Yozgat üzerine kurulan, kurgulanan, mesnetsiz algılar üzerine konuşalım istiyorum bugün.
Yozgat dış dünyada hak etmediği şekilde tanınıyor maalesef.
Sanırım bu şehrin üzerindeki en önemli ve mesnetsiz algı ‘cezalı şehir’ hüviyeti.
Üzerimize öyle bir yapıştırmışlar ki, cehaletten değil sırf oluşturulan algısal yoğunluktan ve yıllanmışlıktan olsa silinmek bilmiyor.
İnsanlar Yozgat'ı ‘Atatürk’ün cezalandırdığı şehir’ olarak görüyor.
Farklı ortamlarda ‘Atatür’ün ceza verdiği şehir değil mi’, ‘Sahi neden ceza vermiş’ diye başlayan yanlış ve karanlık söylemler öylesine yaygın ki. Yalan bir müddet sonra doğru gibi pelesenk olmuş dillerde.
Bana göre böylesine bir olumsuz algı, sadece Yozgat'a değil mekanı cennet Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e de çok büyük haksızlıktır.
Haksızlığın ötesinde ciddi bir tarihsel iftira, yanılgı, hata!
Allah aşkına bu vatana ömrün adamış bir lider bir şehre ceza verebilecek düşünceyi nereden ve nasıl edinebilir?
Bilakis cezalı şehir değil, yanlış algıların cezasını çeken bir şehirdir Yozgat.
Vatan sevdalısı, şehitler diyarı, Anadolu ruhunu yaşatan kale hüviyetindeki bir şehir olduğumuzu anlatamadık mı dersiniz!
Bu kadim şehre kimler böylesine bir tarihi yalanı reva görür?
Yozgat üzerindeki olumsuzluklar silsilesi bununla kalsa iyi.
Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan algı operasyonlarının merkezinde sürekli yer alıyoruz.
İnsanlar Yozgat’ı, şehir yapısından uzak bir dünya, her an olayların yaşandığı garip bir yer olarak görüyor.
Alay konusu, yalan yanlış iftiraların, mesnetsiz söylemlerin hedefi oluyoruz.
Ve ne gariptir ki, olumsuzluklar üzerimize sanki hiç çıkmayacakmış gibi yapışıyor.
Yaşadığımız şehrin reklamını mı yapamıyoruz, kendimizi mi anlatamıyoruz, nerede hata yapıyoruz ya da eksik kalıyoruz?
Ortada ciddi bir hata, eksiklik var ama nerede? Lütfen siz de bir şeyler söyleyin üzerine konuşalım, bu sorunun yanıtı uzmanlık değil bilakis Yozgatlılık ve Yozgat’ta yaşamışlık istiyor kıymetli hemşehrilerim.
Düşünebiliyor musunuz, Sarıkaya’mızda bulunan Roma Hamamını binlerce kez haber yapmamıza defalarca kez tanıtım amaçlı çalışmalar olmasına rağmen bırakın Türkiye'yi kendi kendimize dahi duyuramadık.
Vatanın bölünmezliği uğruna en önde mücadele eden şehitler diyarı olduğumuzu bilen var mı?
Havası sert, insanı mert bir diyar olduğumuzu,
Hiç tanımadığınız bir kapıyı çaldığınızda sizi ekmeksiz, susuz bırakmayacak kadar gani gönüllü, misafirperver olduğumuzu,
Denizi olmasa da su misali berrak Anadolu ruhlu insanların yaşadığını,
Kadim ruhunu inançları, değer yargıları, vatan sevdası, toprağının bereketi, kabiliyetli, her alanda başarılı insanlardan aldığını.
Ve Türkiye'nin tam ortasında güvenli bir liman olduğu hakikatini…
Anlatamadık mı dersiniz!
Yanlış algıların karanlığına mahkum edilmeyecek kadar değerleri ve hiçbir kelimenin anlatamayacağı insan yapısına sahip çıkmak sonuna kadar sahip çıkmak zorundayız.
Yozgat algısı üzerinde oynanan oyunlara dur diyecek yine biz/siz Yozgatlılar’dan başkası değil.
Yeter ki mevcudiyetimizin farkına varalım ey dostlar.