“Yozgatlı” Ünvanını Gururla Taşıyan Halk Şairi Şaban Kahraman

10.05.1960 tarihinde Yozgat İli Boğazlıyan İlçesi, Bektaşlı Kasabasında dünyaya geldi. İlk ve Ortaöğrenimimi Bektaşlı Kasabasında tamamladı.
1980-1981 yıllarında askerlik görevimi yaptı. Askerlik dönüşü evlendi. Daha ilkokuldayken şiir yazmağa başladı.

Özel sektörde çalıştı emekli oldu. Şiirleri Türkiye’nin muhtelif illerinde dergilerde ve yerel gazetelerde yayınlandı. Halen de yayınlanmağa devam ediyor. Ayrıca çeşitli antolojilerde yer aldı. Bazı şiiri halk ozanları tarafından bestelendi.

Bugüne kadar Duygulu Şiirler 1, Duygulu Şiirler 2, Yar Gözün Aydın Ben Ölmem Gardaş, Yakasız Gömlek ve Son Hatıra Beş Gardaş adlı şiir kitapları yayınlandı. Dört çocuk babası ve iki torun dedesi olan şair. İş buldukça da halen çalışmağa devam etmektedir.

İLESAM (Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) üyesi olup 2018 yılında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığınca açılan sınavları kazanarak Halk Şairi unvanını almıştır.

Şaban Kahraman ve Gönül Yarası

“Şiir; bizi bulunduğumuz bir ruh halinden alıp başka bir ruh haline götürebilen yazı; ses uyumu, vezin, kafiye gibi güzellik öğeleriyle süslenmiş olup güzel hayaller taşıyan sanatlı sözlerdir. Şiiri tarif etmek bir bakıma güçtür. “Ne kadar şair varsa o kadar da şiirin tarifi vardır” derler. Çünkü şiir anlayışı herkese her devre göre değişmektedir.

Kuvvetli heyecanlarla, sık duygularla örtülü edebi eserlerin hepsine şiir dendiği için mensur şiir akımı da bu inançtan doğmuştur.
Jean Cocteau: “Şiir öyle ayrı bir dildir ki başka hiçbir dile çevrilemez, hatta yazılmış göründüğü dile bile.” Yahya Kemal Beyatlı: “Şiir, düşünceyi duygu haline getirinceye kadar, yoğurmaktır.”Mehmet Kaplan : “Kelimelerini zevkin hassas terazisinde tartmayanlar şiirin sırrına eremezler”, Yakup Kadri Karaosmanoğlu da: “Şiir aşkın evladıdır”, Süleyman Nazif: “Büyük şairler, lisanıyla eserler ırk ve kavmin istikbalini hazırlayıp düzenlemekle tarihini sağlamlaştırmış olurlar”, Tevfik Fikret.

“Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma:Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma.” Demiştir.
Muallim Naci: “Ne kadar iyi düşünülürse, o kadar iyi yazılır.” , Balzac: “Şiir demek ıstırap demektir”, “Cervantes: Şiir, yalnızlığın dostudur”, Seyit Kemal Karaalioğlu: “Şiir dilin ve insanın özüdür.

Nazmın verdiği ritimden başka şiiri besleyen, zenginleştiren bir büyülü ses yanı vardır. Şiiri şiir yapan bu büyülü yan, bir kelimenin yer değiştirmesiyle bozulup dağılabilir” demektedir. Behçet Necatigil: “ Şairler yazmadan önce kimse ölümü sevmezdi” demiştir.

Yozgatlı Şaban Kahraman büyük ustaların bu özdeyişlerini adeta yaşamıştır, halen de yaşamaktadır. Elinizdeki “Gönül Yarası” adını taşıyan bu kitap Şairin: Duygulu Şiirler 1, Duygulu Şiirler 2, Yar Gözün Aydın Ben Ölsem Gardaş, Yakasız Gömlek, Son Hatıra Beş Gardaş’tan sonra çıkardığı altıncı şiir kitabıdır.

Şair yıllardan beri o kadar acı ve ıstırap çekmiş, yalnız yaşamış, yalnızlığına arkadaş olarak kalemi ve kâğıtları olmuştur. Şair hemen hemen her gün içinden gelen duygularını kaydetmekte imkanlarının elverdiği ölçüde de onları kitap haline getirerek ölümsüzleştirmekte ve gelecek nesillere kültür mirası olarak bırakmaktadır.

Şair bütün şiirlerini Türklerin Milli Vezni olan hece vezni ile yazmaktadır. Kelimeler günümüzün yaşayan Türkçesiyle halkın anlayabileceği sade, arı ve duru bir dille yazıldığından zevkle okunabilmekte, okuyucuyu sıkmamaktadır.

Şiirlerini 4+3, 4+4, 6+5 ve 7+7 hece ölçüsüyle yazmakta ve bunda da başarılı olmaktadır. Şair şiirlerinde ölüm temasının yanı sıra çocuklarına çatmakta, zaman zaman da memnuniyetini belirtmektedir. Kardeşlerini Anadolu kültürünün bir gereği olarak onları ölürcesine sevmekte onların yaşamasını, onların yerine kendisinin ölmesini istemektedir.

Şair zaman zaman sevdiklerine de övmekte veya yermektedir. Kafasına göre birini bulamadığından sürekli dert yanmakta, bu duygularını da kalemiyle dizelere dökmektedir.
Şair kafa dengi birini bulsa hemen onunla izdivaç yapacak. Bunu birkaç kez denemiş olmasına rağmen bir türlü gerçekleştirememiştir.

Kime gönül verdiyse hepsinden eli boş olarak dönmüş ve şairin gönül yarası günden güne artmakta ve bunu kitaba ad olarak verdiği Gönül Yarası adlı şiirinde şöyle dile getirmektedir:

“Dokunma tabip yarama/ Uğraşıp derman arama/Yaralıyım bildin amma/ Bu yara gönül yarası.

Heyet kurup soru sorman/ Yeter artık beni yorman/ Bir filizdi, şimdi orman/ Bu yara gönül yarası.”

Diye feveran etmektedir şair bu kitapta. Şairin bestelenmiş şiirlerine yer verilmekte ve bu şiirlere verilen kare kodu ile cep telefonlarından bu besteleri dinlemek imkanı bulunmaktadır. Şairde memleket sevgisi de o kadar fazladır ki şiirlerinde bazen Yozgatlı Şaban mahlasını kullanmakta, hatta kitaplarının kapaklarında isminin önünde de Yozgatlı ibaresini gururla kullanmaktadır.

Yozgat’ın yetiştirdiği Kültür Bakanlığınca Halk Şairi unvanı onaylanmış Şair arkadaşımız Şaban Kahraman’ı bu değerli eseri Türk kültürüne ve Türk edebiyatına kazandırmasından dolayı tebrik eder, başarılarının devamını dilerim.
(Şükrü Öksüz: Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı)