Yavuz Ağıralioğlu, son dönemde Türk siyasetinin en popüler ve en fazla ilgi gören siyasetçisi oldu.
Kuracağı siyasi oluşumu heyecanla bekleyenlerin sayısı bir hayli fazla.
Söylemleri, duruşu, ortaya koyduğu vizyonla dikkat çekiyor.
Basın-medya çok fazla yer vermese de zaman zaman konuk olduğu programları bir hayli ilgi çekiyor.
Son olarak Ankara’da, parti genel merkezi olacak bir bina kiraladı.
Çok fazla ziyaretçisi geliyor.
Çok fazla organizasyona katılıyor.
Kitleler davet edip, konuşmalarını dinliyor, fikirlerine daha yakından dokunmaya çalışıyor.
Hem Karadeniz hem de Yozgat kimliğine sahip bir isim Sayın Ağıralioğlu.
Kardenizliler ile Yozgatlılar’ın Türk siyasetindeki etkinliğini düşününce ikisinin de harmanlanmış hali diyebiliriz.
İYİ Parti’deki döneminde bile ihtiyaç halinde beklenen açıklamaları yapabildi.
Belki de bu yüzden çok ciddi bir misyon yükledi zamanla insanlar Yavuz Ağıralioğlu’na.
Genellikle misyon yüklenen siyasi karakterlerin tılsımı siyasi partinin kuruluşu ile bir anda yok olur. O yüzden olmalı ki, Ağıralioğlu, parti diye parti kurmadı. Korumaları, çakarlı makam aracı, makam odası olan bir genel başkan görüntüsü hevesinde olmadı.
Şuan için sakin, olgun, içi dolu gündemlerle yol yürüyor.
29 Ekim’de partinin kuruluşunu açıklayacak.
Yavuz Ağıralioğlu isminin yürüdüğü yolculukta Yozgatlılar da yanında yer alıyor.
İstanbul’dan Ankara’ya, oradan Yozgat’a binlerce Yozgatlı’dan ciddi anlamda teveccüh görüyor.
Hayatının önemli bir bölümünü Yozgat’ta geçirmiş olması Yozgat ve Yozgatlılar’a farklı bir sorumluluk yüklüyor. Yozgat’ı siyasetin ve ülkenin güvencesi, sigortası olarak da gördüğümüzde tercihinde yanılmadığı bir gerçek.
Yavuz Ağıralioğlu, ortaya koyduğu görüntü gibi olabildiğince sade ama dinledikçe derinleri olan bir yapıya sahip.
Son olarak İstanbul’da 81 ilden STK temsilcisi, sanatçı, gazeteci gibi pek çok meslek grubundan katılımın olduğu organizasyonda konuştu. Tahmin edeceğiniz üzere bu organizasyonun mimarı yine Yozgatlılar.
Kurulacak siyasi partide Yozgatlılar’ın da aktif rol alacağı muhakkak.
Mühim olan Ağıralioğlu’nun şuana kadar sürdürdüğü duruşu siyasi partinin kuruluşu ile üzerine koyarak devam ettirmesi.
Aksiyoner, gündemi olabildiğince olgun kriterler eksininde değerlendiren, zaten içinden geldiği halkın gündemine hakim, konuşmalarında ayakları yere basan, insanların tanıyıp-inandığı Yavuz Ağıralioğlu kimliğine sıkı sıkıya sahip olmalı.
Zira siyasi parti kurmak ateşten gömlek giymek demek.
Mevcut yapılara kafa tutmak, özellikle sağ cenahta yeni bir cephe oluşturmak, karşı yelpazeyi genişletmek demek.
Siyasi arenada sağın mı solun mu merkezinde olur Yavuz Ağıralioğlu.
Şayet siyasi partinin doğumu sağlıklı olur, o minvalde sağlıklı bir büyüme ile giderse sağın merkezinde ama sol cenahta yer bulamamış gerçek sosyal demokrat ruhunun kendini bulacağı bir siyasi zemin oluşturur. Yani ne sağ ne sol ne merkez, farklı bir alan…
Az önce de ifade ettim Sayın Yavuz Ağıralioğlu’nu olabildiğince sade ama derinliklerini görerek konuşmak gerekiyor.
Şimdilik bir Yavuz Ağıralioğlu geliyor diyebiliriz.
Gelişi, duruşu, hareketi; bunları yan yana getirdiğimizde şuana kadar ki kimliğinde istikrarı sağladığında Türk siyasetinde taşlar yerinden oynar mı, neden olmasın!
Bakalım, biraz daha zaman geçsin konuşacaklarımızı detaylandıralım.