Ülke olarak dünya olarak corona virüsüyle mücadele ediyoruz..hepimiz canımızın derdine düştük önce can dedik ..bir taraftan sınırdan şehitler geliyor bir yandan polislerimiz kimlik kontrolü yaparken kavga ayırırken şehit oluyor daha hayatinin baharinda gencecik fidanlar veriyoruz toprağa ..ciğerimiz içimiz yanıyor boğazım düğüm düğüm....biz virüse kıyamet gözüyle bakarken o fidanları yiğitleri toprağa gommekten daha büyük kıyamet mi olur..nasıl kapanacak bu yaralar nasıl soğuyacak içimizde ki bu yangın..Allah im nasıl bir acı nasıl bir yangın yeri..hayalleri umutları amaçları yalan mı oldu şimdi anneleri babaları eşleri çocukları yarım mı kaldı fotoğraflarına bakınca içimiz dağlanıyor..mutlu aile fotoğrafları. Bu gezme yaşı bu çiçeği burnunda olma yaşı bu çocuğunu okula götürme yaşı olgunlaşma yaşı ölme yaşı değil ki bu..ölmek için çok erken..bu acı bambaşka ne unutulur ne avunulur içimde kocaman bir yas kocaman bir ağıt..siz vatandınız siz bayraktınız siz ocaktınız siz gençtiniz siz bahardınız nasıl toprak atarız üstünüze toprak kapatır mi bu acıyı ya da daha acıtır mı tuz basar gibi..nasıl helallik isteriz nasıl af dileriz sizden..kendi derdimize düştük sizin şehadete erdiğiniz haberleri gelirken biz kulağımızı gözümüzü kapattık şehitlerimize rahmet yakınlarına sabır diliyorum affedin bizi..
BELEDİYE DE YOLSUZLUK
Dün gazetede okuduğum bir haberdi...Yozgat belediyesinde 7 kişi hakkında soruşturma başlatıldı mülkiye müfettişleri ve Sayıştay denetçilerince inceleme yapıldı tutulan raporlar cumhuriyet başsavcılığına teslim edildi..7 kişi görevden uzaklaştırıldı..hangi birim olduğunu burdan yazmak istemiyorum ama birim hakkında sürekli şikayet alıyordum Arzu köşende yaz diye sürekli insanlar şikayetlerini dile getiriyorlardı ama hiçbir kanıt delil olmadan ya da gözümle gördüğüm bir olay olmadığı için yazmak istemedim yangına körükle gitmedim bekledim..araştırdım..bu 7 kişiyi burdan suçlamam doğru olmaz içlerinden sadece birini biliyordum ve şikayet sürekli o kişi üzerineydi..ve bir gün seçim zamanı Sayın Kazım Arslanla ilgili bir yazı yazdım o yazımda çok sevdiğim saygı duyduğum bir abimin sözünü paylaştım ertesi gün yazım yayımlandığında yazımı anlamak istediği gibi anlayan ve beni linç etmeye kalkan insan alaycı tavrıyla karşısında herseyden önce bir bayanın olduğunu unutarak yorum yazmış ekmek yedigi Kazim Arslanı kötülüyordu ..bende yoruma sadece Allah helalinden para kazandırmayı nasip etsin yazdım etekleri tutuşarak bana sosyal medyam üzerinden özel mesaj atmış birden Arzu hanim olmuştum cümlesine öyle başlamıştı neden öyle yorum yazdığımı insanların yanlış anlayacağını yorumumu silmemi istemişti kendi aşağılayıcı tutumu yorumu umrunda değildi kurtken birden kuzu olmuştu çünkü yarası vardı özür diledi bende sildim yorumumu..ve adalet tecelli etti küçücük yerde bu neyin doyumsuzluğu neyin cabasıydı simdi alınlarında koca bir leke temizede çıksalar sinek mide bulandırdı bir kere ..böyle nabza göre şerbet verenler dönem adamları bambaşka bir boyut.. Yozgat Belediye Başkanımız Sayın Celal Köse ben esnaf adamım neyin ne olduğunu biliyorum demişti o kişiyi başka bir birime aldı yine ekmeğinden etmedi olay sonuclanana kadar ..aldıkları maaş yetmiyor gibi usulsüzlük yapmak ne demek hak yemek ne demek..o hak bugun boğazınızda kaldı eğer gerçekten de söylenen rakamları yediyseniz doğruysa hakkım varsa şu kadarcık hakkımı helal etmiyorum yazık çok yazık..nereye kadar gidecekti peki bu doyumsuzluk yüzsüzlük hiçbir şey olmamış gibi devam mi edecektiniz..7 kişi gözaltında soruşturma sürerken burda çok şey yazmam doğru değil halbuki yazacak o kadar çok şeyim var ki..

NOT: Çamlık Gazetesi muhabiri emekçisi canım arkadaşım kahrımı çeken Murat Karatekin baba oldu. Mükemmel bir ebeveyn olacağından hiç şüphem yok, güzel eşini ve kendisine kızlarıyla birlikte sağlıklı huzurlu mutlu bir hayat diliyorum.