Kendisinin de burs alarak okuduğunu ve yaşadıklarını asla unutmadığını dile getiren Şahin, şimdilerde öğrencilere burs ile destek oluyor. Öğrencilere burs verirken isimlerinin dahi bilinmesini istemediğini belirten Şahin, "Yaptığım hayrı reklam etmeyi doğru bulmam. Öğrencinin zengini olmaz, onlar ilim erbabıdır"dedi. Çamlık TV’de Ramazan Özel programının İstanbul yayınına konuk olan Şahin, Tarık Yılmaz’ın sorularını yanıtladı, hayat hikayesini, çalışmalarını ve Yozgat sevdasını anlattı.
İmkansızlıklar içinde okudu
İmamlıktan avukatlığa uzanan hayat hikayesini anlatan Şahin, zorluklar içinde okuduğunu, yaşadığı zorlukları asla unutmadığını belirterek, şuan eğitim gören gençlere çeşitli destekler verdiğini dile getirdi. Şahin, “2017 yılında aldığım bir mesajı hâlâ güzel bir hatıra olarak saklarım. Şu anda o kişi uzman, devlette çalışıyor. İnşallah yolu açık olur. O bir hatıradır. Var olsunlar, sağ olsunlar” şeklinde konuştu.
Zorluklarla geçen eğitim
Şahin, ekonomik sıkıntılar içerisinde yaşadıkları günleri asla unutmadığını belirterek, şunları kaydetti; “Yozgat’ta babam çiftçiydi. Dört kardeşiz. Sıkıntılı bir hayatımız vardı. Ben çocukken bir şeyin farkına vardım; bizim oralar kıraç, sulak değil. Bir şeyler yapmam gerektiğine karar verdim. Okumak istediğimi söyledim. İki sene okuyamadım. Üçüncü sene kaçtım, kayıt yaptırdım. Rabbim ufkumu açtı. Ortaokulu bitirdim. Parasız yatılı sınavlarında imam hatip lisesini kazandım. İki sene imamlık yapıp askere gittim.”
Bir şeyler yapmak lazımdı
Askerden sonra sınava girdiğini söyleyen Şahin, “Bir şeyler yapmak lazımdı. Allah’a güvendikten sonra gerisi olur. Askerden sonra sınava girdim, Rabbim yine ufkumuzu açtı. Başarım yüksekti. Hukuk fakültesini 15 bin kişi içinde tamamladım. Dershane falan da görmedim. 27 yaşında hukuk fakültesine girdim, 33 yaşında avukat oldum. Arkadaşlarımdan 10 yıl sonra bu mesleğe başladım ama çok sevdim. Sadece bu mesleği seçmiştim. Tayinim İstanbul’a çıktı. Evliydim ve kızım olmuştu. Fakülte okurken iki oğlum oldu. En küçüğü şimdi 40 yaşında. Birileri bizim de elimizden tuttu. Bağışla okumanın kıymetini bilirim. Bizim için az olan, gençler için kıymetlidir. Öğrencinin zengini olmaz, o ilim erbabıdır. Dünyayı değiştirecek insandır. Türkiye’de bir şeyler oldu. Bugünün dindar nesli dediğimiz, cumhurbaşkanları, bakanlar, valiler oruç tutuyorlar ya... İşte o insanları yetiştirenler vardır. Onlar isimsiz kahramanlardır. Hiç reklam yapmamışlardır. Benim siyasi ve görev talebim olmadı. “Bana görev verin” demedim. İstemem. Onu yapacak insanlar var. Herkesin kendi görevi var, ben de kendi görevimi yapıyorum” diye konuştu.
Yozgat’a bağlılığım var
Yozgat’a olan bağlılığını da dile getiren Şahin, "O topraklar bizim. Ecdadımızın mezarı orada. Orası bizim kültürümüzün yetiştiği yer. Sahip çıkmamız şart. Bizim ecdadımızın mezarı orada. Orada dua okumak nasiplenmek demektir. Memleketi gidip görmek lazım. Orada huzur buluyorum. Gençlik resmim orada çizilmiş. Kim ne derse desin, o topraklar benim topraklarım. İnsanımızın kültürünün yetiştiği topraklar. Ben 25 yıl orada yaşadım. Oralara sahip çıkmamız gerekiyor. Her gittiğimizde bir eksik veya sıkıntı ile karşılaşıyoruz. Çocuklar Türkiye’nin her yerine dağılmış. Bu insanın huzuru olur mu? Torunlarını göremeyen insanlar var. Sıla-i rahim bu yüzden önemli. O insanları orada tutmak için projeler çıkarıyor devlet. Geç de olsa farkına varıldı ama iş işten mi geçti?” diye konuştu.
Yozgat’ın temel sorunu göç
Yozgat’ın en önemli sorunlarından bir tanesinin göç olduğunu hatırlatan Şahin, şöyle konuştu; “Göç artık bir sorun. İstanbul’da 250 bin Yozgatlı var ama varlık gösteremiyoruz. Maltepe’de, Avcılar’da 45 bin kişi olduğu söyleniyor. Ben bunları çok önceden gördüm. 27 Şubat 1987’de ilk derneği ben kurdum: Yozgat Kültür Derneği. O günden bugüne 100 kadar dernek kuruldu. Ama bir şeyi beceremedik, Yozgatlı İstanbul’da lobi faaliyeti yapamadı.”
Yozgat’tan hain çıkmaz
Yozgatlıların devlet kademelerinde önemli görevler üstlendiğine dikkat çeken Şahin, "Bizim insanımız devletine sadıktır. En zor görevleri Yozgatlılara verirler. Hiçbir Yozgatlıya vatan haini diyemezler" dedi. Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Erbakan’ı davada kim savundu? Cemil Çiçek. 27 Nisan bildirisinde sabah kalkıp karşı bildiriyi okuyan yine Cemil Çiçek. FETÖ’yü Bekir Bozdağ’a temizlettiler. Devletin bütün zor işlerini Yozgatlılara yaptırırlar. Hurafeyi başka yere dağıtırlar. Yozgatlı bundan şikayetçi değildir. Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığını Fuat Oktay sırtlandı. Bunlar bir lobiyle değil, tırnaklarıyla geldiler. Tırmanarak geldiler. İnsan gittiği yolu bilirse düşmez. Bunlar yetişmiş insanlardır. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan, Sorgun’da ayakkabı tamiratı yapan bir babanın oğluydu. Yozgatlı, milletine sadıktır. Vatan haini diyemezler. Neden ben onlarla gurur duymayayım? Varsın az gelişsin, birileri beğenmesin, ben hayatımı orada çok güzel yaşadım. Toprak benim. Başkalarının yerleri çok mu daha iyi? Vatan sevgisi imandandır. İstanbul ne kadar kıymetliyse, Yozgat da o kadar kıymetlidir.”