Fabrikaya işbaşı yapmak üzere gelen işçiler, fabrikanın kapılarının kilitli olduğunu ve içeride kimsenin bulunmadığını fark etti. Durumu yetkililere bildiren çalışanlar, firmanın İstanbul'daki genel merkezine ulaşmayı denedi ancak bir sonuca varamadı. Firmanın insan kaynakları departmanından bir yetkili işçilere ulaşarak fabrikanın kapandığını ve patronlara ulaşılamadığını bildirdi. Bu açıklamayla işçiler büyük bir mağduriyet yaşadı.
İşçiler Tepkili: "Haklarımızı Kim Koruyacak?"
Fabrika önünde toplanan işçiler, duruma tepki göstererek yetkililerin bir an önce gelmesini talep etti. Ancak hiçbir yetkilinin gelmemesi üzerine işçiler, mağduriyetlerini dile getirerek, benzer durumların Yozgat'ta daha önce de yaşandığını ve birçok firmanın bir süre çalıştıktan sonra iz bırakmadan ortadan kaybolduğunu ifade etti. "Bu Yozgat’ın çilesi mi? Hep biz mi mağdur olacağız?" diyen işçiler, haklarının korunması için yardım talebinde bulundu.
Jandarma ekipleri fabrikanın önünde güvenlik önlemleri alırken, işçiler haklarının ve tazminatlarının ödenmesini talep etti. Fabrikanın kapanmasıyla birlikte hem maddi hem de manevi zorluklar yaşayan işçiler, bir an önce çözüm bekliyor.
Yetkililerden Destek Sözü
Olayın ardından AK Parti Yozgat Milletvekilleri Abdulkadir Akgül ve Süleyman Şahan, Yozgat Organize Sanayi Bölgesi'ne gelerek işçilerle görüştü. İl Başkanı Çelebi Altuntaş’ın da katılımıyla yapılan toplantıda yetkililer, işçilerin mağduriyetinin giderilmesi için çalışmaların başlatılacağını belirtti. Garanti Grup Yozgat Koordinatörü Hüseyin Yazır da işçilerin istihdamı konusunda destek sağlayacaklarını açıkladı. Milletvekili Akgül, işçilerin yasal süreçlerini tamamlamasının ardından Garanti Grup’ta iş başvurusu yapabileceklerini belirtti.
İşçiler Umutlu
Milletvekili Süleyman Şahan ise İçişleri ve Adalet Bakanlığı ile görüşmelerin sürdüğünü ve işçilerin tüm haklarının korunacağına dair güvence verdi. İşçiler, yaşadıkları mağduriyetlerin çözüleceğine dair umutlarını korurken, yapılan görüşmelerin olumlu sonuçlanmasını bekliyorlar.
Cumhuriyet Meydanı'nda Basın Açıklaması
Ritimteks çalışanları, yaşadıkları mağduriyeti duyurmak ve çözüm beklemek amacıyla Cumhuriyet Meydanı'nda basın açıklaması yaptı.
Çalışanlardan Zeynep Soylu, fabrikanın büyük bir firma olduğunu ve birçok önemli marka için üretim yaptıklarını belirtti. Soylu, işçilerin kıdem tazminatlarının ödenmesi ve bu tür durumların tekrar yaşanmaması için devlet yetkililerinden destek talep ettiklerini dile getirdi.
Zeynep Soylu,
‘’Ritim tekstil 2014 yılında Yozgat'ta büyük bir firma olarak kuruldu ve çok önemli markalar ile çalışmaya devam ettik. Çocuk Bayan Giyim'de devam ettik. Dünyaya yön veren firmalardan biri olduk. 25 Eylülde bize haber geldi. Patronlara ulaşım sağlanmadı. O günden bugüne çalmadığımız kapı kalmadı. Olumlu bir cevap kalmadı. Olumlu bir cevapla dönülmedi. Çeki faturası olan büyük firmalar gelip icra koymaya devam ediyor. Biz çalışanlar olarak devletimizden şunu talep ediyoruz. İcraat bütün makineler üretime yarayacak engel olmayacak bütün her şeyi satıp ve ilk önce işçinin kıdem tazminatını, ihbarı hesaplanıp hesabına yatmasını arz ederim. Devletimizden tek ricamız on yıllık teşvik verirken sözleşme yapmaları, on yıl da neredeyse her fabrika kapatıp kaçıyor. İşçinin maaşı tazminatını ödemeden yok oluyorlar. Şu an tek isteğimiz böyle olayların önüne geçilmesi, önlenmesi şunu da hatırlatmalıyım ki bizim tazminat ve yıllık izni olan haklarımızın geri verilmesini arz ederim. Buradaki insanların amacı para mevzu değil. Bundan sonraki süreçte bu insanlara ne yapılabilir? Yozgat herkesin gönlünde küçük bir il. Bu insanların yani Yozgat gençliğinin sürekliliği olan bir işçi, istihdamı istiyor. Tekstilin kaderi bu. Yozgat'tan gelen yatırımcılar belli bir süreden sonra insanları yüz üste bırakıp gidiyorlar. Bunun için Yozgat'ı görün istiyoruz. Her yere fabrikalar kurulurken Yozgat niye yok? Bu insanlar her üç beş senede bu duruma düşmek zorunda mı? Bu insanlara iş bulundu deniliyor ama o da çözüm değil. Çünkü üç beş ay çalıştırıldıktan sonra gene aynı durum. Biz kısacası Yozgat'ı görün istiyoruz. Kalıcı istihdam istiyoruz’’ ifadelerine yer verdi.
Soner Kızıl,
‘’Bizlerin amacı sesimizi duyurmak. Ya bir bidon menzil alayım şurada kendimi mi yakayım? Ben evime ekmek götüremiyorum. Ben şimdi evimden hanımım ekmek isteyecek ben götüremiyorum. Yani şurada herkes bak herkes çoluk çocuk sahibi. Ben geçen çocuğumun aidatını veremedim. Öyle bir durumdayım. Ya bunların gereğinin yapılmasını rica ediyoruz. Yozgatlı iş adamlarından adım bekliyoruz. Durumu iyi olanlar var. Yani bunlar duysunlar. Bize yardımcı olsunlar. Bir babalık yapsınlar. Bir abilik yapsınlar. Ben akşam evime ekmek götüreyim ya. Çocuğuma bir çikolata götüreyim sevinsin. Dediğim gibi ben şimdi gideceğim. Çocuğum benden çikolata isteyecek ama alamayacağım. Stresle gireceğim eve. Dediğim gibi geçsem kendimi mi yakayım? Kendimi mi atayım? Yani bunun devlet büyüklerinden bir çözüm istiyoruz biz. Gereğinin yapılmasını arz ederim. Teşekkür ederim’’ dedi.