25 Mart 2009 tarihinde, helikopter kazasında hayatını kaybeden Yazıcıoğlu’nun, mücadelesi ve idealleri, Türk siyasetinde derin izler bıraktı.
25 Mart 2009: Helikopter Kazası
16 yıl önce bugün, Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişi, seçim çalışmaları için kullandıkları helikopterin Yozgat’ın Yerköy ilçesine gelmek için hareket etmesi ve ardından Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesi yakınlarında düşmesi sonucu hayatlarını kaybetti. Kazadan sonra yapılan zorlu arama çalışmaları, Keş Dağı’nın Kurudere Kanlıçukur mevkisinde, Yazıcıoğlu’nun ve diğer yolcuların cansız bedenlerini buldu. O günden bu yana, kazanın tam olarak nasıl gerçekleştiği ve sorumlularının kim olduğu hala netlik kazanmadı. Ancak Yazıcıoğlu’nun mirası, aradan yıllar geçmesine rağmen hala Türk halkının hafızasında yer edinmeye devam ediyor.
Türk Milliyetçiliğinin Öncüsü
Sivas Şarkışla doğumlu olan Muhsin Yazıcıoğlu, Türk milletine olan bağlılığı ve milliyetçi duruşuyla tanınan bir siyasetçiydi. Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı ve Büyük Birlik Partisi’nin kurucu genel başkanlığını üstlenen Yazıcıoğlu, Türk milletinin çıkarlarını her zaman ön planda tutarak, halkçı bir siyaset anlayışı benimsedi. Yazıcıoğlu’nun çizgisi, Türk gençliğinin eğitimine ve kültürüne olan katkılarıyla da dikkat çekti.
Yenilikçi Seçim Çalışmaları
2009 yerel seçimleri öncesinde, partisinin seçim çalışmalarını desteklemek amacıyla helikopter kiralama fikri, Yazıcıoğlu’nun yenilikçi yaklaşımını simgeliyordu. Yazıcıoğlu, bu adımı atarken, "Hazineden yardım almadan siyaset yapan tek partiyiz. İlk defa helikopter kiralayarak miting yapıyoruz. Seçimlerde iddialıyız" demişti. Ancak bu umut dolu başlangıç, helikopterin düşmesiyle trajik bir şekilde sona erdi.
Son Yolculuk: Taceddin Dergahı'na Veda
31 Mart 2009 tarihinde, Ankara Kocatepe Camisi’nde yapılan cenaze törenine binlerce kişi katıldı. Yazıcıoğlu’nun Türk bayrağına sarılı tabutu, sevenleri tarafından çiçeklerle donatıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de düzenlenen törene yoğun bir katılım oldu. Vasiyeti üzerine Taceddin Dergahı’na defnedilen Yazıcıoğlu, bu mekanda Türk siyasetinin önemli bir dava adamı olarak sonsuzluğa uğurlandı.
Yozgatlı vatandaşlar rahmetle andı
Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatının 16. yıl dönümünde, Çamlık Medya ekibi olarak Yozgatlı vatandaşlara mikrofon uzatarak, onların görüşlerini aldık. "Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümünün üzerinden 16 yıl geçti, neler söylemek istersiniz? Sizce Türk siyasetinde eksikliği hala hissediliyor mu?" sorusunu yönelttiğimiz Yozgatlılar, Yazıcıoğlu’nu rahmetle anarken, Türk siyasetinde bıraktığı derin izlerden söz ettiler.
Birçok vatandaş, Yazıcıoğlu’nun eksikliğinin siyasette hala hissedildiğini ifade ederek, "Bugün aramızda olsaydı, her şeyin çok farklı olacağına inanıyoruz" dediler. Bu yorumlar, Yazıcıoğlu’nun Türk siyasetindeki etkisinin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. İşte aldığımız yanıtlar;
Mehmet Gazi Akbıyık: Allah rahmet eylesin. Şuan siyasette olsaydı kötü olmazdı. Eksikliği hissediliyor şuan siyasette.
Mesut Güngör: Allah rahmet eylesin. Büyük bir kayıp Türkiye için. Şuan siyasette olsaydı kendisi her şey belki daha farklı olabilirdi. Eksikliği illaki hissediliyor her giden bir kayıp çünkü.
Fikret Salgın: İyi bir Türk çocuğuydu. İyi bir Müslümandı. İyi bir ülkücüydü. Allah rahmet eylesin. Eksikliği çok fazla hissediliyor.
Rıza Yılmaz Uçar: Vefat eden liderler bizlere örnek olmalı hayata bakış açıları bence. Çok dürüst bir adamdı eksikliği hissediliyor gerçekten. Dürüst bir siyaset yapıyordu.
Aytekin Çevik: Muhsin Başkana Allah’tan rahmet diliyorum. Zamanında kıymeti bilinmeyen liderlerden bir tanesi kendisi. Dünyaya gelmiş nadir insanlardan bir tanesi kendisi. Mutlaka siyasette eksiliği hissediliyor. Pozitif katkısı şuan olurdu.
Birol Yeğen: Muhsin Yazıcıoğlu’nu şuan ki siyaset ortamında çok arıyoruz. Şuan olsaydı her şey çok daha farklı olurdu. Onun gibi insanları çok erken kaybetti.
Bahadır Şahin: Muhsin Başkan gibi bir lider Türkiye’ye gelmez. Gerçekten dürüst, şerefli, haysiyetli bir liderdi.
Salih Yalçınsoy: Allah rahmet eylesin. Eksikliği tabi ki hissediliyor. Şuan siyasette olsaydı oda farklı olurdu her şey tabi.
