Meslek hayatım boyunca pek çok defa dile getirdim tebdil-i kıyafet tılsımını.
Tıpkı İstiklal Savaşında Celal Bayar “Galip Hoca” kıyafetine girerek Ege’nin işgale karşı direnişini örgütlemesi gibi.
Ne yapmıştı Galip Hoca, kılık değiştirmişti, çünkü bir fetva ile “katli vaciptir” ilan edilmişti, düşman da başına bin altın ödül koymuştu.
Osmanlı padişahları hangi kıyafetlerle çıktılar halk arasına.
Birkaçını burada telaffuz edeyim: Kalyoncu, bostancı, delibaşı, pirpiri…
Bu tiplere dönüştüren kılık ve kıyafetlere girip halk arasında gezdiler.
Hz. Davud’un da hükümdar olduktan sonra tebdil-i kıyafetle halkın arasına karıştığı bilinen gerçeklerden.
Günümüzde bu tip yönetici modeli olarak merhum valilerimizden, devlet adamı Recep Yazıcıoğlu gösterilir.
Yakın zamanda Sağlık Bakanı Yozgat’ı ziyaret etti.
İletişimin bu denli mahremiyeti ihlal ettiği bir süreçte bir bakandan Yozgat’a tebdil-i kıyafet gelmesi beklenir mi?
Belki Yozgat Valisi,
Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörü,
Yozgat Defterdarı,
Yozgat Emniyet Müdürü,
Yozgat İl Sağlık Müdürü,
Gimat Grubu Yönetim Kurulu Başkanı,
Basın İlan Kurumu…
Yönettiği makamın etkisi ve yetkisi bir halkın kaderine sirayet ediyorsa yönetici giydiği ateşten gömleğin sorumluluğu ile düşmeli yollara.
Günümüz çağında neden böyle bir duruma ihtiyaç duyulsun, neden yöneticiler sahada denetlemek zorunda kalsın, neden enerjisini boşa harcasın!
Devlet kademesi başta olmak üzere özel sektörü de içine koyduğunuzda ya kurallar ya da vicdan insanları sorumluluk sahibi yapıyor.
Yani ya Allah’tan korkacak ya da kulundan, kurallarından çekinecek insan.
Peki her ikisi de yoksa?
Onun dışında halk yöneticiye ulaşmakta sorunlar yaşıyorsa.
Ya da sorunlar yöneticiye ulaşmadan bertaraf ediliyorsa.
Mesela Sağlık Bakanının Yozgat ziyaretinde asıl sorunlar kayda alındı mı, hangilerine vakıf olabildi, sağlık çalışanlarını gerçek anlamda dinleyebildi mi?
Yozgat’ta sorun yaşanılan sektörlerin başında sağlık geliyor. Aciller, doğumhaneler, yardımcı hizmet kısmı, hastaların yemek düzeni ve daha pek çok detay.
Hepsi kitabına uygun mu yapılıyor?
Devlet ya da özel kuruluşlar, yönetim kademesinden bu gün beklediğimiz özelliklerin başında tam da bu geliyor.
Yozgat’ın kalyoncu, delibaşı pirpirileri olmak zor olmamalı. Kolayı koltuk sıcağında yaşamak, zoru başarmak ise asıl olana ulaşmaktır.