Son günlerde yine gündemdeyiz. Hatta ülkenin manşetinde.
Siyasetin karanlık, kısır çekişmeli, rant devşiren dünyasına kurban edilmiş bir şehrin basın mensubu, evladı olarak karşınızdayım bugün.
Eğer bu yazıyı okuyor ve nüfus kaydınızın bir yerinde Yozgat yazıyorsa aynı kaderi paylaşıyoruz demektir.
Neresinden tutsam, neresinden başlasam, neresinden konuşsam bilemediğim bir konu var elimde.
Olayı kısaca hatırlayacaksak olursak:
Bir video görüntüsünün AK Parti’ye muhalif bir TV kanalında yayınlanması ile Türkiye’nin gündemine taşındık. Ama bir gün öncesinden video görüntüsünde yer alan isim olan AK Parti Merkez İlçe Başkanı Kürşat Kılıç, partiden istifasını açıklamış, bunu da işlerinin yoğunluğuna başlamıştı.
Ve Cumartesi günü TV kanalında gazeteciler inanmak istemediğimiz hatta görmek istemediğimiz görüntüler üzerinden AK Parti ile uyuşturucuyu yan yana koyan ifadelerle Yozgat özelinde siyasi hamleler yapıyordu.
Siyaset bu. Elbette ki rekabet olacak, elbette ki yarış olacak, oy kotarma uğruna farklı adımlar atılacak.
Ancak bu kez sadece bir siyasi parti üzerinden değil Yozgat özelinden de konuşuluyordu olay.
Video kaydında, uyuşturucu madde kullandığı için sızmış bir siyasetçi, ondan bir şekilde rant devşirmek için kamerasının kaydına basan insanlar vardı. Ve devamında farklı bir/birden fazla siyasi partinin canhıraş (!) hamleleri.
Neresinden bakarsanız bakın çirkinlik akan bir olay!
Kürşat Kılıç, olayın ardından açıklamada bulundu ve kesinlikle komplo kurbanı olduğunu söyledi.
Olay artık zamanla öyle bir hal aldı ki, gerçek mi komplo mu kısmına bakamaz olduk.
Siyasi linç büyük bir camiayı zan altına bırakıyor, yetmiyor şehri karalıyordu.
Ne hikmettir bilinmez, olumsuz olaylar Yozgat’ın üzerine şak diye yapışır. Yıllarca ağızlarda sakız olur.
Şuan yaşananlar da bunun bir tezahürü.
Kürşat Kılıç, bir Yozgatlı, insan, baba, neredeyse her gün yolda karşılaştığımız bir şahsiyet.
Ortaya çıkan görüntüler üzerinden bir siyasi partiyi vurmak, karalamak elbette ki en kolayı.
Zor olanı ise neden olduğu tahribat sadece siyasi değil.
Kişinin yaşantısına, toplumsal yapıya, ilişkilere ve Yozgat’a zarar veren bir olay…
Görüntülerin kamuoyuna yansımasının ardından hem Yozgat Emniyeti hem de Kürşat Kılıç, olayın komplo olduğunu, sorumluların kanunlar nezdinde hesap soracağını açıkladı.
Evet ortada bir görüntü var ama görüntünün öncesine ve sonrasına dair hiçbir bilgi yok elimizde.
Bu durum bir komplo ise hem bir insana, hem bir şehre, hem de bir siyasi oluşumun içinde olan insanlara yapılmış bir kıyımdan öte değil.
Lütfen ifadelerimi doğru eksenden değerlendirmeye çalışın.
Bu işin partisi yok kıymetli hemşerilerim; MHP, CHP, İYİ Parti, Sadet vesaire.
Ne fark eder?
Bu olay komplo olsun ya da olmasın, başta konunun muhatabı AK Parti olmak üzere, siyasi partilere ağabeylik eden, referans olan, yol gösterici pozisyonunda bulunanların bir kez daha mevcudiyetlerini bir kez daha gözden geçirmeleri, çek etmeleri gerekiyor.
Hem konu özelinde hem de dışında bir sonuca varacak olursak, siyaset artık ‘benden olan’ değil, bizden olan; liyakat ehli, makama değer katan, milleti kucaklayan, ehil insanlar üzerinden yürümeli.
Unutmayın, et koktu, yetmedi tuz da koktu…