Mevcutların şansı...

Rakipleri şanssız olarak nitelendirmiyorum; ancak mevcutlar, ellerindeki kozu iyi kullanırlarsa, koltuğu kaptırmazlar, aksine ikinci dönemleriyle farklı bir yolculuğa evrilirler.

Daha önce de konuştuk; mevcut belediye başkanları, başkan adayı gibi değil, "başkan pozisyonunda" süreci yönetmeyi başarırlarsa, öncelikle seçmenin bakış açısındaki yerlerini muhafaza etmiş olurlar.

Beş yıldır belediye başkanı olan, şehrin emini sıfatıyla, oy versin vermesin, toplumun kabullendiği bir belediye başkanının, bir anda başkanlık koltuğu için yarışan aday pozisyonuna düşmesinin seçmende yarattığı durumu düşünün.

Travma desem çok mu abartmış olurum?

Peki, aday gibi olmayacak da, bir belediye başkanı bu yarışın neresinde olacak?

Yarışın hizmetler kısmında olacak! Asla makamının ağırlığından, başkan kimliğinden ve duruşundan ödün vermeden yarışa dahil olacak. Vaatlerini konuşurken, 5 yılda yaptıklarını, hakikatin vesikası, belgesi, delili olarak ortaya koyacak. Her birini ayrı ayrı irdeleyecek, nedenleri ve sonuçlarıyla, dünün vaatlerinin nasıl olguya dönüştüğünü gösterecek. Böylesine sağlam bir temel üzerinde, görevine taviz vermeyen bir belediye başkanı olduğunu, mesaisine 31 Mart'tan sonra da devam edecekmiş gibi, canla başla sahip çıktığını gösterecek.

Tüm bunları yaparken bir kez olsun paniklemeyecek! Ayakları yere basmayan, havadan vaatlerle "olursa olur, olmazsa zaten yapmak zorunda değilim" kafasında olmayacak! Bu tür durumları seçmen iyi analiz ediyor, daha doğrusu, gerçeği sanal vaatlerden pekâlâ ayırt edebiliyor.

Bunun yanında, rakip başkan adaylarının ayakları yere basmayan projeleri, sözde vaatleri karşılık buluyor mu?

Yok, bulmuyor! Durumu biraz da "bekâra karı boşamak kolaydır" sözünden bakıp, üfürükçü projelerin sahiplerine itibar etmiyor.

Hülasa, mevcut belediye başkanları, ellerinde çok büyük bir kozla süreci yürütüyor. Ya da yürüttüğünü zannediyorlar! İkisi arasındaki ince çizgi; makamın farkındalığı ile hareket etmekten, paniklemeden, yangından mal kaçırıyormuşçasına hareket etmeden bu ince çizginin üzerinde yürüyebilen mevcut başkanların şansı yüksek.

Baktığımızda, mevcut başkanlarda çoğunluk; AK Partili ve MHP'li belediye başkanlarında. Her iki siyasi parti, her ne kadar Cumhur İttifakı'nın birer parçası olsalar da, Yozgat'ta ciddi bir rekabet içindeler. MHP, mevcutları korurken yenilerini almak için, AK Parti içinden ama bir şekilde aday gösterilmemiş ya da uzun süredir dışlanmış isimler üzerinden iddialı bir sürecin içine girdi. Bundan da ses getiren adımlar attı mı?

Evet, attı!


AK Parti, Sorgun, Akdağmadeni, Sarıkaya, Yerköy gibi daha önce kaybettiği geniş alanlarda yeniden hakimiyet kurmanın peşinde.

Eğer mevcutlar, akıllı ve ayakları yere basan bir duruştan taviz vermezlerse, hata yapmazlar ve üfürükten projelerden medet ummazlarsa, seçim zorlu geçer. Rakipler ise, sadece partinin amblemine değil, bileğinin gücüne, aklına, inancına ve mazisine güvenmeli.

Tüm bunlarla halka doğru kanalda ulaşabilmeliler. Fazla uzatmaya gerek yok; bu seçim, aklını kullanan ve partisinin logo değeriyle birlikte hareket edenleri öne çıkaracak.

Eğer bir kayıp yaşanırsa, bu ya aklını kullanamamalarından ya da baştan yanlış aday gösterilmelerinden kaynaklanacaktır.