Sevgi İnsanları birbirine bağlayan en mukaddes bağdır. Onu kullunun kalbine yerleştiren de Cenab-ı Hak’tır. Çünkü Allah, bütün sevgilerin kaynağı ve varlık sebebidir. O kulunu seven ve kulu tarafından da sevilendir. Bu sebeple sevgi ile iman arasında sıkı bir bağ bulunmaktadır. Bu bağı açıklamak üzere Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbiriniz sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.”(Müslim, İman, 93)
Sevgi, aynı zamanda tüm canlıları bir arada tutan en güçlü bağlardan birisidir. Bu bağ sayesinde her çift eşini, her ana yavrusunu, her yavru ebeveynini sever ve her cins varlık kendi, cinsiyle bir arada bulunur. Bizlere aile, köy, şehir, ülke, devlet ve medeniyet kurduran da sevgiden başkası değildir. Nitekim sevginin temelini oluşturan Allah sevgisi ve bu sevginin meyvesi olan günah ve kusurların bağışlanmasına bir ayeti kerime de şöyle işaret edilir: “ De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Al-i İmran 3/31) Sevginin sırf Allah rızası için olması ve bunun izhar edilmesi de önemlidir. Enes b. Malik’ten rivayet edildiğine göre, bir adam Hz. Peygamberin yanında iken oradan birisi geçti. Adam, “ Ey Allah’ın Resulü, ben bu adamı seviyorum.” Dedi. Peygamber (sav) de ona, “Bunu ona söyledin mi?” diye sordu. Adam “Hayır.” cevabını verdi. Hz. Peygamber, “Git, Ona söyle.” Buyurdu. Bunun üzerine adam o kimsenin yanına gitti ve “ Ben seni Allah için seviyorum.” dedi. Öteki adam da “ Beni kendisi için sevdiğin Allah da seni sevsin.” Cevabını verdi. (Ebu Davud, Edeb,112-1139)
Sevgi davranışlarla güç kazanır ve ortaya çıkar. Davranışlarımızdaki incelik, güzellik, tutarlılık ve yapıcılık bizim çevremize olan sevgimizi yansıttığı kadar onları yaratana olan imanımızın da en açık göstergesidir. Sevgi sözcüklere hapsolmuş kuru bir iddia da değilidir. Nitekim günümüzde sevgi sözcükleri şiir, sanat, söz, yazı , şarkı ve türküler de her zamankinden daha fazla kullanılıyor rağmen evimiz, sokağımız ve mahallemiz başta olmak üzere her ortamda şahit olduğumuz sevgisizlik, tahammülsüzlük ve çirkinlikler bunun en açık göstergesidir. Zira dünyevi hırs, çıkar, menfaat ve hazza kurban edilen sevgi, içi boş sözcüklerden öte bir anlam ifade etmez hale gelmiştir. Bugün bunun faturası topluma huzursuzluk, güvensizlik ve kargaşa olarak yansımıştır.
Bütün bu sıkıntıların üstesinden gelme de Kuran ve sünnetin bizlere sunduğu reçete sevgidir. Sevgi iksiri başta Allah ve Peygamber sevgisi olmak üzere bizi birbirimize sevdirip kaynaştıracak, bir arada ve kardeşçe yaşatacaktır. Efendimiz gerçek sevgi ve kardeşliği tesis için bizlere şu tavsiyelerde bulunmuştur:
“ Hiçbiriniz kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe hakkıyla iman etmiş sayılmaz.” (Buhari, iman, 7)
“ Size yaptığınız takdirde birbiriniz seveceğiniz bir şey öğreteyim mi? Aranızda selamı yayınız.” ( Müslim, İman, 93)
“ Birbirinize hediye verin, böylece birbirinizi seversiniz ve aranızdaki düşmanlık gider.” ( Muvatta’, Hüsnü’l – hulk, 4)