Glokomun, halk arasında "göz tansiyonu" olarak bilinen, geri dönüşümsüz körlüğün en önde gelen nedenlerinden biri olduğunu belirten İçöz, bu hastalığa karşı farkındalığın artırılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Her yıl Mart ayının ikinci haftasında kutlanan Dünya Glokom Haftası, glokomun erken teşhis ve tedavisi konusunda toplumu bilinçlendirmeyi amaçlıyor. Op. Dr. İçöz, glokomun başlangıç evresinde belirti vermemesi ve erken tanıdaki zorluklar nedeniyle hastaların yaklaşık yüzde 50'sinin teşhis edilemediğini, bunun da geri dönüşümsüz görme kaybına yol açtığını ifade etti.
Glokom Riski 40 Yaş Üzerinde Artıyor
Op. Dr. İçöz, glokomun özellikle 40 yaş ve üzerindeki bireylerde görüldüğünü belirterek, bu yaş grubunda hastalığın görülme sıklığının yüzde 3-5 arasında olduğunu söyledi. Dünya genelinde 80 milyon glokom hastası bulunduğunu belirten İçöz, bu sayının ne kadar yüksek olduğunu ve ciddi bir sağlık sorunu oluşturduğunu ifade etti. Ayrıca, ailesinde glokom öyküsü bulunan bireylerde hastalık riskinin 5-6 kat arttığını belirtti.
Erken Teşhis Hayati Önem Taşıyor
Glokom tanısının koyulmasında göz içi basınç ölçümü, görme siniri kalınlığı, görme alanı testi, kornea kalınlığı ve açı muayenesi gibi çeşitli tetkiklerin kullanıldığını söyleyen İçöz, Yozgat Şehir Hastanesi'nde bu tetkiklerin tamamının mevcut olduğunu ve hastaların medikal ya da cerrahi yöntemlerle tedavi edildiğini aktardı. Glokom tedavisinde medikal tedavinin süreklilik gerektirdiğini, cerrahi tedavi seçeneklerinden ise minimal invaziv glokom cerrahisi ve seton cerrahisi gibi yöntemlerin uygulandığını belirtti.
Glokomun Sinsi Etkileri
Op. Dr. İçöz, glokomun nörodejeneratif bir hastalık olduğunu ve hastalığın neden olduğu hasarın geri dönüşümsüz olduğunu hatırlatarak, erken teşhis ve tedavinin görme kaybını engellemek için önemli bir fırsat sunduğunu vurguladı. Özellikle risk faktörlerine sahip bireylerin yakından takip edilmesi gerektiğini belirten İçöz, toplumun düzenli göz kontrollerini aksatmaması gerektiğini söyledi.
Glokom, sinsi bir hastalıktır. Erken teşhis ve tedavi ile görme kaybının önüne geçmek mümkündür, diyen İçöz, düzenli göz muayenelerinin glokomdan korunmak için en etkili yöntem olduğunu sözlerine ekledi.