Proje Fabrikası Başkent Anadolu Palatformundan Görkemli Kültür Evi Açılışı

Ankara Meclisinde cömertlik, misafirperverlik, güleryüz ve sadakatli dostluk denilince herkes Yukarı Kese Köyünden bahsediyordu. Gelenek, görenek, saygı ve nezaketin hakim olduğu bu güzel köy, Kızılcahamam kültür ve geleneklerini en orijinal haliyle yaşayıp, yaşatırken, genetiği bozulmamış güzel huylara sahip insanlarıyla, ikram, sohbet ve muhabbet adına gönüllere hükmediyorlar.

Çarşıda, pazarda, bağda-bahçede, şehirde, kasabada nerde bir Yukarı Keseli görseniz samimi davranışı, sıcak üslubu ve sevimli simalarına akrabamsı bir yakınlık hissediyorsunuz. İnce ruhları, zarafetleri, adaletli tutumları ve tevazu abidesi şahsiyetleriyle hepside güvenilir kimliklere sahipler. Çocuğundan büyüğüne hatırnaz ve babacan olan Yukarı Keselilere kim olursanız olun, nerden gelirseniz gelin hanelerine gönül rahatlığıyla misafir olabilir, çekinmeden acım, susuzum diyebilir, konuk kimliklerinizle başlarına taç olursunuz.

Dernek Başkanı Faruk ALTUN diyor ki; “Ana yoldan sapıp Yukarı Keseye girdiğinizde sizi görüpte sofrasına buyur etmedik kimse kalmaz. Zaten kalsa birbirini ayıplarlar. Gelenek dediğimiz kültür, yılların birikimiyle şekillenen, aile ve toplumun birlikte besleyip büyüttüğü değerler silsilesidir. Benim köylülerim yaşadığı yere aidiyet duyguları eşsiz, milli ve manevi değerlerine özünden bağlı, vatanımıza fedakar kıymetleri, kasketli filozofları, olumlu olumsuz her konuda analitik yorumlarındaki felsefi üstünlükleri ve yüzü batıya dönük bilge insanlarıyla tanınır.” diyor.

Dağı Taşı zümrüt ormanlar, şifalı sular ve tarifsiz güzelliklerle süslü bu cennet köye toplumsal duyarlılığı yüksek, sosyal kültürü kapsamlı, birbirinden vatansever gönüllerce projelendirilip hayata geçirilen bir Kültür Konağının açılışına katıldık.

Ülkesi ve milletine olan aşkıyla, durmadan, yorulmadan koşuşturan, kurumu ve kurullarıyla her konuda Türkiye’nin önünü açan analitik bilimsellikte projelere imza atan Ankara Meclisi ve Başkent Anadolu Platformu Genel Başkanı Mehmet AKYOL’un gayretleriyle gerçekleşen bu görkemli buluşma adeta bir düğün havasında geçti.

Başkan AKYOL’un hayal projem diyerek, “Her ilçeye bir kültür evi” adını verdiği bu güzide hizmet, tersine göç, köy kültürü, tarım ve üretimin canlanması hedeflerine odaklanıyor ve Ankara Büyükşehir Belediyesinin maddi ve teknik imkanlarıyla gerçekleşiyor. Uzun ve zahmetli koşuşturmalarına şahit olduğumuz ve ilkini haklı olarak doğup büyüdüğü Köyüne yaptıran AKYOL, nimetlerle süslü bereketli topraklarına bizleride davet etti, güleryüzlü, cömert gönüllü köylüleriyle tanıştırdı. Misafirperverlik, dostluk, tevazu ve erdemde yarış eden birbirinden güzel Yukarı Keseliler ise inanın gönlümüzü fethettiler. Hepside asaletli bir incelikle gün boyu refakatimizde oldular. Büyük-küçük, sevgi-saygı hiyerarşisi ve kesintisiz izzet ikram sarmalında muhteşem bir gün geçirdik.

