Asayiş

Semih Çelik cinayet planı ne, Semih Çelik defterine ne çizdi?

Semih Çelik'in evinde yapılan aramalarda, cinayetlerin ardından geride bıraktığı bir defter bulundu. Bu defterdeki karakalem çizimleri, oldukça tüyler ürpertici bir içerik sunmaktadır.

Semih Çelik'in evinde yapılan aramalarda, cinayetlerin ardından geride bıraktığı bir defter bulundu. Bu defterdeki karakalem çizimleri, oldukça tüyler ürpertici bir içerik sunmaktadır.

SEMİH ÇELİK DEFTERİNE NE ÇİZDİ?

Özellikle, defterde yer alan figürlerin, İkbal Uzuner’in öldürülme şekline benzer şekilde tasvir edildiği tespit edilmiştir. Bu durum, Semih Çelik’in cinayetleri önceden planlayıp planlamadığına dair ciddi bir şüphe uyandırmıştır.

Çizimlerde, kafası ve bedeni birbirinden ayrılmış figürler, cinayetlerin işleniş şekliyle benzerlikler göstermektedir. Bu tür bir sanatsal ifade, genellikle psikolojik bir rahatsızlığın veya içsel çatışmanın belirtisi olarak yorumlanabilir. Semih Çelik’in bu çizimlerle kendi zihnindeki karmaşayı, öfkeyi veya intikam arzusunu dışa vurmuş olabileceği düşünülmektedir. Bu defter, sadece cinayetlerin bir belgesi değil, aynı zamanda genç bireyin ruh halinin de bir yansımasıdır.

Bu durum, Semih Çelik’in ruhsal durumunun ciddiyetini ve cinayetleri gerçekleştirme motivasyonunu anlamak açısından önemli bir ipucu sunmaktadır. Ayrıca, defterdeki çizimlerin, olayların nasıl geliştiğine dair daha derin bir psikolojik analiz yapılmasını da gerektirmektedir.

SEMİH ÇELİK CİNAYET PLANI NE?

Semih Çelik’in cinayet planı, yalnızca defterdeki çizimlerle değil, aynı zamanda olayların zamanlaması ve işleyiş biçimi ile de şekillenmiştir. İlk olarak, 19 yaşındaki sevgilisi Ayşenur Halil’i (A.H.) boğazını keserek öldürmüş, ardından eski sevgilisi İkbal Uzuner’i (İ.U.) bıçakla altı parçaya ayırarak Edirnekapı surlarına götürmüştür. Bu yöntem, bir kasap olarak sahip olduğu mesleki becerilerin etkisiyle gerçekleştirildiği düşünülen bir soğukkanlılıkla yapılmıştır.

İlk cinayet, genç yaşta bir bireyin neden bu denli şiddet içeren bir eyleme yöneldiğini sorgulatmaktadır. İkbal Uzuner’in öldürülmesi ise, çarpıcı bir şekilde planlı bir cinayet olarak değerlendirilmekte; bu durum, Semih Çelik’in zihninde bu olaylara dair bir strateji geliştirdiğini göstermektedir.

Bu cinayetlerin önceden planlandığını gösteren en önemli unsurlardan biri, defterdeki çizimlerdir. Semih Çelik’in, cinayetleri gerçekleştirmeden önce bu eylemleri zihninde şekillendirdiği ve sonrasında bunları kağıda dökerek kendini ifade etme çabasında bulunduğu anlaşılmaktadır.

Semih Çelik’in bu iki cinayeti işlemek için nasıl bir motivasyonla hareket ettiğine dair henüz net bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, şiddet içeren eylemlerin ardında genellikle derin psikolojik sorunlar ve bireysel çatışmalar yatmaktadır. Bu tür durumlar, hem fail hem de kurban açısından büyük bir trajedi yaratmaktadır.