Rebiülevvel ayı müslümanlar için önem teşkil eden özel aylar arasında yer alıyor. Bu yıl 29 Ekimle başlayan Rebiülevvel Ayı'nın 12. gecesinde Hz. Muhammed (s.a.v) dünyaya gelmiştir. Rebiülevvel ayı aynı zamanda hicri takvimin üçüncü ayıdır.
Hz. Peygamber’in doğum, hicret ve vefatının Rebîülevvel ayında ve pazartesi gününde olması bazı araştırmacılarca, rebîülevvel ayının Araplar’da bolluk ve bereket ayı sayılması ve eski medeniyetlerde pazartesi gününün ayın yaratıldığı gün kabul edilmesiyle irtibatlandırılarak İslâm’da ibadet vakitlerinin belirlenmesi bakımından ayın önemli bir yeri olduğu, hilâlin Müslümanlar için sembolik bir anlam taşıdığı ve bunun evrenle insanın kaderi arasındaki ilişkiye işaret ettiği ifade edilmiştir.
"Rebî" kelimesi, Arapça'da "bahar" anlamına gelir. Buna göre, "Rebiülevvel" aynın kelime anlamı "evvelki bahar" şeklindedir. Bir sonraki ayın isminin "Rebiülahir" (sonraki bahar) olduğu da dikkate alındığında, Rebiülevvel ayının kelime manası biraz daha iyi anlaşılacaktır.
İslam peygamberi Muhammed 12 Rebiüevvel 571 yılında doğmuştur. Yine 12 Rebiullevvel 632'de ahiret alemine göçmüştür. Hicret, 12 Rebiulevvel 622'de sona ermiştir.
Resulullah (s.a.s), bu ayda dünyaya geldiği için, ayların şereflilerindendir. Çoğunluğun kabul ettiği görüşe göre, Resulullah (s.a.s), bu ayın on ikinci gününde doğmuştur. Doğum vakti sabaha yakın bir zamandır. Bunun için bu gün, günlerin en sevinçlilerinden kabul edilerek değerlendirilir. Bundan dolayı, Resulullah (s.a.s) için yazılan mevlidler ve diğer eserlerde Rebiulevvel ayının bu günü özel bir değere sahiptir.
Süleyman Çelebi'nin mevlidinde bu tarih şöyle zikredilir: "ol Rebiulevvel ayın nicesi-on ikinci gice isneyn gicesi". Rebiülevvel ayının böyle bir olayın tarihi olması, müslümanların bu ay içerisinde, bilhassa on ikinci gecesinde ihtiyaç sahiplerine ikramlarda bulunarak, Resulullah (s.a.s)'in hatırasını canlı tutmaya çalışmalarına sebep olmuştur.
Safer ayının sonlarında Hz. Ebûbekir’le birlikte Sevr mağarasına sığınan ve 1 Rebîülevvel’de buradan ayrılıp Medine’ye doğru yola çıkan Resûl-i Ekrem 8 Rebîülevvel Pazartesi günü Kubâ’ya varmış ve burada Kubâ Mescidi’ni inşa etmiştir. 12 Rebîülevvel’de Medine’ye hareket etmiş, Rânûnâ vadisinde ilk cuma namazını kıldırdıktan sonra aynı gün Medine’ye ulaşmıştır. Bu ayın içinde Mescid-i Nebevî’nin inşasına başlanmıştır.
İslam dininde kutsal gün ve gecelerle ilgili yapılacak dua ve ibadetler bellidir: Bunları şöyle sıralayalım: Kur’an okumak, meal ve tefsirleri ile meşgul olmak; dini kitapları ve hadis kitaplarını okumak; Peygamberimizin hayatını okuyup araştırmak; kaza ve nafile namazı kılmak; fakir, yetim ve yoksulları görüp gözetmek ve yardım etmek; anne,baba ve yakın akrabayı ziyaret edip Gönüller’ini almak; ihlas ile dua edip Yüce
Mevladan tüm Müslümanlar için af dilemek...olarak özetleyebiliriz.
NOT: Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor ki; “Kim bu ay girildiğini birbirine haber verirse Cennete girer.” Cinsinden yapılan hadis nakilleri sahih değildir! Sahih ve doğruluğu ispatlanmamış bir sözü Peygamberimize mal etmek de bidattir! Bilerek yapılırsa günaha girilmiş olur! Sahih hadis kitaplarında böyle bir hadis mevcut değildir.