Yozgat'ın yarım yanları: patlayan kurbağa gözü...

Şehrimin değil aslında bu eksiklik, bilakis Ankara'nın.
Ankara'da kim varsa alsın üstüne ziyadesiyle.
Bir de Yozgat'a sahip çıkmayanlar var tabi. Sahiplenmiyor, Yozgat'ı değil şahsını önceliyor, menfaatleri üzerinden bakıyorsa ne olacak? Ankara eksik olsa, fazla olsa ne olur: Yozgat'taki, memleket menfaatini farklı görüyorsa.
Kestirmeden başlayalım konuya:
Diyanet Eğitim Merkezi,
Adalet Eğitim Merkezi,
Yozgat Cezaevi,
Sarıhacılı TOKİ,
Yozgat Bozok Şehir Stadyumu,
Duble yollar,
Ofisüstü'ndeki (Menekşe Evleri'ne karşılık yapılan) konutlar,
Yozgat Valiliği karşısındaki Millet Bahçesi,
Yozgat'ta yapılan devlet yatırımlarının büyük bölümü maalesef, üzülerek ve kayıpların nelere mal olduğunu yaşayarak görümüş bir Yozgatlı olarak söylüyorum ki, asla zamanında tamamlanmadı!
Zamanında tamamlanmadığı için hizmetten mahrum kalmış bir şehir,
Zamanında tamamlanmadığı için duble yollarındaki inşaatlarda ölmüş bir şehir,
Zamanında tamamlanmadığı için eksikleri ile hizmete açılan binalarla dolu bir şehir,
Zamanında tamamlanmadığı için okulu unutulan TOKİ konularından müteşekkir bir şehir (İki yıldır su problemi yaşıyor Sarıhacılı TOKİ ve maalesef çözüm üreten yok),
Zamanında tamamlanmadığı için bedel ödeyen bu şehirde yaşayan bir gazeteci olarak son Yozgat Bozok Şehir Stadyumu olayının bardağı bilmem kaçıncı kez taşıran son damla olmasını temenni ediyorum!
Bundan sonra da bir şeyin değişmeyeceğini söylüyor kalbim ama ona rağmen 'bundan sonra farklı olacak' diyorum.
Şuan Yozgat siyasetine kimler yön veriyor;
AK Parti Yozgat Milletvekili Abdulkadir Akgül,
AK Parti Yozgat Milletvekili Süleyman Şahan,
MHP Yozgat Milletvekili İbrahim Ethem Sedef,
İYİ Parti Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar.
Sayın Sedef ve Kayalar'ın iktidarın gücünü elinde bulundurmasalar da milletvekili olarak sorumlulukları olduğunu düşünerek isimlerine yer vermek istedim.
Bunca yükü omuzlarında nasıl taşıyacaklar, çözüm üretecekler!
Ne kadarına dahilleri var, ne kadarına yok, o kısmı tartışmıyorum. Şuan için bizim muhatabımız Yozgat milletvekilleri olarak kendileri.
Yılların eksiklikleri ile dolup taşan bir Yozgat'tan bahsediyoruz. Yarım kalmış devlet binalarının tam teslim edilmediği için kullanışsızlığı yüzünden mağdur olmuş bir kamusal alan var elimizde. Ve bu durumu o kurumların yöneticileri ve siyasi cenah bildiği halde ses etmiyor.
Geriye dönüp baktığımda bir şekilde ek ödeneklerle ve çaresiz bir şekilde eksikleri tamamlama yoluna gidiliyor bu tür kamu binalarının. Şuan bile gösterişli pek çok binanın sorunlarla boğuştuğunu pekala biliyor ama hep birlikte bilmemezlikten geliyoruz!
Neden bu şehir müteahhitlerin eksiklerini tamamlamakla yükümlü gibi zaman geçirmiş yıllarca.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yozgat'taki kamu binalarının proje bitiş zamanında çok sonra tamamlandığını, üstelik pek çok eksiği ile kamuya zoraki teslim edildiğini öğrense tepkisi ne olurdu acaba?
15 Temmuz gibi büyük ihanet ve ayak oyunlarının döndüğü bir sürecin yıl dönümü yaklaşırken, kamu malı üzerinden yaşadığımız zararın aslında benzer bir ihanet olduğunu sorumluların yüzüne haykırıp, en ağır cezaya çarptırılmasını ister miydi!
Ülkemizde keşke böylesine derin bir denetim ve hakkaniyetli bir cezalandırma mekanizması olsaydı!
Şimdilerde Yozgat'ın gündeminde bir türlü tamamlanmayan ve yakın zamanda da tamamlanması mümkün olmayan bir şehir satdyumu var kıymetli hemşehrilerim.
Yarını belli olmayan ama şuana kadar 5 kez müteahhit firmaya erteleme hakkı verilmiş, yani ihale iptal edilmek yerine, erteleyelim, şahısların menfaati zarar görmesin mantığından imtiyaz sağlanmış bir inşaattan bahsediyorum.
Ve ne acıdır ki, bu imtihaz sadece bir firmaya sağlanmış hakkın ötesinde, zamana yenilen inşaat bütçesinin eriyip, tükenmesine, 4-5 katına çıkmasına neden olmuş!
Bu zararın bedelini kim ödeyecek Yozgatlı mı?
Yıl sonunda bu insanların karşısına çıkıp, 'Aslında Yozgat devletten aldığı kadar kaynağı karşılayacak vergiyi ödemiyor' diyecek cesareti kendinizde buluyorsunuz ya!
Yozgat'ı ülkeye zarar gibi açıklıyorsunuz ya, bu zararın sorumlusu kim şimdi onu sorgulama zamanı.
Yarın müteahhit firma, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın yetersizliği ve soruna anında müdahale etmemesi, bununla birlikte siyasetin bir türlü çözüm üretememiş olmasına bağlı olarak oluşan milyonlarca TL'Lik zararı kimden tahsil edeceksiniz?
Müteahhit firma,
Bakanlık yetkilileri,
Siyasi cenah,
Yozgat'ta süreci sahipsiz bırakanlar,
Konuyu yeterince gündeme getirmeyen gazeteciler,
Kendi aramızda bu zararın bedelini öder miyiz?
Bizde yoksa o para, yedi sülalemiz ödemek kaydıyla devlet şehri düşse nasıl olur?
Acıtıyor değil mi?
Artık anlıyorum ki, ülkemizde, şehrimizde acımadan yürümeyecek işler!
Yimpaş neden battı diye sormak istiyorum şimdi kendime!
Efendim, Yimpaş'ı yöneten cenah, fabrika sahibi ise aynı fabrikanın bir benzerin kendi kurdu. Yimpaş'a ait fabrikayı önemsemedi, zarara uğrattı, bu süreçte hesap soranı olmadı, millet parasıyla alınan fabrika battı kendi fabrikası çalıştı.
Allah'ın adaleti bu, sen millet malıyla alınan fabrikayı batıranın hesabını yanına koyar mı?
Koymuyor!
Şuanda devlet için tam da böyle bir durum söz konusu.
Yozgat gibi Anadolu şehirlerinde devlet binaları zamanında tamamlanmıyor, siyasiler ya da sorumlu zat-ı muhteremler kendi işi gibi süreci takip etmiyorsa sonuç batan geminin malları ve Yozgat!
Hülasa bu şehirde bir şeyler oluyor ama oluncaya kadar kurbağanın gözü patlıyor!