Yozgat’a özgü bu pilav, hem lezzetiyle hem de kültürel değeriyle bölge halkı için adeta bir gelenek haline gelmiş durumda. Çiğdem Pilavı, baharın gelişini simgeleyen ve Yozgat mutfağının önemli bir parçası olan bu özel yemek, her yıl aynı coşkuyla hazırlanarak Yozgatlılar için bir kutlama vesilesi oluyor.
Çiğdem Pilavı’nın Yozgat’taki Yeri
Yozgat, sahip olduğu zengin mutfağı ve tarihiyle ünlü bir şehir olarak bilinirken, Çiğdem Pilavı da şehrin mutfak kültüründe önemli bir yere sahip. Her yıl baharın gelişini simgeleyen çiğdem çiçeklerinin açması, Yozgatlılar için hem doğanın uyanışını hem de kışın sert günlerinin geride bırakılmasını ifade eder. Bu dönemde, Yozgatlılar özellikle Çiğdem Pilavı’nı hazırlayarak bu mevsimi kutlar. Çiğdem Pilavı, sadece bir yemek değil, aynı zamanda Yozgatlılar için bir kültür miras.
Yozgat’ın Sembolik Yemeği: Çiğdem Pilavı
Yozgat mutfağının en bilinen ve sevilen yemeklerinden biri olan Çiğdem Pilavı, özellikle bahar aylarında tercih edilir. Pilavın adı, çiğdem çiçeklerinden alınmıştır; çünkü çiğdem, baharın gelişinin simgesi olan çiçeklerin adıdır. Pilavın ana malzemesi olan çiğdem, aslında özel bir pirinç türüdür ve bu pirinç, Yozgat’a özgü olarak tarlalarda doğal yollarla yetiştirilir. Pilavın yapımında tereyağı, soğan, tavuk veya et gibi malzemeler de kullanılır. Ancak asıl lezzetini, içinde kullanılan baharatlardan ve Yozgat’a özgü özel çiğdem pirincinden alır. Yozgat’ta bu pilav, bayramlarda, özel günlerde ve aile toplantılarında geleneksel olarak yapılır.
Çiğdem Pilavı’nın Tarifi ve Hazırlanışı
Çiğdem Pilavı hazırlamak oldukça basittir. Bu özel yemeği yapmak için gereken malzemeler ise şunlardır:
Malzemeler:
4 kase bulgur
1 kase tereyağı
8 kase tavuk suyu
1 kase çiğdem (çiçek ve kök kısmı)
Hazırlanışı:
Tereyağı bir tavada eritilir.
Bulgurlar, tereyağında hafifçe kavrulur.
Üzerine tavuk suyu eklenir ve pişirilir.
Pilav piştikten sonra üzerine çiğdemin kök kısmı ve çiçeği eklenir.
Pilav dinlenmeye bırakılır.
Çiğdem Pilavı, Yozgat’ın geleneksel mutfağının en özel tatlarından biri olarak, hem doğanın uyanışını hem de Yozgat kültürünü kutlayan bir lezzet olarak sofralarda yerini alıyor.
