Yozgat’taki kurumsal ayrılıklar

Anladım ki dünya döndükçe düzelmeyecek sorunlarımızdan, kangren olmuş hastalıklarımızdan bir tanesi.
Kim bilir belki de insan fıtratının neden olduğu bir durumdur.
Ya da sadece bize özel!
Her ne hikmetse Yozgat’ta bir hayli fazla. Lakin, bir süredir, kısmen de olsa gündemine hakim olduğum Ankara’da da durum pek farklı görünmüyor. Ama orası büyük şehir olunca bizim tabirimizle göze çok fazla görünümüyor.
Siyasetin biriktirdikleri zamanla Yozgat’ta kurumsal yapılanmayı bu hale getirecekti.
Siyaset ne biriktir, ayrılıkları biriktirdi!
Nasıl oldu?
Siyasi partilerin iç işleyişinden tutun da, 
Sendikalar, Dernekler,
Kamu Kurumları,İlçeler,
Diye devam eden silsile de adamın adamı olanların neden olduğu ayrılıklar, ayrışmalar, kaybettirmeye, kaybettirirken bu şehrin geleceğinden çalmaya devam ediyor!
Bir avuç devlet adamı, millet aşığı, fedakar olmasa halimiz nice olur bilinmez!
Yozgat’ta kurumları az-çok analiz eden, işleyişi, yöneticilerinin yapısını gören bir basın mensubu olarak, şuan hali hazırda yaşadığımız durağanlığın sebebini siyasetin biriktirdiği ayrılıkçı temsilcilere bağlıyorum.
Bir kere daha tekrar etmekte yarar var, aynı siyasi yapılanmanın içinde olmasına rağmen kendi gücünün peşinden giden, kefiline itaati Yozgat’a hizmetten üstün tutunlar sistemi tıkadı.
Kurum temsilcileri ve kadrosu detayında durum değerlendirmesi yapabiliriz.
Elbette ki, şuan eline aynayı olan olmadı!
Sorumluyu bir şekilde karşıda arıyor, kim kimin adamı, kim kurumsal işleyişi tıkıyor, yetmedi devlet malına helal getiriyor diye soruyordur dahili olup olmadığını düşünmeden!
Eğer Yozgat’ta kurumsal tıkanmışlık giderilmez ise, siyasi tıkanmışlık da çözülmez!
Makamından güç alan değil makamına güç veren yönetici modellerini çoğaltmadığımız sürece de Yozgat’ta iş yürümez.
Tıkanmışlık bu kez çalışanın önüne çıkacak, işlerini engelleyecek ve bir müddet sonra tepkisizlik sendromu başlayacak!
Merhum siyasetçilerimizden Necmettin Erbakan’ın şu sözünü hatırladım: 
- Biz seçimler için değil, gelecek nesiller için çalışıyoruz!
Sahi, adamın adamı olanlar, makamın işgalcileri, kişisel itaatini devlete itaatten üstün tutanlar sizler kimin için çalışıyorsunuz.
     Her ayın 15’inde uğrak verdiğiniz banka matik için mi, kefiliniz, güç bulduğunuz büyüğün mutluluğu için mi?
Devlet içinse bir adım öne çıkın ve Yozgat’taki tıkanmışlığı, çarpuk çurpuk işlere son verin!
Olmuyor!