Üç noktanın hikayesi

Yozgat’ta doğdum, Yozgat’ta okudum ve Yozgat’ta görev yaptım. Kısa süreli de değişik illerde bulundum. Ama bir çok ili gezme görme, inceleme imkanım da oldu. Yozgat’a ve Yozgat’ın insanına laf söyletmedim, söyletmem, söylettirmem.

Yozgat insanını esnafını anlatırken hep eskilerden söz ederiz. Eskilerin dürüstlüğünden, yardımseverliğinden şehir ve şehircilik kültürünün yerleştiğinden övgüyle bahsederiz. Hatta yardımseverliği ve esnaflıklarını da örnek gösteririz. Ne yazık ki o şehirli kültürü zamanla kaybolmuş, yozlaşmış bir kültüre dönüşmüştür. Kendi insanımız da dahil şimdilerde Yozgat ve insanlarını anlatırken bir olumsuzluktan yakınırız ?...!... Bu olumsuzluk da hepimizi üzer maalesef...

Gerçek olan şu: Esnaf, dürüst, Güler yüzlü, ahlaklı, sabırlı, hoş görülü ve müşterisine nazik davranan insandır. Müşterisi ona inanır, esnaf beni yanıltmaz, kandırmaz, ayıplı mal satmaz ve safsaklamaz diye düşünür! Ona güvenir ve davranışından da mutlu olur. Bu tür esnafların hem müşterisi çoktur hem de samimi candan dostları fazladır. Çünkü bu tür insanlar akıllıca davranıp müşteri kazanırken dost da kazanmaya özen gösterirler.

Samimiyetle ifade edeyim ki bu tür esnaflar artık parmakla sayacak hale geldik. Olması gereken dürüst esnaf azaldı, olmaması gereken alavere ve dalavereci esnafın sayısı da çoğaldı. Esnaf olmanın da bir adabı, şerefi, haysiyeti ve terbiyesi olmalı diye düşünüyorum.

Esnaf ve Sanat odaları var... Bunlara ricamız Osmanlı Esnaf sistemini ve esnaf anlayışını, ahlakını, araştırsınlar, incelesinler. Ve esnaflığa başlayacak her dostumuzu bir edep, terbiye ve ahlak süzgecinden geçirip kısa süreli eğitime tabi tutulmasını sağlasınlar. Oralardan alacakları sertifikalarla esnaflığa adım atsınlar. Bi kalite, bi nizam, bi ahlak, bi terbiye, bi seviye olsun!...

Kimseyi itham etmek istemem. Ben bir müşteriyim, her şeye eğitimci ve gazeteci- yazar gözlüğü ile bakmaya çalışırım. Çıkın Yozgat sokaklarına alış veril için dolaşın ve alıcı gözle gezin bakalım edileceğiniz intiba ne olacak? Ben merak etmiyorum bire bir yaşıyor ve görüyorum: Tek kelimeyle felaket!... Çok merak ediyorum başka şehirden buraya gelip kalan alış veriş eden, içimizde bir süre yaşayan ve memleketine dönen gencin Yozgat’ izlenimleri nasıldır? Sorun araştırın cevabını bulacaksınız!...

Her şey mukim bi sizinle döğüşmedikleri kalıyor, döğüşen, azarlayan, kavga edenler de var, biliyorum bire bir yaşadım (Çünkü ben tebdil-i mekan etmiş biri gibi dolaşırım hep). Hiç hayal etmediğiniz bir tavır, endam ve muamele ile karşılaşırsınız!.. Hepsinde mi? Asla genelleme yapmak esnafımıza ve şehrimize saygısızlık olur. Ama bu tür olumsuz insanların sayıları çok çok artmış. Böyle olunca da maalesef şehrimizin, insanımızın ve esnafımızın adı çıkıyor ve Yozgat denilince?........ ( Nokta... Nokta... bir cevap çıkıyor ortaya...)

Bir çok örnek verecektim ama vazgeçtim: Çünkü olumsuzdan, kötüden, çirkinlikten ve kabalıktan.... örnek olmaz! Eskiler “ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” diye güzel bir söz söylerler. Ayna biziz, yansıyanda bizim yansımalarımız.. Ha bazıları için bunların hiç önemi ve değeri yoktur, çünkü onlar için insanlığın adamlığın bir anlamı da yoktur zaten.. . Onlara söz- laf da kar etmez!

Ama esnaflık bu değil, Yozgatlı olmak da bu değil; insan olmanın , adam olmanın ve esnaf olmanın bir şerefi, haysiyeti, kariyeri, değeri ve vasfı vardır, olmalıdır da... Deriz ki: esnaflığı ayağa düşürmemek de bizim görevimiz aksi takdirde adımızı kötüye çıkaranların sayısı artar, bizi tefe koyup çalarlar, el alem içine çıkmak da zor olur.

Tek bir örnek vererek bitirelim yazımızı: Kayseri de hastanede muayene sırası bekliyorum. Gariban masum bir amcanın hal ve hatırını sordum, geçmiş olsun, şifalar dilerim dedim. Biraz yakınlaştık laf lafı açtı... Ben ona sordum nerelisin, o da bana sordu: Yozgatlıyım deyince suratı değişti ve kendisini dolandıran bir Yozgatlı esnaftan bahsetti; bahsetti amma bana yaklaşımı da değişti ?.. Gerisini siz tahmin edersiniz gari... Diyeceğim o ki esnaflık peygamberler, sıddıklar ve sadıklar mesleği, mesleğin haysiyetine, şerefine, şanına leke getirenleri esnaf diye yad etmek bu mesleğe saygısızlık olur; gerisi boş laf vesselam...Şerefli, onurlu, dürüst, nazik, kibar ve ahlaklı esnaf kardeşlerime selam olsun, onlardan özür diliyorum ve onlara saygı ve hürmetle yad ediyorum. Kendimize, mesleğimize, insanımıza ve memleketimize saygımız olsun; Gerisi gelir zaten...