Bayramlar, paylaşmanın, dayanışmanın ve bir araya gelmenin en güzel vesilelerinden biridir. Hele Ramazan Bayramı, bereketiyle, kardeşliğiyle ve umuduyla gönülleri birleştirir.  
     Bu hafta, sizlerle Yozgat’ın üreten ellerinden doğan değerlerin, paylaşma kültürüyle nasıl birleştiğini konuşmak istiyorum. Çünkü inanıyorum ki, üretmek kadar paylaşmak da ekonomileri büyüten, toplumları kalkındıran en güçlü bağdır.
     Yozgat, tarih boyunca çalışkan, üretken ve paylaşmayı bilen insanlarıyla bilinir. 
     Toprağından bereket fışkıran bir memlekettir bizimki… Bağrından çıkan her ürün, el emeğiyle şekillenen her eser, aslında bir paylaşımın, bir gönül birliğinin sonucudur. 
     Bugün nohut kahvesinden el dokuması ürünlere, geleneksel lezzetlerden modern tasarımlara kadar Yozgatlı üreticilerin ortaya koyduğu değerler sadece ekonomik bir kazanç değil; aynı zamanda kültürel mirasın ve dayanışmanın birer nişanesidir.
      Ramazan Bayramı yaklaşırken görüyoruz ki, bu üretim kültürü daha da anlam kazanıyor. Yozgat’ın köylerinde, kasabalarında, şehir merkezinde herkes elinden geleni paylaşmanın peşinde.   
     Bayram sofraları hazırlanıyor; kendi tarlasında yetiştirdiğini, kendi atölyesinde ürettiğini komşusuna, dostuna, uzaktaki akrabasına ulaştıran nice insan var bu topraklarda. Üreten ellerin çoğalması, yalnızca kazancı değil; bayram sevincini de büyütüyor.
Yozgat’ın gelişen girişimcilik hikâyelerinde de görüyoruz ki, paylaşım ve dayanışma olmazsa üretim sürdürülebilir olmuyor. Kadınlarımız el emeği göz nuruyla üretiyor, gençlerimiz tasarlıyor, esnafımız emeğini pazarlıyor. 
     Her biri şehrimizin kalkınmasına katkı sunuyor. Ama en güzeli; kazancını, bilgisini ve hikâyesini paylaşmayı ihmal etmiyorlar.
     Bizler, Ramazan Bayramı’nda bir sofrayı paylaşmanın ne demek olduğunu bilen insanlarız. Ama artık biliyoruz ki, bu paylaşım sadece sofralarda kalmamalı; üretimde de, kazançta da, bilgide de olmalı. Birlikte üretirsek, birlikte büyürüz. İşte Yozgat’ın yükselen değerleri, tam da bu anlayışla ortaya çıkıyor.
     Bayram sonrası, yine kendi hayallerinin peşinden koşan, üretimiyle Yozgat’a değer katan başka girişimcilerin hikâyelerini paylaşacağım. Ama bu hafta, Ramazan Bayramı’nın huzurunda hepimize düşen; paylaşmanın, dayanışmanın ve üretmenin kıymetini bir kez daha hatırlamak. Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum.
     Üreten elleriniz, büyüyen umutlarınız ve paylaştığınız her güzellik daim olsun.
Sevgi ve muhabbetle