Görevini büyük bir sadakatle yerine getiren Kemal Bey, 1915 yılında çıkarılan Tehcir Kanunu’nun uygulanması sırasında aldığı resmi emirleri uyguladığı gerekçesiyle, işgal altındaki İstanbul’da kurulan Divan-ı Harp tarafından haksız yere idama mahkûm edilmişti.

İdam Edildi, Ancak Milletin Gönlünde Yaşadı

10 Nisan 1919 tarihinde Beyazıt Meydanı’nda halkın önünde idam edilen Mehmed Kemal Bey, idam sehpasında yaptığı tarihi konuşmasında şu sözlerle milletin hafızasına kazındı: "Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki ben masumum. Son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet. Benim sevgili kardeşlerim asil Türk milletine çocuklarımı emanet ediyorum. Bu kahraman millet, elbette onlara bakacaktır. Vatan uğruna cephede ölen bir insan gibi şehit gidiyorum. Allah vatana, millete zeval vermesin!"

Mehmed Kemal Bey (1)

Bu sözleriyle tarihe geçen Kemal Bey’in şehadeti, Türk milletinin vicdanında derin bir yara olarak yer etmeye devam ediyor.

Yozgat GİMAT'ta Mutlu Saatler Başlıyor Yozgat GİMAT'ta Mutlu Saatler Başlıyor

Milli Şehit İlan Edildi

Mehmed Kemal Bey’in itibarı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra iade edildi. 1922 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde çıkarılan özel bir kanunla “Milli Şehit” ilan edildi. Bu kapsamda ailesine ömür boyu devlet güvencesi sağlanırken, her ay “şeref aylığı” bağlandı.

Türk Bürokrasisinin Örnek İsmi

Boğazlıyan Kaymakamı Mehmed Kemal Bey, vatanına ve milletine olan bağlılığı, görev bilinci ve adalet anlayışıyla Türk bürokrasi tarihinde unutulmaz bir yer edinmiştir. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen anma programlarıyla ve sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarla Mehmed Kemal Bey’in aziz hatırası yad ediliyor.

Muhabir: Haber Merkezi