Tarihi zenginliği, estetik dekoru ve kültürlü insanlarıyla ülkemizin en yeşil coğrafyası konumundaki Kızılcahamam bu mevsimde bile göz kamaştırıyordu. Tarih sayfalarından aşina olduğumuz Alicin Manastırı, Çıkrık Göleti ve etrafındaki billur güzellikler hepimizi büyüledi. Köroğlu Dağları, Sakarya Irmağı'nın kollarından Kirmir Çayı, Ankara'ya içme suyu sağlayan Kurtboğazı, Eğrekkaya ve Akyar barajları bölgenin diğer güzellikleri. İlçe merkezindeki düzlük alan eksikliğinden sıkışık bir yerleşim mevcut. Bu yüzden dağ yamaçlarına doğru sürekli bir genişleme eğilimi var. Roma döneminden beri kullanıldığı saptanan Kızılcahamam kaplıcalarının ünü Türkiye sınırlarını aşmış. Soğuksu Millî Parkı, termal zenginlikleri, nitelikli otelleri, maden suları, tarihi yerleri ve renkli festivalleriyle bir turizm ve şifa merkezi konumunda.

Kızılcahamlılar şanslı ki; özüyle, sözüyle herkese güven veren, insanına muhabbet ve samimi hislerle bağlı Mehmet AKYOL gibi, has karakterli bir değerleri var. Gayretli, kararlı, yenilikçi, vizyon sahibi bu güzel insan kısmen ilerlemiş yaşına rağmen köyü, köylüsü, ili, ilçesi ve ülkesi için gece gündüz çalışıyor. Ayrıca şehrinde ve ülkesinde işsiz, eğitimsiz, konutsuz ve çaresiz insan bırakmama azmiyle oluşturduğu muhteşem ekiple ilginç projeler üretiyor. Enerjisinin kendisine dua olarak dönüşmesi için emeğini, yüreğini halkından esirgemiyor. Kızılcahamamlılara da şehrini sevdirerek, Türkiye’nin en özel insanları oldukları bilincini yerleştirmiş ve haklı olarakta tüm güzel gönüllerin birleşme noktası olmuş. Öyle zannediyorum ki bu dürüst ve onurlu başkan daha da muvaffak olacak.

Kendiyle, kentiyle, sivil toplum kuruluşları, iş ve sermaye çevreleri, siyaset, bürokrasi ve hizmet üretebilecek tüm argümanlarla barışık; taraftar, muhalif her bireyle Kızılcahamam sevdasında birleşip ortak hareket etme yetisi ve iletişimine sahip bu dehayı inşallah siyaset arenası keşfedip tüm Türkiye’nin yararına sunar.

Yukarı Kese Köylülerinin hepside birbirinden kültürlü, konuksever, zarif ve nezaketli insanlar. Kamuoyunda Başkanların Kralı olarak bilinen Yukarı Kese Dernek Başkanı Faruk ALTUN, bölge tarihi ve köklü gelenekleriyle ilgili tüm belge ve bilgileri sağlıklı kaynaklardan rafine ederek gün yüzüne çıkarıyor. Ait oldukları Oğuz Boyları ve Türkmen oymaklarının tarihi bağlarını, soy kütüklerini, ve unutulmaya yüz tutmuş ferfene sohbetlerini orijinaline en yakın formatta yaşatmaya çalışırken tüm illerin ilgisini çeken eşsiz tanıtımlara imza atıyor. “Geçmişin izlerini kaybeden toplumlar gelecekte yok olmaya mahkumdur” sloganıyla yola çıkan ekibiyle şehri, tarihi, örf ve adetleriyle övünüyor, yeni kültür merkezlerinde oluşturdukları mini etnografik müzelerini zenginleştirebilmek için duyarlı hemşehrilerinden destek bekliyor.

