran insanoğlu ticareti de sanallaştırdığı gün, kolay yaşam arzusu da zirveye ulaştı.
Sanal dünyanın getirdiği kolaylıkları hayata tatbik edenler gerçek alemde kazanırken, tam tersi kolay yaşam arzulayanların da sonu oldu.
Zenginliği ziyadesiyle yaşayıp, el ense kazanç sağlayanlar oldu mu?
Oldu.
Kolay yöntemi kolay para kazanma,
Zoru kolaylaştırmayı kazancı kolaylaştırma olarak ağılandığımız gün yanıldığımız gün.
Şans oyunlarına uzak bir adam olarak, son dönemde çıkan sanal para muhabbetine çok fazla ilgi duymadım.
Kolay para, sanal para, görünen para, görünmeyen para.
Özellikle gençler, kolay kazancın hesabını yapan insanoğlunun en zayıf bölümü.
Yaratıldığı günden bu güne kolay yaşamın arayan, çok parayı kolay yaşamın sırrı olarak gören bir yapıya sahibiz.
Çok para, kolay yaşamın sırrını mı oluşturuyor sizce.
Etrafıma bakıyorum Yozgat’a…
Yetmiyor Ankara’daki ortamlara…
Umut ile umutsuzluk arasındaki bir yerde kolay paranın arayışı hakim durumda.
Özellikle ekonomilerin daralması insanların paraya ulaşma arzusunu artırıyor. Kolay kazanma hayali kolay kaybetmenin de yollarını açıyor.
Ve bugün kaybettiklerinin esiri olmuş insanların sayısı giderek artıyor.
Özellikle sanal para uygulamasının yaygınlaşması ile insanlar parasının katlanarak artacağı günü beklerken kaybettikleri günün yokluğunda kayboluyor.
Yuvalar yıkılıyor, hayatlar bitiyor, nefesler kesiliyor.
Hayatını sanal kazancın peşinde gerçek acılara mahkum bırakan öyle çok insan var ki.
Sonumuz ne olur, nereye gider bilinmez ama artık birileri insanlara alın teri ile kazancın az da olsa lezzetini yaşayarak, yaşatarak öğretmeli.
Yoksa çıkışı olmayan bir girdabın pençesinde kaybolacağız.


TAYYIBIN YAPTIRDIĞI HASTANE…

Dün günümün büyük bölümünü hastanede geçirdim.
Türkiye’nin ilk şehir hastanesi olan Yozgat Şehir Hastanesi’nde önceden aldığımız iki ayrı doktor randevusu ile hastanedeydik. İşimiz saat 15.00 gibi bitti.
Annemle hastaneyi bir köşeden diğerine arşınladık durduk. Şükür işlerimiz kolaylıkla bitti, sonuçların iyi gelmesi keyfimizi daha da düzeltti.
Hastaneden çıkmak üzereyiz asansöre bindik annem, “Allah razı olsun bu hastaneyi de Tayyıp yaptı değil mi” dedi.
Annem Tayyip’i, Tayyıp olarak telaffuz eder. Sayın Cumhurbaşkanı’na hastane vesilesi ile ayaküstü kazandırdığı hastaneden ötürü dua etti.
Geçmişteki hastanelerin neden olduğu çileyi yaşamış bir insan başka kim bilebilir şehir hastanesinin kıymetini dedim kendi kendime.
Siyaset bir yana millete hizmetin karşılığı dua ve minnet olarak geri dönüyor.
Onu bilir onu söylerim…
Ne diyelim isimler gider eser kalırmış, Şehir Hastanesi de bu eserlerden bir tanesi.
Emek verenler varolsun.