Bir gün Peygamber efendimiz bir sohbetteyken bir kişi peygamber efendimize bir
komşusu olduğunu komşusunun çok Saliha bir kadın abdestsiz gezmediğini namazını
eksiksiz kıldığını hemen tüm ibadetleri yerine getirdiğini söyledi lakin bir yanlışı var
dediler.
-Peygamberimiz nedir diye sorduğunda...
Tüm bu ibadetlerine rağmen evinde bir kedisi var onu aç bırakıyor dediler.
-Peygamberimiz efendimiz vallahi cehennemliktir dedi.
Kıymetli okurlar; dinimizin kıldan ince kılıçtan keskin olduğunu biliriz ve öyle de söylenir
ya demek ki cennete gitmenin tek şartı namaz kılmak dini görevleri yerine getirmek
değilmiş, evet ibadetlerimizi eksiksiz yerine getireceğiz ama cümle mahlûkata da faydalı
olmak için elimizden geleni yapmamız gerekiyor.
Buradaki kıssadan aslında çıkan şu Allah Celle celalühü diyor ki, sen 5 vakit namazını da
kılsan bir canlıya merhamet etmiyorsan ben de sana merhamet etmem.
Hani hep derler ya İslâmiyet merhamet dinidir diye, evet İslâmiyet merhamet dinidir ama
İslâmiyet ayrıca korku dinidir de eğer korku dini olmasaydı Allah Celle celalühü
cehennemi yaratır mıydı?
Komşusu açken tok yatan bizden değildir diyen bir peygamberin ümmeti olarak
hangimizin hangi komşumuzun sıkıntısından haberi var ki?
Toplum olarak öyle yozlaştırıldık ki ne komşudan haberimiz var ne akrabadan ne de
üzerimize düşecek olan dini görevlerimizden, varsa yoksa dünya varsa yoksa maddiyat
varsa yoksa gösteriş.
Koca bir ömür yaşadın da ne getirdin diye sorulduğunda ne cevap vereceğiz hiç
düşündünüz mü?
Siz hiç ölüm döşeğinde iken benim altınlarımı getirin benim paramı getirin,
tapularım var onları getirin görmek istiyorum diyeni duydunuz mu?
O döşek de keşke şu iyilikleri de yapabilseydim keşke gönüllere dokunabilseydim diye
pişmanlıklar içinde kalırsın ama iş işten geçmiş olur ve keşkelerle ölüp gidersin.
Keşkelerle ölmemek için elimiz boş gitmemek için çaba göstermeliyiz. İmkânımız ve
zamanımız varken bir şeyler yapabiliriz...
Vesselam Ömür tükeniyor, hesap zamanı yaklaşıyor.