Yüce Allah’ın bütün insanlara hitabeden Cebrail (as) vasıtasıyla indirdiği kelâmı olan Kur’an, Arapça olarak indirilmiştir. “İşte böylece biz onu Arapça bir Kuran olarak indirdik…” (Taha suresi, 113. ayet.) Kur’an’da olan mucizevî anlatım, güzellik, etkileyicilik ve çok yüksek edebî zevk ancak onu dikkatle okumakla anlaşılır. Onu okuyan kimse doğrudan doğruya Allah’ın kelamını dinlemiş ve Allah ile muhatap olmuş demektir. Bu çok şerefli muhataplığı kazanabilmek için Kur’an okumayı öğrenmek gerekir. Sevgili Peygamberimiz (sav), “Sizin en hayırlınız Kur’an'ı öğrenen ve öğretendir” (Buhari) buyurarak Kur’an öğrenmenin büyük faziletine işaret eder.
Kur’an’ın anlatım ve üslublarındaki güzellik, söz sanatlarındaki zenginlik, az sözle pek çok şeyler anlatması, kalp ve ruhu etkisi altına alan akıcı ahengi, harf ve kelimelerinin seçimindeki ruhu okşayan zevk gibi birçok özellikleri onun mucizevi özelliğidir. Bütün İslam âlimleri, Kur’an’ın bu belağat seviyesine insanların yetişemeyeceği konusunda görüş birliğine varmışlardır. Bundan dolayı, peygamberimizin en büyük mucizesi Kur’an’dır. Çok kimseler, sadece Kur’an’ı dinlemekle “Bu güzel söz asla bir insan sözü olamaz. Bu ancak Allah kelâmıdır.” diyerek Müslüman olmuşlardır.
Bütün insanlar toplansalar Allah’ın sözü kadar güzel ve mükemmel bir söz söyleyemezler. Kur’an buna şu ayetle işaret eder: “…Andolsun insanlar ve cinler bu Kuran'ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.” (İsra suresi, 88. ayet.)
Peygamberimiz’in Kur’an okumanın fazilet ve değerine işaret eden pek çok hadisleri vardır.: “Kullar Allah’a ondan nâzil olan şu Kur’an’la yaklaştıkları gibi hiçbir şeyle yaklaşamazlar” (Tirmizi)
“Kur’an’ı okuyunuz Muhakkak ki o, kıyamet günü dostlarına şefaat edici olarak gelecektir.” (Müslim)
“Hangi evde Kur’anı Kerim okunursa orada bolluk, bereket, çoğalır, şeytanlar uzaklaşır ve melekler oraya hücum eder”. (Ebu Hureyre)
“ Herhangi bir cemaat bir evde toplanıp da Kur’anı Kerim okur aralarında mukabele ederse kalpleri sükunet bulur, rahat eder. Allah’ın rahmeti onları kaplar, melekler onları kuşatır, Allah Teala da onları kendi nezdindekiler arasında zikreder.”( Ebu Hureyre)
Tarih boyunca Müslümanlar, Allah’ın kelâmı olan yüce Kur’an’a çok büyük önem vermişler; Bir ibadet aşkıyla okumuşlar, ezberlemişler, dinlemişler, yazmışlar, öğrenmiş ve öğretmişlerdir.
Kur’anı hatmetmenin önemi hakkında Peygamber efendimiz şöyle buyurur: Bir defasında kendisine, "Ey Allah'ın Resûlü, Allah'a hangi amel daha sevimlidir?" diye sorulduğunda “Kur'ân'ı başından sonuna okuyup, bitirdikçe yeniden başlamaktır” cevabını vermiştir. (Tirmizî)
Kur’an okuyan kişilerin ona olan saygı ve hürmetlerinin bir göstergesi olarak abdestli olmaları gerekir. Allah, bunu Kur’an’da şöyle emretmiştir: “Ona ancak tertemiz olanlar dokunabilir” (Vakıa suresi, 79. ayet.) Ayrıca Kur’an’ı güzel okuma kuralları demek olan “Tecvid Kaidelerine” uygun bir şekilde, yavaş yavaş ve mümkünse manalarını da anlamaya çalışarak okumaktır. Kur’an’ı özenle okumaya işaret eden bir ayet-i kerimede Allahü Teala şöyle buyurmuştur: “…Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku.” (Müzzemmil suresi, 4. ayet.) Ahlakınız güzel ibadetleriniz makbul Cumanız da mübarek olsun !..