Geçenlerde Yozgatlı Dernekler Federasyonu Ankara’da arabaşı etkinliği düzenledi. Yoğun bir hemşehri katılımı oldu ki takdire şayan. Federasyon başkanı sayın Selçuk Bağcı da burada önemli bir konuşma yaptı.
Gazetemizde okudunuz başlığı ‘Yozgat Fabrika ayarlarına geri dönmeli’ başlığı altında haberleştirdik.
O haber üzerine çok düşündüm, sayın Bağcı’nın konuşmasından dikkatimi çeken önemli noktalar oldu. Yozgatlı gerçekten kimdir, toplumdaki algısı nasıldır, tarihte nasıldı, bugün nasıl? 10 yıllık bir Yozgat gelini olarak evet benim de bu kente gelmeden önce ön yargılarım vardı.
Ve maalesef geldikten sonra de gördüm ki Yozgat’ın başka yerlerdeki algısı pek de iç açıcı değil. Hatta Yozgat’ın Yozgat’taki algısı bile iç açıcı değil.
Daha önce defalarca karşılaştığım, sohbet etme imkanı bulduğum ortamlarda ‘bizim Yozgatlılar yabancıyı pek sever, seni de severler’ gibi söylemler oldu. Yani Yozgat kendini, kendinden olanı pek sevmiyor.
Yozgat’ta bir eksik var! Sayın Bağcı’nın da dile getirdiği gibi, Yozgat’ı bu hale getiren ne?
Fennilerin, Abbas Sa yar’ların, Nida Tüfekçi’lerin, Gülten Akın’ların memleketi olan Yozgat’ın sanat ve kültürle olan bütün bağları koparılmış, şehrimiz mutsuz ve umutsuz bir hale büründürülmüştür. Yozgatlılar arasında “Birbirinin kuyusunu kazar” söylemi adeta üzerimize yapışıp kalmıştır. İşin daha da tuhaf yanı, asıl Yozgatlının kendini bu şekilde tanımlamaya başlamasıdır
Yıllar önce yaşlı bir teyzenin evine habere gittiğimde eski fotoğraflara bakma imkanım olmuştu. Yaklaşık 60 yıl önceki fotoğraflarda ud kursuna giden hanımefendiler, kültür sanat ile uğraşan beyefendiler yer alıyordu. Bugün Yozgat’ın eski kültürü canlandırılmak isteniyor istenmeli de ama o kültüre ne oldu sorusunu geliyor akla.
Beni yanlış anlamayın elbette ki kültürden kastım kılık kıyafet, ud keman veya başka şeyler değil. Ama var.
Yozgat’ın 50 yıl öncesi kültüründe bu donanımlar var.
Sayın Bağcı’nın dediği gibi Yozgat’a ne oldu da ‘Birbirinin kuyusunu kazar!’ söylemi ve hatta eylemi yapıştı bu memlekete?
Saysak buraya sığdıramayacağımız kadar ilim, bilim, sanat ve spor alanında birçok başarılı isim yetiştiren bu memlekete ne olmuş da dışarıdan özür dileyerek yazıyorum ‘Yobaz’ etiketi yapışmış?
Fabrika ayarlarına dönmek bu yüzden önem taşıyor. Yozgat’ın evet yatırıma ihtiyacı var, doktora, yollara, fabrikalara, işsizlik sorununa, göçe çare bulunmasına ihtiyacı var.
Ama en başta bu talihsiz imajı değiştirmeye ihtiyacı var.
Ama burada bir kentin değil yalnızca herkesin önce bireysel olarak fabrika ayarlarına dönmesi gerekiyor sanırım.