Yaşantımız Ahlaka ve Türk Örf Adetlerine de Uygun Olsun !

Sevgi kutsal bir kelime şüphesiz ki: Allah sevgisi, eş- arkadaş sevgisi, evlat sevgisi ve anne - baba sevgisi de saygıya layık muhteşem bir sevgidir. Sevgi toplumun temeli dostluğun da temel taşıdır. Sevgisiz hayat olmaz. Hayvanlar dahi bu sevgiye muhtaçtır.

Ancak sevgi ve aşkı yanlış ifade edip mahremine ve uygun düşmeyen kişi ve insanlara taşıyıp bunu namus ve ahlaki ilişki ile karıştırmamak gerekir. Nikahlı eşe sevgi hay hay baş tacıdır. Nikah dışı birlikteliğe ise inancımız sevgi hoşgörü demiyor haram olan ilişki diyor ve yasaklıyor. Bu durum Türk ahlak ve örfü için de böyledir !..

Konu şu: Son yıllarda sanatçı camiasında ve yüksek okul öğrencileri arasında hoş olmayan bir birliktelik yaşanmaya başladı. Malumunuz olduğu gibi nikahlı olmayan ve bir birine nikah düşen kız- erkek aynı evde yaşıyor bu ilişkiye de dostluk arkadaşlık diyorlar. Seviyoruz- aşkım kelimesi ile de bu ahlaksızlığı meşrulaştırmaya çalışıyorlar, ateşle barutun yan yana gelmesi hesabı..,

Ahlaken uygun mu, hayır; İslama göre uygun mu, asla; Türk örf ve ahlakına uygun mu, hayır! Neye uygun ahlaksızlığa ve fuhşa uygun! Birileri çıkıp bunlar arkadaş dost diyorsa gelsin bunu külahıma anlatsın. Allah ve onun Sevgili Peygamberinin yasakladığı olay nasıl oluyor da mübah ve sevgili oluyor. Çok gıcık olduğum bir kelime daha var: “Kanki”... Bu zamane gençliğinin uydurduğu uyduruk bir ifade. Kanki nedir anlamını bilen var mı sorun bakalım. Dost, arkadaş, kardeş varken “Kanki” nedir Allah aşkına ne uyduruk bir hitap şekli !

Bu gençler aynı Evi paylaşarak mahremi, özeli ve namusu hiçe saydıklarının farkında değil mi; yoksa nefislerinin esirimi oluyorlar? Allah’ın yasakladığı örf ve adetlerimizin tersi olan bu tutum nasıl sevgiye dönüşüyormuş? Söyler misiniz Allah aşkına?.. Namus şeref, haysiyet, edep ahlak ve kişilik nerde kalıyor? Bunların hiç mi kıymeti Harbiye’si yok ?

Sonuç ne oluyor onu da söyleyelim. Allah’ın emri hiçe sayılıyor,!Peygamberinizin hadisleri devre dışı bırakılıyor kendine has uyduruk bir namus ahlak düzeni kuruluyor (Aslında ahlaksızlık doğuyor!).

Kadına şiddet başlıyor, hatta bıçaklama, öldürme devriye giriyor. Bir müddet sonra bunlar anlaşamıyor ayrılmak istediklerinde şiddet ve işkence hortluyor. Bir de bakıyorsun ki balkondan aşağı atılan bedenler parçalanıp gidiyor. Ben bu tür hayata: “Haram Hayatlar! diyorum kimse kusura bakmasın.

Diyeceksiniz ki sevgi olmasın mı? Olsun tabi ki, dostça arkadaşça sevgi... Namus ve ahlaki değerler çerçevesinde olsun! Allah’ın buyruğu ve uyardığı ölçüler korunsun, o eşsiz insan Peygamberimizin ve din büyüklerimizin çizdiği yaşadığı hayat çerçevesinde olsun! Namus ve ahlaki değerler korunsun deriz. Güzel ve kişiliğe uygun olan da budur. Kadına şiddet olayınını tartışırken bu gerçeği de unutmamak gerekir diye düşünüyorum öyle değil mi dostlar?..