Yüzölçümü küçük olmasına rağmen derinliği tam olarak ölçülemeyen bu göl, doğa araştırmacılarının ve meraklı gezginlerin dikkatini çeken gizemli yapısıyla biliniyor.

Gerçekten Dipsiz mi?

Sarıkaya’ya bağlı bir köyde yer alan Dipsiz Göl, adını taşıdığı gibi gerçekten dipsiz mi? Bu soru yıllardır yöre halkının zihninde olduğu kadar, araştırmacıların da gündeminde. Yozgatlı doğa araştırmacılarına göre, göl tabanında ani düşüş gösteren doğal bir çöküntü hattı bulunuyor. Ancak bugüne kadar yapılan incelemeler, bu alanın jeolojik yapısını tam olarak aydınlatabilmiş değil.

Kızılcahamam’da Projeler Görüşüldü Kızılcahamam’da Projeler Görüşüldü

“Taş Atarsan Geri Çıkmaz” Söylencesi

Dipsiz Göl, sadece doğal yapısıyla değil, barındırdığı efsanelerle de dikkat çekiyor. Yöre halkı arasında en çok bilinen rivayetlerden biri, “Gölün ortasına atılan taşın sesinin duyulmaması” efsanesidir. Kimi inanışlara göre göl, altındaki mağara sistemiyle başka su kaynaklarına bağlı. Kimilerine göreyse bir zamanlar burada yaşayan bir köylünün lanetiyle ‘alaca göl’ hâline dönüşmüş. Bölge insanı, göle düşen hayvanların veya eşyaların bir daha bulunamadığını anlatıyor. Bu da halk arasında göle karşı kutsal bir anlam yüklenmesine neden olmuş durumda.

Bilimsel Araştırmalar Yetersiz, Gizem Devam Ediyor

Jeomorfologlar, gölün yapısının yer altı su yolları ve obruk oluşumlarıyla ilişkili olabileceğini düşünüyor. Ancak bugüne dek gölde detaylı bir bilimsel sondaj veya sonar taraması yapılmadığı için bu teori kesin olarak doğrulanabilmiş değil.

Turizm Potansiyeli Büyük

Sarıkaya’daki bu doğa harikası, hem doğal güzelliği hem de taşıdığı sırlarla turistlerin ilgisini çekebilecek bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyelin değerlendirilebilmesi için bilimsel araştırmaların artırılması ve gölün tanıtımının yapılması gerekiyor. Aksi halde Dipsiz Göl, efsaneleriyle gizemini korumaya devam edecek gibi görünüyor.

Editör: Haber Merkezi