Savaşın da Bir Onuru Bir Ahlakı Olnalı Değil mi?

Zaman zaman insanlar ve ülkeler arasında bir anlaşmazlık ve uyuşmazlık yaşanabiliyor. Bunun sonucu savaş ortamına da taşınabiliyor. Bu sebeple tarih boyu binlerce çekişme, binlerce kavga ve savaş yaşanmıştır. Bunların bir kısmı insani bir kısmı da hayvani boyutlara taşınmış insanlık dışı toplu vahşet örnekleri yaşanmıştır. Kim ne derse desin Türk Milletinin ve Müslümanların bu konudaki duyarlılıkları dillere destandır. İnsanlığa ders nitelikte olan ibretlik hadiseleri ile doludur.

Bununla birlikte özellikle bazı ülkelerin ve bazı kavimlerin insanlık dışı vahşice sergilediği katliam sahnelerine tarihi belgeler tanıklık etmektedirler. Bunların sayısını ve adedini sıralamaya kalksak ciritler dolusu eserler yazılabilir.

Türk Milletinin tarihi ise insanlık dersleri ile doludur. Merhametin ve ahlakın, edebin ve haysiyetin destanını yazmış olan Türk Milletinin tarihi canlı şahidi ve şeref belgeleri ile doludur. Türk Milletini Anadolu’dan silip atmak için Çanakkale’yi cehenneme çeviren esir ve yaralı düşman askerlerine dahi insani yaklaşım gösteren ve sırtında taşıyan, yardım eden bizim Mehmetçiğimiz değil miydi?..

İslamın ve onun Peygamberi Hz. Muhammed as hayatı ise insanlık için bir ibret vesikasıdır. Bırakın insanları savaş anında hayvanlara, diğer canlılara ve ekili tarlalara dahi zarar verilmemiş olması bu işin ahlaki boyutunu göstermektedir. Esirlere misafir muamelesi yapan ve hiç bir esire eziyet etmeyen O yüce insan savaşın da bir edebi ve bir ahlakı olduğunu göstermiştir bizlere. Merak edenler hem Türk tarihini hem de İslam tarihini inceleyip araştırabilirler.

Bir de Haçlı Sürülerinin Anadolu’yu yakıp yıktıklarını, insanları kazıklara oturtan zalimleri esir Osmanlı askerlerini asitli suya sokup kör edenleri, uğradığı şehirlerde her türlü vahşeti uygulayan Avrupa ve Haçlı sürülerini düşünün?...

Şimdi aynı zulmü onların torunları Türklere ve Müslümanlara yapıyorlar. Rusların Kırım Türklerine, Çinlilerin Doğu Türkistanlı kardeşlerimize, Hindistanlıların oradaki Müslümanlara uyguladıkları dünkü dedelerinin zihniyetini aynen göstermiyor mu? Çağ değişse de kafa aynı kafa zihniyet aynı zihniyet değil midir !..

Çağımızda yaşanılan ve günümüze yansıyan Filistin- Gazze ve İsrail Savaşı aynı zihniyeti taşımıyor mu? Savaşı bahane edip masum çocukları katletmek, hastanedeki hastaları bombalamak, kadına kıza misket bombası yağdırmak, zulmün ve zalimliğin danıskası değil mi? Oturmuş bir de ahlak dersi veriyorlar: Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinden bahsediyoruz? Tam bir münafıklık ve iki yüzlülük!..

Türk Milletinin ve İslam dininin insani ve ahlaki değerlerini görmemezlikten gelen Avrupalı ve Haçlı kalıntıları barışta da savaşta da sadece kendini insan yerine koyup karşılarındakine hayvanca bir muamelede bulunuyorlar. Bunu da medeniyet ve insanlık adına yaptıklarını söylüyorlar. Bugün Gazze de Suriye de Afganistan da Doğu Türkistan da yaşanılan bu ahlaksız ve insanlık dışı zalimlik hangi zihniyetin ürünü dersiniz ? Filistin ve Gazzeli Müslümanlara uygulanan bu zulmün insani bir yönü var mı? Öyle ya savaşın da bir edebi ve ahlakı olmalı değil mi? Şimdi soralım: insanlara bu zulmü reva görenler insan mıdır yoksa hayvan mı?..