Oyun içinde oyun!

Dünya değişirken Türkiye’yi bundan muaf tutmak olur mu, olmuyor maalesef.
Dünden bu güne son bir asırlık sürece bakıyorum ne oyunlar dönmüş, ne senaryolar kurgulanmış, ne olağanüstü durumlar yaşanmış ülkemde.
Vatanseverler ile vatanı farklı sevenler kavramı türetilmiş,
Dindarlar ile dini farklı yaşayanlar oluşturulmuş,
Bankerler ile bankerliğin farklı modeli dizayn edilmiş,
İşçi ile patron kavramları arasında dahi ayrılıklar oluşturan bir karanlık düzenden bahsediyorum.
Adına dış güçler mi dersiniz iç işbirlikçiler mi? Bir şekilde zorla, zorla yapamadıklarını sevdirerek pekala bu millete kabullendirmişler.
Ancak o dur ki, bir manevi savunma mekanizması kanla, acı ve gözyaşı ile imtihan olsa da bu milletin istikbalini güvence altında tutuyor.
EKREM İMAMOĞLU GERÇEĞİ?
Ekrem İmamoğlu’nu seçimler öncesinde Yozgat sokaklarında insanlara sormuştuk.
Ne gariptir ki, Sayın İmamoğlu’nun seçimi kazanıp belediye başkanı olacağını Yozgat sokaklarındaki röportajlarımızla tespit edebildik.
Anladık ki, insanlar özellikle mağduriyet karinesi oluşan kişiliklere ne olursa olsun değer veriyor.
Bir filmde hangimiz kaybeden tarafta olmadık ki. Rambo filmlerinde karakterin Amerikalı olması dahi bizi Rambo hayranı ve taraftarı olmaktan geri bırakmadı değil mi?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bu gün hakaret suçundan cezalandırılmış olması belki de bu güne kadar çok fazla rastlamadığımız bir durum.
Genellikle hakaret davalarında hapis cezaları şeklinde bir sonuç çıkmadığını biliyoruz.
Elbette ki takdir makamı yargıdır, onların aldığı her karar bir şekilde yasalar nezdinde şekillenmiştir.
Ekrem İmamoğlu kararı ve sonrasında oluşan hava, bir anda mağduriyet atmosferi oluşturdu. Ne olduğunu anlayamadan tepki için buluşan insanlar beklerken sevinç naraları atanları gördük, şaşırdık.
Ne gariptir ki Sayın İmamoğlu da aynı havada. Tepkiden ziyade mutluluk nişanesi hakim.
Eğer birileri bir mazlum kimliği oluşturmak istiyorsa Sayın Ekrem İmamoğlu’nun yapısı mağdur politikasına çok da uygun değil. İstese de mağdur elbisesi üzerinde durmaz.
6’lı masayı oluşturan siyasi yapılanma başta İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener başta olmak üzere İmamoğlu adaylığı üzerinden beklentiye girse de yaşanan mağduriyet havasının aslında bir balon olduğunu unutmamalı.
Ha, mahkeme bu kararı vermeli miydi, bir belediye başkanından önce bir insana bu tür bir suçtan bu ceza verilmeli miydi, tartışılır.
Aslına bakarsanız AK Parti’nin ve genel başkanı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bu süreçte gönlünden geçen iki aday olduğunu düşünüyorum.
Ve bu isimleri ciddi rakip olarak da görmediği kanaatindeyim.
Biri CHP’nin Sayın Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu diğeri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu.
Her ikisi de halkın yüzde 51 halk desteğini alarak Cumhurbaşkanı seçilir mi, soru işareti.
Şuan için Sayın Cumhurbaşkanı mahkemenin kararına ilişkin bir açıklama yapmadı.
Tavsiyem süreçle ilgili açıklamasını iyi dinleyin, emin olun satır aralarında gerçek mesajı verecektir.