Orman Yangınları Ülkemiz İçin Oldukça Önemli Bir Kayıptır

Ormanlar; bitkiler ve hayvanlar için doğal bir su kaynağı konumundadır. Kar ve yağmur biçimindeki yağışı ağaçlar; yaprakları, dalları, gövdesi ve kökleri ile tutarak, sellerin, taşkınların olmasını önler. Ayrıca yeraltı sularının oluşmasına yardımcı olur. 

Ormanlar barajların ekonomik ömrünü uzatır, doğal afetleri önler, ülke ekonomisine katkıda bulunur. Yetişkin bir kayın ağacı kökleriyle 10 ton su tutabilir. Ağaçlar yağmurların yeryüzüne direk inmesini, akıp gitmesini önler. Yağmur sularını havzada tutarak korurlar.

Ormanlar insanlara eğlenme, dinlenme ve boş zamanlarını değerlendirme imkanı sağlar. Havası, suyu, doğal görünümleri ve sakin ortamı ile özellikle şehirlerde yaşayan insanları kendisine çeker. Bu yönü ile insanların beden ve ruh sağlığı üzerinde olumlu etkileri vardır.

Ülkemiz flora bakımından oldukça zengindir. Ülkemizde 10.000’e yakın bitki türü mevcut olup bunlardan 3.000 adedi endemiktir. (Yalnız ülkemizde yetişir) Avrupa’ da endemik bitki türü sadece 2.650’dir.

Türkiye'de her on orman yangınından dokuzu insan faktörü sonucunda çıkıyor. Yıldırım düşmesi nedeniyle çıkan yangınlar hem sayı olarak az hem de etkiledikleri alan olarak kısıtlı. İnsan faaliyetleri içerisinde ise en çok yangına neden olan faktörler anız yakma, sigara izmariti, enerji nakil hatlarından çıkan kıvılcımlar, piknik ateşi ve çoban ateşi gibi ihmal-kaza kategorisine giren etkenlerdir. Kasıtlı olarak çıkarılan yangınlar ise sayıca daha azdır.

Son 20 yıla (2001-2020) bakıldığında Türkiye'de her yıl ortalama 2 bin 216 adet orman yangını çıkmakta ve yine ortalama 8 bin 319 hektar orman alanı yanmaktadır. Ancak son yıllarda hem çıkan orman yangını sayısında hem de yanan orman alanı miktarında artış yaşanmaktadır. İklim değişikliğinin etkisiyle önümüzdeki süreçte orman yangınları açısından risk ve tehlike düzeyinin sürekli artacağı tahmin edilmektedir.

Ormanlarımız milli varlığımız, ekonomik değerimizdir. Fatih Sultan Mehmet Han’ın dediği gibi: “Ormanlarımızdan bir dal kesenin başını keseriz!”
Ormanların yanmasıyla birlikte tüm canlılar yanmakta doğada toplu bir katliam yapılmaktadır. Bu suçtur, günahtır. Milli varlığımızı ve akciğerlerimizi yakıyoruz.
Bu konuda “ Orman Kanunu” devreye girmeli ve ormanlarımızı kasıtlı yakanlar cezalandırılmalıdır. Her türlü tedbiri almanın yanı sıra her türlü cezayı da uygulamak gerekiyor.

Devletin alacağı tedbirlerin yanı sıra orman bölgesinde oturan tüm vatandaşlarımız da teyakkuzda olması gerekir. Gördüğü hadiseyi ihbar etmeli, şüpheli her konuya duyarlı yaklaşmalı ve yangın söndürme faaliyetlerine top yekün el birliği ile dahil olmalıyız.

Bu konuda şunu da söylemek gerekirse: Çam ağaçları çok çabuk ve hızlı yanıyor. Bunun yerine yangından sonra zeytin ağaçları, fındık ağaçları gibi ekonomiye ve üretime yönelik ağaçlar dikmek çok daha faydalı olacaktır diyebiliriz. Bu konularda el ve gönül birliği ile fidan dikme kampanyalarına bütün vatandaşlarımız katılmalıdır. Her yıl yanan ormanlarımızın iki katı kadar yeni fidan dikimi yapılmalı ve kesinlikle ormanlık alanlar imara açılmamalıdır.