Sadaka verirken niyet

Alim bin Alâ hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 686 (m. 1287)’de vefât etti.
Tatar hânı için hazırladığı Tâtârhâniyye adındaki fetvâ kitabı meşhûrdur.
Bu kitabında diyor ki:
“Alimlerin bir kısmı, misâfir arkasında kılan mukîm, üçüncü ve dördüncü rek’atlarda kırâat etmez, yani bir şey okumaz dedi. Şems-ül-eimme Abdülazîz Halvânî ve başka âlimler kırâat eder dedi.
O hâlde, ihtiyât ederek, okuması daha iyi olur.”
“Yırtık, eski olup kullanılmayan Mushaf yakılmaz.
Temiz beze sarılıp, toprağa gömülür.
Yahut toz gelmeyen temiz, bir yere konur.”
“Gümüş para gibi kullanılan Fülus, yani bakır paraların kıymeti ikiyüz dirhem gümüş veya yirmi miskal altın olduğu zaman, bu paranın zekâtını vermek lâzımdır.
Ticâret niyeti ile kullanması şart değildir ve kıymeti, yani değeri kadar altın verilir.”
Zekâtı anlatırken diyor ki:
“Nafile sadaka veren kimsenin, sevâbının bütün müminlere verilmesi için niyet etmesi çok iyi olur.
Kendi sevâbından hiç azalmadan bütün müminlere de sevâbı erişir Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebinin itikâdı böyledir.”
Hanefî ve Hanbelî mezheblerine göre, namâz ve Kur’ân-ı kerîm okumak gibi yalnız beden ile yapılan ibâdetlerin sevâbı da, böyle hediye edilebilir.
Mu’tezile mezhebi, hiçbiri hediye edilemez dedi.
Şâfiî âlimlerinin sonra gelenleri “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”, Kur’ân-ı kerîmin ve namâzın da meyyite fayda vereceğini bildirdiler. Çünki, Kur’ân-ı kerîm okunan yere, rahmet ve bereket iner.
Bu zaman yapılan duânın kabul olması çok umulur. Farz ve nâfile ibâdetlerin sevâbı, ölülere ve dirilere gönderilebilir.
İbâdeti yaparken, sevâbını başkasına niyet etmek câiz olduğu gibi, ibâdeti kendi için yapıp, sonra sevâbını başkasına hediye etmek de câizdir.
Sevap, hediye edilenlere taksîm edilmeksizin, her birine bütünü kadar erişir. Her çeşit ibâdetin sevâbı, Resûlullahın mubârek rûhuna da gönderilebilir.
Abdüllah ibni Ömer “radıyallahü anhümâ”, Resûlullah için ömre yapardı.
Hâlbuki, bunu vasiyet etmemişti.
İbnis-Serrâc, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” için onbinden fazla hatim okumuştu.
Mubârek rûhu için kurban kesmişti. “Bu hediyelerle derecesi ve şerefi artar” denildi.