TOKİ Konutlarında Evsiz ve Yurtsuz İnsanlara Öncelik Verilmeli

Geçim şartları oldukça ağırlaştı; hayat pahalılığı insanımızı mağdur eder hale geldi. Gerek gıda gerek sebze fiyatlarına yapılan zamlar gerekse de kiralara yansıyan yüksek zam oranları fakir ve yoksul insanların yaşam şartlarını ağırlaştırdı. Barınma ve kafanızı sokacağınız bir yuva satın alma neredeyse imkansız hale geldi. Bu amaçla başlatılan TOKİ konukları bir umut olarak görülmeye başladı.

Evsiz ve yurtsuz insanlar için başlatılan TOKİ evlerine müracaatlar adeta rekor düzeye ulaştı. Kuralarda çekildi; sevinenler var, üzülenler ve hayal kırıklığına uğrayanlar var. İşin içinde kura olunca bu da doğal; bir kısmına çıkacak bir kısmına çıkamayacak. Çıkan sevinecek çıkmayan büyük bir umutsuzluk yaşayacak. Allah kimseyi evsiz barksız, yurtsuz bırakmasın.

Devlet baba en iyisini yapıyor: insanlara yurt yuva sağlamaya çalışıyor. Bu konuda kriter nedir bilmiyorum ama; düşük gelirli olanlara ve evsiz yurtsuz olanlara öncelik tanınması esas olmalıydı. Eşlerin ev alacak imkanı yada mevcut tapusu olmamalı. Bu kural esas alınırsa mağduriyet azalmış olur deriz. Yani TOKİ konutlarının dağıtımında esas evsiz barksız, yurtsuz yuvasız insanlar olmalı ki asıl amaç gerçekleşmiş olsun.

Şartlar o kadar ağırlaştı ki insanlar ev alma şöyle dursun kirayı ödemi şansları da yok. Artık bankalar ev kredisi veremez halde; kredi verilse dahi bunu geri ödeme şartları ağırlaştı. Fakir ve fukaranın bu ödemeyi gerçekleştirmesi imkansız hale geldi. TOKİ konutlarının asıl amacı fakir fukarayı, garip gurabayı ev sahipliği yapmak olmalı!.. Amaç bu olursa proje gerçek amacına ulaşmış olur.

Günün en önemli bir sorunu daha var: “Kentsel Dönüşüm Projesi”: Eski evlerin yıkılarak yerine depreme dayanıklı binaların yapılması...Devletin niyeti de halis, ancak bu evleri yıkanlar maliyetin pahalılığını gündeme getirerek vatandaşı çok ciddi şekilde mağdur etmeye başladı. Mağduriyetler o kadar arttı ki; mülk sahiplerinin şikayeti arşa ulaştı!...

Devlet baba mülk sahiplerine 18 ay kira desteği sağlıyor. Müteahhitler sözleşme yapıyor sözleşmenin günü doluyor, kira yardımı sona eriyor ama evler teslim edilmiyor. Aynı şahıs bir projesini tamamlamadan ikinci bir yer daha yıkıyor; mağdur olan insanların sayısını artırıyor! Sözleşmenin hiç bir geçerliliği yok. Vatandaş perişan ve mağdur ediliyor. Şartlar geçersiz sayılıyor. Devletin bu konuda yaptırım gücü devreye girmeli ve mağdur edilen halka sahip çıkmalıdır.

Diyeceksiniz ki: şartlar ve maliyetler ağırlaştı. O zaman vatandaşın mağduriyetini de hesap edeceksiniz. Ortada hiç bir şey yok, evleri yıkılmış, umutları enkazın altında kalmış: Siz ne yapabilirim diyorsunuz? Böyle bir sorumsuzluk olamaz. Mülk sahibi fazla kira ödüyorsa, hem de evini oldukça geç teslim ediyorsan, bunun farkını da ödeyeceksin. En azından kirasını...Vatandaş bunalıma giriyor, stres sahibi oluyor. Para kazanan aracı, haklı olan da aracı; yok böyle bir şey. İşte bu konuda devlet baba aracı olmalı, olaya müdahil olmalı, hem Müteahhiti hem de vatandaşını mağdur edilmekten kurtarmalıdır. Günümüzün en önemli sorunlarından biri de budur desek yanlış ifade etmiş olmayız. Buna acil bir çözüm bulunmalıdır.

Ev, yurt, yuva ailenin huzur bulduğu mekanlardır. Dünyada mekan, ahirette iman deriz ya: Aynen öyle imandan sonra aranan huzurlu bir mekandır. Bu konuda devletin attığı adımları yerinde buluyoruz. TOKİ konutları devam etmeli; amaç fakir fukara, evsiz yurtsuz insanlar olmalı ve geri dönüşüm projesi güncellenmeli, iş yapan da iş veren de korunmalı. Vatandaşın mağdur edilmesine vesile olanlar, bu işi suistimal edenler cezalandırılmalı; dürüst çalışanlarda ödüllendirilmelidir.