Yozgat’ın Çandır ilçesinde 2019 yılında yaşanan haciz olayı, Türkiye gündemine oturmuş ve uzun süre konuşulmuştu. Çandır Belediyesi’nin bir müteahhide olan borcu nedeniyle belediye kasasında bulunan bin 745 TL'ye, Belediye Başkanı'nın masasına ve koltuğuna el konulmasıyla sonuçlanan bu olay, büyük yankı uyandırmıştı. Aradan yıllar geçmesine rağmen benzer bir olay Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde yeniden yaşandı. Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal’ın makam odasındaki eşyalar, borçları nedeniyle haczedildi.
Antalya Döşemealtı Belediyesi'nde Haciz Şoku
Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde 31 Mart 2024 tarihinde yapılan Yerel ve Mahalli İdareler Seçimi’nde Belediye Başkanlığı görevine seçilen Menderes Dal, göreve geldikten sadece birkaç ay sonra büyük bir şok yaşadı. Önceki dönemde yapılan bir ihale sonucunda alacaklı olan bir firma, alacaklarını tahsil edemediği gerekçesiyle icra yoluna başvurdu. Öğle saatlerinde belediye hizmet binasına gelen icra memurları ve avukatlar, borçların ödenmesi için belediye yetkililerinden teminat alamayınca, Belediye Başkanı Menderes Dal’ın makam odasındaki eşyalar haczedildi.
Haciz işlemi sırasında Başkan Dal’ın makam odasında bulunan masa, koltuk, oturma grupları, televizyon, avize, masaj koltuğu, dolaplar ve komodinler tek tek kayıt altına alınarak haczedildi. Eşyalar daha sonra kamyona yüklenerek Adliye Yediemin Deposu’na götürüldü.
Başkan Dal'dan Sert Açıklama
Haciz işleminin ardından Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal, sosyal medya üzerinden bir video yayınladı. Videoda şunları söyledi:
"4.5 aylık belediye icraatı dönemimizde şeffaf olduk, bundan sonra da şeffaf olacağız. 1.5 milyar TL borç ile devraldığımız Döşemealtı Belediyesi’nde yaptığımız işler bu 4.5 ayda semeresini gösterdi. Bir takım çevrelerin aldıkları kazançların sonucunda bugün belediyemize icra getirdiler. Hepinizi tanıyoruz. Şeffaf olmaya, ahlaklı ve vicdanlı olmaya devam edeceğiz. Döşemealtı halkına verdiğimiz sözü yerine getireceğiz. Bundan şüpheniz olmasın, dimdik ayaktayız. Belediye icraatları belediye makamında yapılmaz. Döşemealtı’nın sokaklarında, caddelerinde yapılır. Bunu da hepinize göstereceğiz."
Başkan Dal’ın bu açıklamaları, belediyeyi devraldıktan sonra karşılaştığı mali tabloyu ve yapılan haciz işlemlerine karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koydu.
Döşemealtı'nda Borç Tablosu Krizi
Başkan Menderes Dal, göreve geldikten kısa bir süre sonra belediye binasına devraldıkları mali tabloyu gösteren bir pankart astırmıştı. Pankartta, önceki dönemde belediyeyi yöneten CHP'li Başkan Turgay Genç ve yönetiminden kalan borçlar yer alıyordu. Tahakkuka bağlanmış emanetlerde bekleyen borçlar, esnaf-müteahhit, personel, kamulaştırma, kurum borçları ve kredilerin yer aldığı tabloya göre, belediyenin toplam borcu 1 milyar 421 milyon 480 bin 557 lira 58 kuruş olarak açıklanmıştı. Ancak, eski başkan Turgay Genç ve CHP Antalya İl Başkanlığı’nın tepkileri üzerine bu pankart kaldırılmıştı.
Çandır'da Yaşanan Haciz Olayı: Türkiye Gündemine Oturmuştu
Yozgat’ın Çandır ilçesinde 2019 yılında yaşanan benzer bir olay, Türkiye gündemine oturmuştu. Çandır Belediyesi’nin bir müteahhide olan 124 bin lira borcu nedeniyle başlatılan icra takibi sonucunda belediyeye haciz gelmişti. Bu haciz işlemi sırasında Belediye Başkanı’nın makam odasındaki masa ve koltuk, kasada bulunan bin 745 TL ile birlikte haczedilmişti.
Önceki yıllarda belediyeye alınan kömürün bedeli olan 124 bin liranın ödenmemesi üzerine Çayıralan İcra Müdürlüğü tarafından başlatılan icra takibi, Çandır Belediye binasında büyük bir şok yaşanmasına neden olmuştu. Çayıralan İcra Müdürü Nuran Kader, belediyeden alacaklı olan müteahhidin avukatı Erdal Kılınç ve iki polis memuru ile birlikte Çandır Belediye binasına gelmiş, mahkeme kararını göstererek Tahakkuk Servisi'ndeki çelik kasayı açtırmış ve kasada bulunan bin 745 liraya el koymuştu.
Yerel Yönetimlerde Borç Krizi ve Çözüm Arayışları
Bu tür olaylar, yerel yönetimlerde mali disiplinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Belediye başkanlarının devraldıkları borç yükleri, zaman zaman bu tür haciz işlemleri ile sonuçlanabiliyor. Bu da hem yerel yönetimlerin itibarını zedeliyor hem de vatandaşların belediyelere olan güvenini sarsıyor.
Yerel yönetimlerin bu tür krizlerle başa çıkabilmesi için mali disiplinin sağlanması, borç yönetiminin doğru bir şekilde yapılması ve şeffaflığın artırılması büyük önem taşıyor. Hem Döşemealtı hem de Çandır gibi örnekler, yerel yönetimlerde karşılaşılan bu tür mali zorlukların çözümü için daha kapsamlı ve etkili stratejilerin geliştirilmesi gerektiğini gösteriyor.