Yanlış anlamalar şehri ve yanlış anlayanlarımız

Kimi zaman iyi olanı,

Kimi zaman; Allah’ın rızasını kazanma ihtimaliniz bulunan işleri,

Kimi zaman; topluma faydalı olacak çalışmaları,

Yapmak istiyorsunuz ama “durrr” diyorsunuz dur! Yanlış anlama ve anlaşılma konusunda problemlerimiz var maalesef.

Yanlış anlaşılmalar şehri diyorum üzülerek de olsa.

İyiye, güzele, hayra dair atılan adımları “yanlış anlaşırsak” diye atmıyor, ya da atanları “yanlış anlıyoruz” bir şekilde.

Bir basın mensubu olarak en fazla seçim döneminde yaşıyoruz yanlış anlaşılma durumlarını.

Yanlış anlama ve durumdan vazife çıkarma konusunda “gaz verenlerle”, “gaza gelenler” arasında bir gönül bağı olduğu için, Allah’ın bildiğini kula bildiremiyorsunuz.

NEDEN YANLIŞ ANLIYORUZ?

Aslında yanıtı çok basit.

Kişi kendinden bilirmiş işi. Memlekette karşınızdaki kendiniz gibi görürsünüz ve o gözle değerlendirirsiniz olayları.

O yüzden şehrin yanlış anlaşılma noktasında yaşadığı içsel problemleri ancak kişiler olarak kendi dünyamızda çözüme kavuşturabiliriz.

Bunu kimi zaman yanlış anlaşılma pahasına doğruları yaparak başarırsınız. Zamanla aslında niyetinizin doğruyu, güzeli, yaşadığınız topluma, güzel Yozgat’a hizmet etmek olduğunu ortaya koyarak koyarsınız.

Bunun için önce iç dünyamızdaki yanlışları düzelterek başlamalıyız.

Sonrası biraz sabır, biraz gayret ile zaten olur.

Zor mu, zor ama imkansız değil.

SİYASETTE YANLIŞ, HAK RIZASINDA YANLIŞ

Yanlış anlaşılmalar noktasında siyasette olduğu gibi Allah’ın doğruları noktasında dahi Yozgat’ta sınıflara bölünmüşüz.

Maalesef ve üzülerek söylemek istiyorum ki, Hak’kın doğrusu, yandaşımın doğrusunun yanında gölgede kalıyor çoğu zaman.

Hal böyle olanca insanın insana inancı da kalmıyor.

Zaman, insanı yalnızlaştırıyor…

Karşılıklı güven bunalımı yaşatıyor.

Samimiyetsizlik doğuyor.

Yozgat’ta da durum bu şekilde.

Yanlış anlaşılmalar şehrinde yaşamak ne kadar kolaydır ya da zordur yaşayanlar olarak hesabını siz yapın.

Siyasetin yanlış anlaşılmışlığını kabul ediyorsunuz ama iş Hak’kın rızası mevzuuna geldiğinde bir birimize rol kesiyoruz ya işte o can acıtıyor.