Genel Başkanlığını Mehmet AKYOL’un yaptığı Başkent Anadolu Platformu ve Ankara Meclisi siyaset, sanat, bürokrasi, basın, akademik camia ve hukuk profillerinden oluşan çok elit ve imrenilir bir ekip. Kurulları ve kurallarıyla objektif kriterlere uygun çok analitik projeler üretiyorlar. Üstelik bu projeler sadece Ankarayla da sınırlı değil. Eğitimden istihdama, tarımdan teknolojiye, kültürden sanata akla gelen gelmeyen onlarca fizibilite ve etüdü mevcut imkanlara tam uyumlu teknik yenilikler üzerinde durmadan çalışıyorlar. Akademik donanıma sahip her branşta akil, yetkin ve seçkin teknokratlarıyla Türkiye’nin önünü açacak örnek çalışmaları var.

Mehmet AKYOL demişken; Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut ÖZAL’ın en yakın danışmanı, basın ve bürokrasi tarihinin efsanesi bu güzel insan güler yüzü, ince kişiliği ve eşsiz yardımseverliği ile tüm Türkiye’nin gönlünü ve güvenini kazanmış çok dürüst ve çalışkan bir değer. Bilge kimliği, sosyal faaliyetleri, şehri, ilçesi ve mesleği adına yaptığı tüm gönüllü koşuşturmaları ile kendini ülkesine feda etmiş bir Türkiye sevdalısı.

Her alanda liyakatlı kadroların ve kusursuz projelerin tesisi ideallerindeki örnek çalışmalarıyla Türk dünyasına sürekli heyecan katan bu ekibin hizmetleri ve kutsi emekleri ne yazıkki bazı niteliksiz oluşumlar tarafından kopyalanıyor ve emeksiz ranta dönüşüyor. Bunun için tüm Resmi kurumların sadece Ankara’nın değil, Türkiye’nin değeri ve zenginliği olan Ankara Meclisi ve Başkent Anadolu Platformu’nu sahiplenerek emek ve başarılarını tescil ettirip kollamaları gerekiyor. Bakanlık, Valilik, Belediyeler ve ilgili tüm kuruluşlar bu güzide oluşumları gururla sahiplenip, övmeli ve ödüllendirmeli kanaatindeyim.

Pırıl pırıl sokakları, estetik coğrafyası ve otantik dokusuyla Yukarı Kese tam bir sayfiye alanı Herkes köyüne aidiyet duygusu ve sevgiyle bağlı. Bu cennet köye misafir olan ekibin bilgisi, görgüsü ve cömert misafirperverliklerine hayran kaldığı güzel insanlardan biride bizlere sürekli refakat eden Muhtar Şahin BÖLÜK kardeşimizdi. Kendisine sunacağımız teşekkürlerin tarifini bulamıyorum.

Milli birlik ve beraberliğimize yönelik toplumsal duyarlılık ve bölgesel tanıtım adına eşsiz güzelliklerle süslü bu programın içeriği milletimize farkındalık açısından çok etkili bir mesaj niteliğindeydi. Yukarı Kese Kültür Konağının açılışında kimler yoktu ki; Hitabeti, zarafeti ve usta kalemiyle ülkemizin en saygın tarihçi yazarlarından sunucu Funda GÖKÇEN, TBMM eski başkanlarından Hasan KORKMAZCAN, TBMM eski başkan vekillerinden İçişleri Eski Bakanımız Mehmet GAZİOĞLU, Milli Savunma Eski Bakanımız Barlas DOĞU, Ulaştırma Eski Bakanlarımızdan Enis ÖKSÜZ, DSP Eski Genel Başkanı Devlet Bakanı Dr. Zeki SEZER, Eğitim Camiasının Saygın İsmi Elmas YAĞMUR, Başkanların Efsanesi Musa AYAN, Başkent Anadolu Platformu İdari Koordinatörü Mehmet BAKİ, YÖK Denetleme Kurulu Üyesi Prof.Dr. Eyup BEDİR, Ankara Meclisi Tarım Akademisi Başkanı Prof.Dr. ALİ AKMAZ, Ankara Meclisi Derneği Genel Başkan Vekili Prof. Dr. MEHMET TEKİN, üslubu ve birikimine hayran olduğumuz kıymet Prof Dr. ESERGÜL BALCI, Yenifakılı Kültür Platformu Başkanı İşadamı Ramazan İLER, THM Sanatçısı Nursen KELEŞ, Biyolog Kezban YÜRÜMEZ, Orta Anadolu Kültür Tarihçisi Serpil YÜRÜMEZ, Batı Karadeniz Kültür Tarihçisi Şengül ALP, AKI-Der Kadınlar Meclisi Başkanı Canan Avşar UZUN, Hukukçu Meral Demirhan DÖNGEL, Hasbek Kültür Platformu Başkanı Mehmet DURNA, milletvekilleri, akademisyenler, yargı, basın, iş dünyası, akademik camia, bilim, sanat, siyaset ve sivil toplum platformlarından onlarca kıymet programa iştirak ettiler. Seymen ekipleri, mehter takımları, sanatçılar, yazarlar hepside Çıkrık Göletinin muhteşem manzarasında ilham depoladılar.

