Sokağımın, okulumun, hastanemin, Çeşmemin, bahçemin ismine dokunma..!!!

“Ya İstiklâlya, ölüm demedik mi”?
Şehitlik, İslâm dininde en büyük mertebedir. Şehitler, Allah katında yüceltilmiştir. Âhirette peygamberlikten sonra en büyük rütbe şehitlere verilmiştir. Günah ve kusurları Allahu Tealâ tarafından affedilmektedir. Ama, bu tazecik körpe bedenler toprak altına vatan, bayrak, istiklâl uğruna girmediler mi? Öyleyse hangi akıllı ismi İstiklâl olan bir okulun ismini değiştirmek ister?
… Ortada fol yok, yumurta yokken, birbirlerine peşkeş çekmek için yapılan gizli propaganda.!!Halka zorla haz etmedikleri bir durumu kabullendirmek. Avrupa’da 100 yıl önce bir tebrik kartındaki mahalleyi bugün gitsen aynı bulursun. Ama, 30 yıl sonra Yozgat’ta doğduğun evin yerini bulamazsın. Bu bütün şehirler için geçerli. Büyük şehirleri hayal bile etmek istemiyorum. Biz köksüz müyüz, kafamızda yerleşik kültürü ne zaman oturtacağız?
…. Sokak adlarının hepsinin bir önemi, bir geçmişi vardır. Son zamanlarda o sokağa ya da okula o adın neden verildigini sorgulamadan değişime gidiliyor. Bir şehirde eskiden gelen yapılar o şehrin geçmişini belgeler. Eski ile yeni arasında köprü kurar. Bu yüzden sokak, okul hastahane gibi hele de tarihi yapıların isimlerini değiştirmek çok yanlıştır. Sokağın veya okulun ismini değiştirdiğiniz zaman, geçmişi ve tarihi yok etmiş olursunuz.
…. Meydan yeri Yozgat’ın kalbidir. Doğduğumuz günden beri, bu isimle anılmıştır. Belleğimize böyle kazınmış ve babalarımız alın terini bu sokakta dökerek evine ekmek getirmiştir. Küfeleri sırtlarında hamallık yapan Nail amca, Ahmet, Mehmet, Ali amcaların alın teri ile o şehir ayakta kalmıştır. Kitaplara, belgelere, bu isimle geçmiş bu isimle hatıralara kazınmıştır. Biz okullarda ağladık, güldük, sevdalandık, öğrendik yaşadık unutmadık. Neden benim okulumun adını değiştiriyorsun? Yozgat şehri bu kadar zengin mi? Kıt kanaat geçinen memura, ameleye, işçiye her geçtiğinde altın satıyoruz, ama sen alamazsın mı demek istiyorsun? Meydan yerindeki eski esnafların, un pazarı‘ndaki esnafların dükkanların isimleri aynı ama sokağın ve caddenin ismi farklı.
….. Neden ya istiklal ya ölüm diyerek ağzı süt kokan kınalı kuzuların kanlarıyla alınmış, özgürlüğünü temsil eden okulun “istiklâl” olan ismini asla hafızada kalmayacak bir isimle değiştiriyorsun.? Yeni bir mahalle yap, yeni isimleri yaşat. Vatan caddesinin ismini “Ali Vefii Pandır”(mekânı cennet olsun) olarak değiştiriyorsun? Kaybolan üç yaşındaki bir çocuk bu ismi nasıl tutacak hafızasında? Neden Cumhuriyet İlkokulu’nu rektörlük olarak kullanıyorsun? Bina mı kalmadı? Sanki Yozgat’ta bin tane tarihi bina var da, hadi bir tanesi rektörlük olsun diyorsun. Binlerce öğrenci yetiştirmiş, her geçtiğinde okulun bahçesinde koşup oynayan, çocuklar görmek, anılarını tazelemek isteyen garibanlara bir darbe indirelim der gibi.
… Yozgat’ta yaşayan her canlı meydan yeri, nohutlu, Devrim ilkokulu, İstiklâl ortaokulu diyor. Ama bunlar “sarraflar caddesi” , “Şahin tepesi”, “Mehmet Akif Ersoy ilkokulu”, “şehid Durmuş Delibaş lisesi” olarak insan aklıyla tarihi ile geçmişiyle dalga geçiyorlar.
İsim değiştirmeyi bilmedikleri gibi yeni isim de bulmayı bilemiyorlar. Burası İngiltere mi? Parkın adına Kentpark diyorsun. İşte geçmiş eline fırsat versene şehidin ismini buraya. Ya sonuna arena ekliyor, ya da park ekliyorsun. Kaymakamın biri çıkıp bir çeşme, bir bina yaptırıyor. Sanki babasının malı gibi gidip kendi ismini veriyor. işte fırsat geçmiş eline şehit bir komando, komutanın, Mehmetçiğin ismini versene..
…. Bazen aklımı oynatırım diye kendime telkinler veriyorum. Sakin ol kızım diyorum. Bir yerde Adıyaman’da bir sokağın isminin Latif Doğan olduğunu duymuştum . O sokaktan geçenlerin “küstüüüüüm küstüm” diye yankılanan sesleri kulağıma gelir gibi oluyor…
‼️Ama ben küsmüyorum sokağımın, okulumun hastahanemin, bahçemin ismine dokunma. Bana anılarıma, gençliğime, küçük esnafıma, bakkal kalaycı, saatçi, fırıncı, kırtasiyeci,bakırcı, terzi, fotoğrafçı, tamirci, nalbant, bıçakçı, lokantacı, şapkacı, kuyumcu, ve daha onlarca alın teri dökmüş emekçinin, öğrencinin, işçi ve memurun geçmişine, yemek yediği, yürüdüğü, oturup ahbabığıyla hasbıhâl ettiği, bir ömrü harcadığı sokağının caddesinin okulunun, hastahanesinin bahçesinin ismine dokunma..‼️