Yer Altı Kaynakları Bize Yeter Kıymetini Bilelim


MTA'nın araştırmasına göre yeraltında bulunan madenlerimiz arasında, 29.6 milyon ton asbest, 82 milyon ton asfaltit, 35 milyon ton barit, 251 milyon ton bentonit, 1 milyar 641 milyon ton bitümlü şist, 88 milyon ton boksit, 3.8 milyon ton civa, 380 bin ton toryum, 233 milyon ton trona, 9 bin 137 bin ton uranyum, 345 milyon 158 bin ton zeolut ve 3 milyon 725 bin ton da iyi kalite zımpara taşı bulunuyor. Türkiye'de 600 ton altın ve 6 bin 62 ton da gümüş rezervi bulunduğunu gösteriyor.

Türkiye, maden kaynakları açısından 132 ülke arasında üretim itibarıyla 28'inci, çeşitlilikte ise 10'uncu sırada yer alıyor. Ayrıca dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenden 77'si Türkiye'de bulunuyor. MTA'nın muhtemel rezerv araştırmalarına göre Türkiye'de yeraltındaki en yüksek maden rezervi, 15.8 milyar tonla dolomit madenine sahip bulunuyor.

İçinde kalsiyum karbonat (caco3) ve sodyum karbonat (na2co3) barındıran ve bu özellikleri yüzünden cam ve seramik endüstrisinin vazgeçilmezleri arasında yer alan dolomit, nadir ve çok değerli bir kireç taşı olarak biliniyor.

Bunun yanı sıra 239 milyon ton felspat, 70 milyon ton fosfat kayası, 25 bin ton krom, 86 ton kurşun, 2 milyon 270 bin ton kuvarsit, 626 bin kükürt, 1 milyon 483 bin ton lületaşı, 4 milyon 560 ton da manganez bulunuyor.

Zengin rezervler ile sanayiye doğrudan katkı sağlayan maden sektörü, 2021 yılının ilk 9 ayında ise 4,38 milyar dolarlık ihracat yaptı. Sektörün, geçen yılın aynı dönemine göre yakaladığı artış oranı ise yüzde 47,96 olarak gerçekleşti.

Yılın ilk 9 ayında metalik cevherler ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 76'lık artış yakalarken, 1,63 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek ihraç edilen madenler sıralamasında ilk sıraya yerleşti. İkinci sırada yüzde 24,6'lık artışla 941 milyon dolar getiren işlenmiş doğal taşlar yer alırken, üçüncü sırada ise yüzde 32,1'lik ihracat artışı ile 794,2 milyon dolar sağlayan endüstriyel mineraller yer aldı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı öncülüğünde ekonomiye dolaylı yoldan 40 milyar dolarlık katkı yapan madencilik sektörü, sadece Eylül ayında 584,3 milyon dolarlık ihracat yaptı. Böylece, geçen yılın aynı ayına göre ihracatta yaşanan değer artışı yüzde 39,1 oldu.

Bu madenleri, yüzde 35,8'lik ihracat artışıyla 622,4 milyon dolar getiren blok doğal taşlar ve yüzde 121,7'lik ihracat artışıyla 217,7 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilen ferro alyajlar takip etti.

Öte yandan, ihracatta Çin pazarı liderliğini korudu. Çin'e yapılan ihracat, geçen yılın ilk 9 ayında 890 milyon dolarken, bu yılın aynı döneminde yüzde 45,2 artışla 1 milyar 292 milyon doları aştı.

Türkiye'nin ihracatında Çin'i ABD takip etti. ABD'ye ihracat, bu yıl yüzde 54,4 artarak 419 milyon dolar seviyesine yükseldi. Üçüncü sıradaysa İspanya yer alırken, bu ülke pazarına yapılan ihracat ise geçen yılın ilk 9 aylık dönemine göre yüzde 38,42 artarak 210 milyon doların üzerine çıktı.

“Milli ürünümüz boru dünyanın birçok ülkesine satıyoruz, yüzde 60-62'ler seviyesinde dünyada pazar lideriyiz. Bu sene belki de bor ihracatında Eti Maden bir rekor kıracak, onun beklentisi içerisindeyiz. “ diyor yetkililer.

Bugün günlük hayatımızda kullandığımız birçok malzemenin ham maddesini üreten, sanayinin ihtiyaç duyduğu ham maddeyi üreten bir sektör. Madencilikte üretim, istihdam ve ihracat potansiyeline sahip bir sektör. Doğrudan 138 bin insanımızı istihdam ediyoruz, dolaylı olarak bakıldığında bunun en az 4-5 katı olduğu söylenebilir.

Sözün özü Türkiye yeraltı ve yerüstü zengin kaynaklara sahip bir ülke; onun için de düşmanımız çok, kıskananımız çok, dünyanın gözü biz de... Kardeş olup ülkemize sahip çıkmaksak Allah korusun talan oluruz. Hani ne derler : “Herkes aklını başına alsın” birliğine kardeşliğine sahip çıksın!..Vatan severi de bol haini de bol bu ülkenin. Allah birliğimize kardeşliğimize zeval vermesin! Türkiye düşmanları da kahrolsun...