Üzüldüğüm bir noktayıda size anlatmak istiyorum. Ünlü spiker ve tarihçi Funda GÖKÇEN Hocamla, Yukarı Kese’de renkli kimliklerinde iştirakiyle, irtibatta olduğumuz Tv kanallarında yayınlatmak üzere Kızılcahamam tarihi ve kültürü konulu bir röportaj yapmak istedik fakat o kargaşada maalesef gerçekleştiremedik. İnşallah muhtarımız, Dernek Başkanımız ve duayen organizatör Mehmet AKYOL hocamızla birlikte bu muhteşem Kültür Konağında bir Ferfene sohbeti ortamı bulur ve bu güzide köyü dünyaya tanıtırız ümidindeyim.

Güzel insanlar, terör, pandemi, savaşlar, ekonomik krizler, siyasi sıkıntılar, uluslararası çalkantılar vs. gibi iç karartan haberlerin sıklıkla duyulduğu bu günlerde, küçükte olsa Türkiye adına umut veren böyle fedakar güzellikleri görünce inanın hepimiz huzur buluyoruz.

Biliyorsunuz ki, ülkemiz insanının artan refah seviyesi, istikrarlı büyüyen ekonomimiz, üretim, istihdam, tarım, ulaşım, sanayi ve endüstriyel alanlardaki hızlı kalkınmamız, dünya pazarına hakim gelişmiş ülkeler ve tarihi düşmanlık besleyen kinci ülke ve örgütler tarafından kıskançlıkla izlenilmekte. Pirinç çuvalındaki beyaz taşlar misali içimizde, yanımızda, yakınımızda üstün kamufle tekniğiyle yuvalanmış art niyetli gruplarla, terör örgütlerinin geleceğimize ve cennet ülkemize yönelik yıkım amaçlı sinsi girişimleri, milletimizin sağ duyusu ve hayır dualarıyla herzaman bertaraf ediliyor. Üstelik şükürler olsun ki hepimizin birbirimize daha da kenetlendiği birlik ve beraberlik ruhu ve duygusu her seferinde dahada güçleniyor.

Gün geçtikçe kıymetini daha da çok anladığımız millet ve milli değerlerimizle, ülkemiz, ülkümüz ve ilkelerimize sadakatimiz perçinleniyor. Demokrasimize saygı, milli duruş ve hayırlı üretimlerin göstergesi olan böyle elit programlar, insanımızın gerektiğinde nasıl fedakar güzellikler ve kahramanlıklar yapabileceği konusunda hepimize gurur ve güven tazeletiyor.

Binlerce kişiyi ağırlayan gönlü güzel, yüreği özel vatansever Yukarı Keselilere kucaklar dolusu çiçek, gönüller dolusu selamlar gönderiyorum. Ahirete intikal etmiş kıymetlerinize Allah’tan rahmet, yaşayan birbirinden seçkin değerlerine sağlık ve uzun ömürler diliyorum. Hemşehri kimliğinize saygınlık kazandıran yaşattığınız böyle örnek güzelliklerle kazanan sadece sizin köyünüz, ilçeniz ve şehriniz değil, bütün Türkiyemiz olmuştur. Hepinizde baştacısınız ve herzaman gönüllerimizde olacaksınız.