Liberal Parti, bu dönemde iç çatışmalarla boğuşurken, Lloyd George'un liderliği sorgulanmaya başlandı.
1922 genel seçimlerinde Lloyd George'un partisi büyük bir yenilgi aldı ve bu durum, hükümetin destek kaybına yol açtı. Koalisyon hükümetini sürdürmede yaşadığı zorluklar, İşçi Partisi ve Muhafazakâr Parti ile olan ilişkilerinde gerginlik yarattı. Kamuoyunda, savaş sonrası ekonomi ve sosyal sorunların çözümünde yetersiz kaldığına dair bir algı oluştu ve bu da seçmen güvenini azalttı.
Sonuç olarak, Lloyd George'un istifası, hem parti içindeki bölünmelerin hem de kamuoyundaki destek eksikliğinin bir sonucu olarak ortaya çıktı. 1922'deki bu olay, Birleşik Krallık siyasetinde önemli bir dönüm noktası olarak kaydedildi ve Lloyd George'un siyasi kariyerinde sonun habercisi oldu.