Makalelerim 141 Hz. Eyyüb Aleyhisselamın Kıssası 3

Geçen haftaki kaldığımız yerden HZ EYYÜB ALEYHİSSELAM ‘ ın çileli hayatını anlatmaya devam ediyorum. .

HZ EYYÜB PEYGAMBER in karısı yiyecek alıp getirmişti. HZ EYYÜB PEYGAMBER de bunu nasıl aldın parayı nerden buldun bana bunları anlatmazsan bende getirdiğin bu yemekleri yemem dedi. Karısıda mecbur kaldı anlatmaya başını açtı. Karısının saçlarının kesilmiş olduğunu gördü.. HZ EYYÜB ALLAH’ a şöyle yakarışta bulundu. “ RABBİM bu dert bana dokundu. Sen merhametlilerin en merhametlisisin.!”

İBN EBİ HATİM ABDULLAH B UBEYD B ÜMEYR’ in şöyle dediği rivayet olunur. EYYÜB’ ün iki kardeşi vardı. Birgün yanına geldiklerinde fazla derecede koktuğundan ötürü yanına yaklaşamamış biraz uzağında durmuşlardı. Biri ötekine şöyle demişti. “ CENABI ALLAH EYYÜB ‘ ün bir hayır yaptığını bilseydi onu böyle belaya uğratmazdı. “

HZ EYYÜB A.S bu sözden çok rahatsızlanmış ve şöyle demişti. “ ALLAH ım bir yerde aç bir kimse bulunduğunu bildiğim halde bir gece bile olsa tok yatmadığımı biliyorsan beni doğrula “ EYYÜB ün doğru konuştuğunu söyleyen bir sensin gökten geldiğini o iki kardeşi işittiler. Sonra EYYÜB e şöyle dedi. “Allah’ım bir yerde çıplak bir kimse bulunduğunu bildiğim halde benim iki gömleğim olmadığnı ve mutlaka birini o çıplağa giydirdiğimi biliyorsan beni doğrula. “ HZ EYYÜB ün doğru konuştuğunu söyleyen bir sesin gökten geldiğini o iki kardeş işittiler. Sonra HZ EYYÜB secdeye kapanarak şöyle dedi. ALLAH ım senin onuruna yemin ediyorum ki, sen bu belayı üzerimden defetmedikçe ben, başımı secdeden kaldırmayacağım. “ evet hastalığı vücudunu terketmeye kadar başını secdeden kaldırmadı.

İBN EBİ HATİM ile İBN CERİR TABERİ dediler ki ; YUNUS. B A’ LA ENES B MALİK ten rivayet ederek PEYGAMBER imiz S.A.V in şöyle buyurduğnuu söyledi. “ ALLAH ın PEYGAMBERİ EYYÜB ün hastalığı on sekiz yıl sürdü. Yakın uzak herkes onu terketti. Sadece en yakınlarından iki arkadaşı onu terketmediler. Sabah akşam ona uğrarlardı. ( Günün birinde biri ötekine dedi ki ; “ Biliyormusun ? vallahi EYYÜB dünyalarda hiç kimsenin işlemediği bir günah işlemiştir. “ dinleyen arkadaş sordu. İşlediği günah nedir.? “ öteki dedi ki; “ öyle bir günah işledi ki on sekiz seneden beri RABBİ ona merhamet etmedi. Ve sıkıntısını gidermedi. “ Yanına vardıklarında, arkadaş dayanamayıp bunu EYYÜB e anlattı. EYYÜB da şu karşılığı verdi. “ ne dediğini anlamıyorum Yalnız CENAB I ALLAH biliyor ki ben, birbirleriyle tartaşan iki adama uğrayacağım. Onlar ALLAH ı zikrederler. Bende evime donüp ALLAH hakkında doğru olmayan şeyler söylenmesin diye onların günahlarının affı için gerekeni yapacağım. “

Bugünkü anlatacaklarım bundan ibaret olup, haftaya kaldığımız yerden devam etmek üzere yazımı Karacaoğlan’ın SABAHTAN UĞRADIM BEN BİR GÜZELE adlı şiriyle bitiriyorum. Hepinize selamlar, saygılar, sevgiler.

SABAHTAN UĞRADIM BEN BİR GÜZELE

Sabahtan uğradım ben bir güzele

Ağlatmadı güzel güldürdü beni

Ben güzelden böyle vefa ummazdım.

Ak göğsün üstünde kondurdu beni

Bir hoş durur eda naz gibi

Arkasında saçı tel tel saz gibi

Has bahçe içinde top nergis gibi

Karalar mı giydin al ın üstüne

Alma alma yanakları al gibi

Boyu uzar gider selvi dal gibi

Seherde açılan gonca gül gibi

Sandım kan damlamış karın üstüne

KARACAOĞLAN