Yozgat’ın kalkınması için…

     Yozgat’a dair keşkelerim yoktur, en azından umutsuzluk emaresi olacak ‘keşkelere’ yer vermedim hiçbir zaman.
     Şayet Yozgat’a dair umutsuzluk dolu bir keşke bizden sonraki nesillerin yarınlarına vurulmuş bir hançer, karanlık bir tablo demektir.
Geçmişe dönüp baktığımda Yozgat’a dair karşıma çıkan karanlık tablolardan bir tanesi ‘her ilçeye kurulan yüksek okullar’ oluyor.
     Gerek Yozgat gerekse Ankara’da son günlerde bir araya geldiğim iş insanlarının ara elaman problemi, onun dışında kalifiye elaman problemi ve yine onun dışında iş beğenmeyen nesil probleminin temelinde sıkılıkla her yere açılan üniversiteler geliyor. 
     Üniversite mezunu işsiz, üniversite mezunu iş beğenmeyen, diplomalı vasıfsızlık problemi giderek büyüyor ülkemde.
     Yozgat’ta bir üniversitenin, özellikle müstakil üniversitenin kurulmasına tamam da neredeyse her ilçeye bir üniversite izi koymak kadar şehre zul olan, yük olan bir durum var mı bilemiyorum.
     Dönemin Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci Varinli her ilçeye açılan, daha doğrusu siyasi getiri uğruna açılan yüksek okulların gelecekte üniversite ve Yozgat için ne büyük bir sorun olacağını ifade etmişti.
     Bugün Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Evren Yaşar’ın ortaya koyduğu vizyon, heyecan, oluşturduğu sinerji Yozgat merkez ve gerçekten yüksek okul potansiyelini kaldıracak bir yada iki ilçe üzerinden yürüseydi diyorum. Ve önceki rektör hocaların, üniversiteye artık iyiden iyiye yük olan bu yapılanmalar altında verdiği mücadeleyi düşününce…
     Her şeye rağmen neredeyse tüm ilçelere giderek öğrencilerinin mezuniyet heyecanına ortak olan Rektör Prof. Dr. Evren Yaşar, üniversiteyi her şeye rağmen bir bütün olarak gördüğünü gösterdiği gibi önce kendi camiası sonra Yozgat kamuoyuna da çok önemli bir mesaj verdi.
     Her neyse konumuz tek başına üniversite değil aslında.
Yozgat’ın kalkınması için fabrikalar kurmak, kamu kurumlarını çoğaltmaktır asıl yapılması gereken?
Çankırı’da yöneticilik yapan bir hemşehrimiz ‘Çankırı-Yozgat arasındaki farklardan’ bahsederken, teşvik kapsamının Çankırı ile aynı olması gerektiğini dile getirdi.
     Yozgat’ın teşvik kapsamını yıllardır konuşuruz, neyi ne kadar ileri taşıdık bilemiyorum ama alt yapısı olmayan bir şehrin fabrikaları olsa ne olur diye soruyorum kendi kendime?
     Aslında bakarsanız üretim anlamında dünden daha iyi ama yetersiz durumdayız.
Özellikle Boğazlıyan Fuat Oktay OSB, devasa fabrikaların 2025’ten itibaren açılması ile o bölgede çok şey değişecek.
     Bozok OSB’yi de merkezden canlandırabilirsek işte o vakit pazılın parçaları tamamlanmış olacak.
Yeter mi?
     Tarım ve hayvancılıkta ciddi hamlelere ihtiyaç duyan şehir Yozgat! Yanı başındaki Kırşehir özellikle büyükbaş hayvancılıkta markalaşırken (belki yeri değil ama bir de eğitim gerçeği var iki il arasında…) Yozgat’ın TKDK’nın da içinde bulunduğu teşvik sistemine rağmen geride kalması kabullenilir bir durum değil!
     Yozgat Bozok Üniversitesi son dönemde belki de bugüne değin hiç olmadığı kadar Yozgat’la bağ kurmuş, köprüler oluşturmuş, Yozgatlı ilk defa üniversitesini bu denli tanır olmuş durumda.
     Bu durum giderek ekonomik ve sosyal hayatın hücrelerine temas etmeye başladıkça özellikle AR-GE noktasında ciddi bir yol gösterici, kılavuz hatta harita olacak!
Lütfen ifadelerimden Yozgat’ın fabrikalar şehri olmasını istediğim çıkmasın.
     Tam tersi bu şehir kadim medeniyeti, el değmemiş insan yapısı, Yozgatlılık özü ile ekonomik sorunlarını çözmüş, örnek şehir kimliğine kavuşmuş, insanları musmutlu bir şehir olsun! Bunun için de fabrikalar değil yüzü gülen, umut saçan yöneticilere ihtiyacımız var!
     Bugünden yarına gülümseyerek bir kalkınma hamlesi başlatalım dersem çok mu toz pembe 
bir ifade olur!