İstanbul'un Fatih ilçesinde yaşanan trajik bir olayda, uyuşturucu etkisi altında olduğu iddia edilen bir şahıs iki kadını öldürdükten sonra tarihi surlardan atlayarak intihar etti. Bu olay sonrasında Türkiye’nin önde gelen isimlerinden açıklamalar gelmeye başladı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Demirer, yaptığı çarpıcı açıklamalarla dikkat çekti.
"Türkiye Uyuşturucu Batağında"
Prof. Dr. Taner Demirer, Anadolu’da uyuşturucu bağımlılığının artık bir "kanayan yara" haline geldiğini belirterek,
"Türkiye uyuşturucu batağına saplandı" ifadesini kullandı. Demirer, sınır güvenliğinin zayıfladığını ve kontrolsüz mülteci akınının uyuşturucu kullanımını artırdığını vurguladı. "Hudut Namustur" düsturunun hiçe sayıldığını dile getiren Demirer, sınırların adeta yol geçen hanına döndüğünü belirtti.
"Türkiye Narco State Olarak Anılır Oldu"
Son 20 yılda Türkiye’nin Orta Doğu ve Orta Asya’dan Batı’ya nakledilen uyuşturucunun güzergahı haline geldiğini söyleyen Prof. Demirer, uluslararası basında Türkiye’nin "Narco State" olarak anılmaya başlandığını ifade etti. Uyuşturucunun yüzde 80’inin sokak satıcıları ve internet aracılığıyla temin edildiğini belirten Demirer, Türkiye’nin tüm illerinde uyuşturucu kullanımının tespit edildiğine dikkat çekti. Yaklaşık 13 milyon çocuğun madde bağımlılığına karşı savunmasız durumda olduğunu vurgulayan Demirer, ülkede 2 milyon aktif uyuşturucu bağımlısının bulunduğunu belirtti.
"10 Milyar Dolar Uyuşturucu Tacirlerine Akıyor"
Prof. Demirer, Türkiye piyasasında her yıl uyuşturucu tacirlerine 10 milyar doların aktığını ve sokaklarda artık can güvenliğinin kalmadığını söyledi. Uyuşturucu bağımlılarının toplumun her kesiminde dolaştığını ifade eden Demirer, kadınların, kız çocuklarının ve çocukların sokaklarda güvende olmadığını dile getirdi.
"Sağlık Bakanlığı'ndan Etkin Mücadele Bekleniyor"
AK Parti iktidarı döneminde uyuşturucu ile mücadeleye yönelik yeterli adımların atılmadığını belirten Demirer,
"Ne 11 yıl Sağlık Bakanlığı yapan Recep Akdağ ne de 6 yıl bu görevi sürdüren Fahrettin Koca, uyuşturucu ile mücadeleye dair önemli bir çalışma ya da proje ortaya koydu" dedi. Türkiye’de alkol ve madde bağımlılığı merkezlerinin (AMATEM ve ÇEMATEM) sayılarının yetersiz olduğunu belirten Demirer, mevcut merkezlerin alt yapı ve personel desteği almadığını, ciddi renovasyona ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
"Uyuşturucu ile Mücadelede Acil Eylem Planı Şart"
Uyuşturucu ile mücadelede doktor, psikolog ve sosyal hizmet uzmanı sayılarının yetersiz olduğunu ifade eden Prof. Demirer, rehabilitasyon imkanlarının da sınırlı olduğuna dikkat çekti. Uyuşturucu ile etkin mücadele için yerel yönetimlerin komisyonlar kurması gerektiğini söyleyen Demirer, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik/Spor Bakanlığı’nın saha raporları hazırlaması gerektiğini belirtti. Ayrıca hudutların etkin bir şekilde korunması gerektiğini vurgulayan Demirer, uyuşturucu ticareti ve mülteci girişlerinin modern teknolojiler kullanılarak ve sıkı denetimlerle engellenmesi gerektiğini ifade etti. Emniyet, Jandarma ve Gümrük Muhafaza ekiplerine de lojistik ve bilimsel destek verilmesi gerektiğini söyleyen Demirer, TBMM’deki tüm siyasi partilerin bir araya gelerek "Uyuşturucu ile Mücadele Acil Eylem Planı" hazırlaması gerektiğini belirtti.
"Bağımlılıkla Mücadele Üst Kurulu Kurulmalı"
Son olarak, bakanlıklar arası koordinasyonu sağlayacak 7/24 çalışan bir "Bağımlılıkla Mücadele Üst Kurulu"nun derhal oluşturulması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Taner Demirer, uyuşturucu ile mücadelede daha etkin adımlar atılmasının şart olduğunu vurguladı.