Utancın Adı…28 Şubat

Rabia, Babası okuyamamış, Annesi okutulmamış bir ailenin tek evladıydı. Okuyamamanın boşluğunu annesi ve babası Rabia ile tamamlamak istiyor kızlarını okutmak için tüm imkânlarını seferber ediyorlardı.

Rabia, İmam hatibin orta ve lise kısmını bitirdikten sonra kat sayı adaletsizliğine rağmen Ankara da bir üniversitenin Tıp Fakültesini kazanmıştı. Anne ve babasının gururu gözlerinden okunuyor sevinçten gözyaşları dökmüşlerdi.

Okulunda başarılı bir öğrenci olarak eğitimine devam ediyordu. Ki, 28 Şubat adı altında post modern bir darbe icat edildi ve kısa sürede başörtülü öğrencilere eğitim yasağı getirildi.

Yıllarca hayalini kurduğu doktorluğun önüne başörtüsü nedeniyle geçilmek isteniyordu. Başarılıda oldular binlerce kız öğrencilerini okullarından ettiler imkânları olanlar dış Ülkerlerde, imkânları olmayanlar ise okulunu bırakmak zorunda kalarak evde oturtulmaya mahkûm edildi.

Rabia ve arkadaşları Bu zulme karşı Tandoğan meydanında bir milyonun üzerinde kişi ile özgürlük zinciri oluşturmuş başörtüsü serbestliği için seslerini dünyaya duyurmuşlardı. Eylem de başlarından örtüleri zorla çıkartılıyor kız kardeşleri ile birlikte Rabia da yerlerde sürükleniyor tekme tokat gözaltına alınıyor Devlete başkaldırı suçundan hiç sebepsiz cezaevlerine atılıyorlardı.

Devlet kademesinde ki din düşmanları bunu laiklik ve çağdaş Türkiye adına yaparak bunlara kendisini sendikacı olarak tanıtan diğer din düşmanı ve başörtüsü düşmanları destek veriyor ilan yayınlıyorlardı.

Televizyonlarda her gün sahte din adamları şeriat getirecekmiş gibi lanse edilerek ve yine sahte din adamlarını ahlaksızca basılarak başörtüsü zulmünün önene geçmek için senaryolar uyduruyorlardı. Oynanacak tüm kirli oyunları oynuyorlar dönemin iktidarını alaşağı ederek indiriyorlar kendilerinin himayesinde olabilecek birini başbakan olarak getirtiyorlardı.

Düşüncelerin, inançların, kimliklerin üzerinden tankların geçtiği ve özgürlüklerin yok edildiği 28 Şubat günleri… Zulüm ve gözyaşı ile devam ediyordu. Rabia beş arkadaşı ile birlikte yirmi bir günlük tutukluğun sonunda serbest bırakılıyor yıllarca mahkemelere gidip gelerek her türlü baskı ve psikolojik baskıya maruz kalıyorlardı.

Rabia ve yüz bine yakın kız öğrencinin eğitim hayatından mahrum bırakıldığı, İmam Hatip Okulu öğrencilerinin zulme maruz kaldığı, Kur’an Kurslarının kapatıldığı, Kur’an eğitimine yaş sınırı getirildiği ve özetle İslami kimliğin yok edilmeye çalışıldığı 28 Şubat Günleri… Kimine göre bin yıl sürecek kimine göre artık gerici bir zihniyetin beli kırılmış darbe amacına ulaşmış artık gericiliği savunanlar amacına ulaşamayacak diyorlardı.

Rabia ve arkadaşları eylemlerine devam ediyor davalar açıyor Allahın emri olan başörtüleri ile okumak için gerekli mücadeleyi her türlü baskıya rağmen veriyorlardı. Ancak her kesimden insanlar irticacı yaftası ile mesleğinden atılıyor başörtüsü yasağına karşı gelen destek veren herkes sebep gösterilmeden görevinden alınıyordu.

Dönemin mason cumhurbaşkanı başörtüsü ile okumak isteyenler Suudi Arabistan’a gitsin diyerek başörtülülere kinini kusuyor emir aldığı kesim ne diyorsa onların emrini harfiyen yerine getiriyordu.

Rabia ve kendisi gibi başörtülü arkadaşları Dini ve Türkçeyi yaymak adına yola çıkmış diye bildikleri cemaatin şarlatanı yıllar önce başörtüsü kuranla sabittir. Müslüman kadınlar dinin gerektiği gibi giyinmeli diye konuşurken, 28 Şubat sürecinde darbecilere methiyeler düzüyor ve başörtüsüne furuattır diyecekti. Kendisine inanan ve yolundan giden çoğu öğrenciler başını açarak okumaya devam edecekti.

Aradan yıllar geçmesine rağmen hiçbir geri adım atılmayacak ve Rabia ve arkadaşları kaderlerine boyun eğerek hayatlarına devam edeceklerdi. Milletin seçtiği vekili dahi başörtüsü ile Meclise girdi diye dönemin Başbakanı tarafından burası Devlete meydan okuma yeri değildir bu hanımefendiye haddini bildirin diyerek meclisten çıkartılacaktı. Başörtüsü düşmanları tarafından sanki bir zafer kazanılmış edası ile hareket eden yalaka vekiller başörtülü vekili meclisten atacak ve vekillik yapmasına izin vermeyeceklerdi.

Aradan geçen yıllarda ümidini kaybeden Rabia evleniyor ve çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamak için var gücü ile mücadele ediyordu. Yıllar sonra 2011 yılında çıkan bir yasa ile 28 Şubat sürecinde haksız yere okullarından ve görevlerinden atılanlar için yasa çıkartılıyor ellerinden alınan hakları geri iade ediliyordu. Bu haberi duyar duymaz gözyaşlarına boğulan Rabia evlatlarını yanına alarak saçlarından sürüklenerek atıldığı okulun merdivenlerinden tekrar başı dik ve gururla içeri giriyordu.

Yarım bıraktığı eğitimini tamamlayacak otuz beş yaşından Tıp Fakültesi mezunu olacak hayalini kurduğu Doktorluk mesleğine kavuşacaktı. Bu zulmü Rabia gibilere maruz görenler cezaevlerine girecek girmemek içinde ağlayacak, yalvaracak kadar kendilerini küçük düşüreceklerdi. Bin yıl sürecek dedikleri 28 Şubat 20 yıl bile sürmemişti. 28 Şubat bu Ülkenin tarihine kara bir leke olarak geçmiş ve vicdanlarda büyük yaralar açmıştır.

28 Şubat sürecinde boncuk, boncuk terletilen Rahmetli Erbakan hocayı sevgi saygı rahmetle anarken geride bıraktığı yâda geride bıraktığını sandığı ideolojisini birleri birilerine peşkeş çekerek yok etmiş hocanın kemiklerini sızlatmıştır.

https://www.dr.com.tr/kitap/hadiselerin-dili/edebiyat/roman/turkiye-roman/urunno=0001989612001 adlı kitabımdan