Özü Ve Sözüyle Âşık Veysel

“Üçyüz onda gelmiş idim cihana,/Dünyaya bakmadım ben kana kana,/Kader böyle imiş çiçek bahane,/Levh-i kader kara yazmış yazımı./Genç yaşımda felek vurdu başıma,/Aldırdım elimden iki gözmümü..."Talih çile kader sözü bir etmiş,/Her nereye gitsem gezer peşimde." demekte.

KB HAGEM Genel Müdürü olarak, bakan onayı ile,1993 yılında Veysel'in ölüm tarihi olan 21 Mart günü başlayan haftayı ilk defa "Âşık Veysel'i Anma ve Ozanlar Haftası" olarak bir genelgeyle illere duyurduk. Sivrialan köyünde bulunan eski evi onararak müze haline getirdik ve torununu görevli olarak müzeye aldık. I995'de Cumhurbaşkanlığı'nda ozanlar-âşıklarla özel anma geceleri yapıldı. Asırlardır köklü bir şekilde devam eden" Ozanlık-Âşıklık geleneği köklü ve sonsuz halk kültürünün temelidir.

Halk edebiyatımıza ve müziğimize özel olarak damgasını vuran Veysel için, sayısız çalışma yapıldı, kitaplar yayımlandı, belgeseller yapıldı, radyo ve TV proğramları yapılmaya devam etmekte.

"Beni hor görme gardaşım,/Sen altınsın ben tunç muyum,? /Aynı vardan var olmuşuz,/ Sen gümüşsün ben sac mıyım ?"

Veysel hakkında eserler yazan araştırmacı Metin Turan," Veysel, hem gelenektir, hem de yanidir" diyor. 20 Yüzyıl geleneksel halk şiirimizin en güçlü temsilcisi olan Veysel için söylenenler onun önemini ve geleceğini de dile gitirmekte.

Toprağın ozanı Veysel, "Aslıma karışıp toprak olunca,/Çiçek olur mezarımı süslerim."diyor.

Cahit Öztelli," Veysel, A.Kudsi Tecer ve B.Kemal Çağlar gibi koruyucular buldu ve edebiyat tarihi içinde yerini aldı," diyor.

Yaşar Kemal," Köylü yanını kırarak bir başkaldırma şairi olduğunu görecekler... Büyük ustası Yunus gibi Veysel'in de selamı her dem üstümüzde olacak..."demekte.

Ünlü şair Gülten Akın," Veysel, ikilemleriyle, görev şiirleriyle,yetkin bir inceliği taşıyan şiirleriyle, sazıyla sözüyle bilinçli, yetkin ozanların yetişmesine kendi ölçüsünde katkıda bulunmultur," diye özetlemekte.

"Ben gidersem adım kalır /Dostlar beni hatırlasın /Düğün olur bayram gelir /Dostlar beni hatırlasın..."

21 Mart 1973'de aramızdan ayrılan ama gönüllerden, dillerden ayrılmayan Âşık Veysel'i rahmetle anıyor ve hiç bir zaman unutmuyoruz. Baharın müjdecisi “Nevrûz”da çiçekler ve ışıklar içinde uyusun.