Nasılsınız?

Şu sıra koskoca bir ülke aynı yanıtı veriyoruz; üzgünüz.
Duygularımız hem üzgün yüklü hem karma karışık.
Bu bir kabus olsa da uyansak dediğimiz ve bir türlü inanmak istemediğimiz bir sinema filminin içindeyiz sanki.
Yüreğimiz yangın yeri. Öyle bir sabaha uyanık ki bir daha hiç uyumamak üzere.
Dünya tarihinde görülmemiş bir deprem vakası vuku buldu topraklarımızda. Canlar gitti canımız yandı. Öyle bir yangın ki söndürecek su yok bu dünyada.
10 ilde yaşanmış olsa da bu yıkımda tüm ülke molozların altında kaldık.
Gözlerimiz yaş dolu her an, yüreklerimizde sızı, kalplerimiz duada.
Nasılsınız diye soruyoruz bir birimize ama öylesine, adetten, laf olsun diye.
Hepimiz aynıyız, üzgün, çok üzgün, gönül dünyamız acılar dünyası oldu.
DÜNYAYA BİR MİLLET OLMANIN MANASINI GÖSTERDİK
İnsanlığın dünya üzerinde sınandığı çok büyük bir depremle imtihan oluyoruz.
Acıların tarifi, hüznün ifade şekli yok. Çok büyük bir yıkımla mücadele ediyoruz.
Dünyanın içinden geçtiği buhranlı süreçte hangi matematik hesabı izah edebilir yaşanan acıları ve kayıpları.
Matematiğin kayıtsız aldığı bir zaman diliminden geçiyoruz ülke olarak.
Küllerimizden doğuyoruz. Millet olmanın şuuru ile yaraları yaşadığımız acıya rağmen sarıyoruz.
Kanarken her yanımız, hiç tanımadığımız insanlarla buluşuyoruz kardeşlik şuuru ile. Enkaz altında kalanlarla nefesimiz kesiliyor, oradan çıkanlarla nefes alıyoruz.
Dualar ve yardımlar çığ gibi büyüyor, yağmurlar gibi yağıyor.
Millet olmanın şuuru ile bir kez daha insanlığa insan olmanın manasını yaşayarak gösteriyoruz.
DİRİLİŞİMİZ OLSUN
Vefat sayısı artarken yüreğimize dikenler saplanıyor, ateşlerde dağlanıyor,
Gözyaşlarımızı saklamaktan dermansız kaldı bedenimiz, kiminde göz yaşı kalmadı!
İnsan olmanın en büyük sınavını verirken insanca bakabilmek öylesine acı verici ki!
Zor bir dünyada bundan sonra ne olacak?
Molozların altında yok olan, çekip giden canlar gibi mi olacak bir ülkenin kaderi?
Kalbimizin sesini dile getireyim o halde; asla!,
Kalbim acılara gark olmuşken şimdi yeniden başlama zamanı diyor. Bu büyük musibet bir millete bir kez daha millet olmanın hakikatini tam da unutmaya başlamışken hatırlatmadı mı?
O halde uzanan eller havada kalmayacak;
- Devlet milleti ile,
- Millet devleti ile yeniden buluşacak.
Ders almış, alabilmiş olmanın farkındalığı ile yeni Türkiye’yi kurmak, yeniden diriltmek zor mu be kardeşim.
Kalbim hiç ayak basmadığım Hataylı için, Kahramanmaraşlı, Adanalı için hıçkıra hıçkıra ağlayabiliyorsa,
Molozlar altından yeni bir dünyaya merhaba diyen yavrucakları kendi öz evladımızdan farklı görmüyorsa,
Bedenler giderken yeniden bir can olabiliyorsak, evvel Allah küllerinden doğar benim milletim.
Konuşacak çok konumuz, yazacak çok yaşanmışlığımız var!
Mevla bu milleti küllerin doğan yeni bir dünyada var etsin inşallah.
Şimdi nasılsınız dediğimde aynı duygularla yanıt veriyorsak küllerimiz çoktan şekil almaya başlamış be kardeşim.