Öğretmene Şiddet

Eğitim ortamının vazgeçilmezi olan öğretmenin psikolojik yapısı öğrenciyi dolaylı da olsa etkileyen bir durumdur. Öğrencinin eğitim ortamındaki huzuru ve etkinliklere arzu ve istekli katılmasını sağlayacak olan kişi öğretmendir. Öğretmenin çalışmasına yapılacak olumsuz etki, eğitim ortamını da o nispette etkileyecektir.

Sözlü ve yazılı medyada zaman zaman görülen öğretmenden öğrenciye şiddetin tüm öğretmenleri zan altında bıraktığını unutmamak gerekir. Binlerce öğretmen arasından çıkan olumsuz bir davranışın bütüne mal edilerek sunulmasıyla birlikte, konuşan ve yazanların kullandıkları dilde gerekli özeni göstermediklerine rastlanmaktadır. Suça karışan kişinin sergilediği uygunsuz davranış, o kişiyle alakalıdır ve çeşitli sebeplerle öğretmene alerjisi olanların öğretmene yüklenmesinin bahanesi olmamalıdır.

Yöneticilerin öğretmeni, eğitimin vazgeçilmezi görmek yerine belirlenmiş görevleri yerine getiren herhangi bir personel yerine koymaları ve her konuda onun çalışma alanına müdahale etmeleri de eğitimde şiddetin görünmeyen yüzü olarak sayılabilir. Eğitim ortamında çocuğun en iyi düzeyde yararlanmasında baş aktör olan öğretmenin mahremiyetine müdahale edilmesini açıktan şiddet olarak alabiliriz. Bu konuda okul yönetimi tutumu önemlidir.

Yöneticilerin derslik mahremiyetini gözetmeden rastgele girip çıkması, öğrenciler karşısında öğretmeni rencide etmesi sık rastlanan olaylardandır. Öğrencilerle öğretmenlerin toplu olarak bulunduğu alanlarda yöneticilerin doğrudan öğrenciye yapılan sözlü veya fiziki şiddet aynı zamanda öğretmene göndermede olacağından kurumda şiddeti körükleyen etkenlerdendir. Öğrenci veya veliler tarafından dillendirilen şikâyetlerden dolayı, gerçeği araştırıp soruşturmaya gerek duymadan öğretmeni sorgulayan ve tehdit eden yönetici tavrı azımsanmayacak düzeydedir ne yazık ki…

Sınıfta verimli çalışma yapılabilmesi için gerekli eğitim araç gereçlerini teminle yükümlü kurum yönetimi, üzerine düşen görevi yerine getirememesi veya öğretmenin performansını olumsuz yönde etkileyecek tutum ve davranışlarda bulunması dahi bir şiddet unsurudur.

Önemli bir başka etkende; öğretmeni, çocuğunun bakıcısı gibi gören ve her davranışını irdeleyen veli tutum ve davranışları, eğitim ortamının verimini düşürmektedir. Sınıf içi etkinlikler esnasında doğal olan öğrenci öğretmen ilişkisini kendince yorumlayıp öğretmene müdahale etmesi, suç isnadında bulunması, üst yönetimlere şikâyette etmesini eğitim ortamını etkileyen ve öğretmene karşı sergilenen davranış da şiddetin bir başka unsurudur. Velinin sokakta okul bahçesinde hatta sınıfa girerek öğretmene hakaret etmesi ne yazık ki sıklıkla yaşanan olaylardandır.

Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir zamanlar devreye soktuğu, “Öğretmen Şikâyet Hattı” işin tuzu biberi olmuş, öğretmenlerin özgün çalışmalarına oldukça olumsuz etki yapmıştır. Yapılanın yanlışlığın fark edilip hatadan dönülmesi, öğretmenleri nispeten rahatlatsa da velilerde oluşan, öğretmeni şikâyet etme alışkanlığının kalıcı olmasını ortadan kaldırmamıştır.

Son yıllarda sık rastlandığı gibi öğretmene şiddetin bir başka şekli de öğrenciden öğretmene olanıdır. Sözlü veya fiziksel şiddet uygulayan, eğitim ortamının disiplinini bozan öğrencilerin gün geçtikçe arttığına şahit olunmaktadır. Velilerin öğretmene karşı takındığı tutumun bu olayda etkisi görüldüğü gibi öğrencinin kendi eksikliğini giderme hatta kendisini arkadaş grubu içinde kabul ettirmenin yolu olarak da ortaya çıkmaktadır. Burada öğretmenin olması gerektiği gibi tutum ve davranış sergileyememesinin de etkisini belirtmek gerekir.

Toplum olarak uçlarda gezinmeyi çok seviyoruz galiba. Geçmişe baktığımızda nerdeyse gelenek haline gelmiş olan, “Eti senin kemiği benim.” sözü büyük bir evrim geçirerek günümüzde, “Senin, benim çocuğumun psikolojisini bozmaya ne hakkın var.”a uzanan bir anlayışa dönüşmüştür. Birinci cümle ne kadar anlamından saptırarak kullanıldığı için sakat ve yanlışlığıyla eğitim alanına girmemesi gereken bir söz ise, ikincisi de bir o kadar eğitim alanının istismar edilmesine müsait hâle gelmiş olan davranışlardandır.

Kısaca; veliden veya yöneticiden öğretmene, öğrenciden öğretmene yapılan şiddetin hiç kimseye faydası olmadığı gibi eğitim ortamını olumsuz yönde etkileyen ve kaliteyi düşüren olumsuz davranışlardır. Görünmeyen ancak öğretmenin moral ve motivasyonunu olumsuz yönde etkileyen kamuoyu baskısı her şeyin tuzu biberi olmaktadır.

Çocuklarımızın geleceğinin hazırlanmasında önemli bir yeri olan öğretmenin, o düzeyde saygınlığının olmadığı yerde; eğitimde başarı beklemek ne derece doğrudur bilemiyor, kamuoyunun dikkatine sunuyorum…