Sayıları ne çok, Varlıkları ne rahatsız edici,
Rahatlıkları ne de göze batıyordu değil mi?
Bu durumu, uzun süre evde kalan misafir gibi düşünün.
Hatta şimdilerde uzun süre evinize misafir ettiğiniz anne babanız ya da en yakınınız bile aynı duyguları yaşatabilir size.
Yok canım, öyle değil mi?
İç sesiniz olmak istedim bir an affedin.
Kendinize bile konuşamadığınız iç ses; büyük, gösterişli evlerimizde yalnız dünyalara mahkum bir yaşantımız, yaşantımız yok mu?
Bakın etrafınıza, biri birinden ayrı insanlar, hatta birbirine aynı evde tahammül edemeyen aileler.
Her neyse, böylesine tahammül sınırları bitmiş dünyada yabancı ülkelerin insanlarını misafir etmek, çok önemli bir dönemde yaşanan ensar-muhacir kavramlarını bile görünmez ediyor.
Sureli, Iraklı, Afgan yada…
Ülkemizde son yıllarda sayıları artan bu insanların en büyük günahı ülkelerinde kol gezen BATI zehrinin ne olduğu iç karışıklıktı. Allah ülkemizi bu zehirden muhafaza eylesin.
Suriyeliler, nüfus bakımından ülkemizde yabancı milletler arasında ilk sırada yer alıyor. İç siyasette malzeme, yine iç karışık çıkarmak isteyenlere malzeme, iç isyanla iktidar dizayn etmek isteyenlere alet edilmek istense de şükürler olsun amaç hasıl olmadı!
Ha, bir gerçek var ki, bu insanları sınırdan geçerken yerli kayıt, ikametgah, kontrol mekanizması gibi denetleme sistemi oluşturamadık. Akın akın gelen yabancı misafirleri kontrolsüz bir şekilde ülkemizin illerine sevk ettik.
Bugün konuşulabilecek bir sorun var ise o da dağınık mülteci yapılanması diyebiliriz. Geldiğimiz noktada hemen yanı başımızda, Suriye’de yeniden haritalar çizildi. 56 yıllık Esad Rejimi, beklenmedik bir anda beklenmedik bir hızla sona erdi.
Türkiye başta olmak üzere, farkı diyarlarda, vatanlarından uzakta yaşayan Suriyeliler için ülkelerine yeniden dönme umudu yeşerdi.
İnşallah temennimiz bir süredir misafirimiz olan bu insanlar en güzel şekilde ülkelerine dönsün, o topraklar terörden arınmış, ülkemiz ve dünya için büyük tehdit olan terör ülkesi kurmak isteyenlerin canı cehenneme çoktan yolculuk etmiş olsun.
Türkiye’yi aciz, her fırsatta dünyanın gerisinde, derinliklerinden uzakta görenler de bir mesajım var; siz ülkenizin ne kadar büyük bir tarihe, güçlü bir sisteme sahip olduğuna inanmasanız da dünya bir kere daha gördü!
Darısı size…
HAYIRLI OLSUN SONGÜL HANIM
Yozgat Çamlık Medya yenilenme hamlesini dur durak bilmeden sürdürüyor.
Yozgat Çamlık Gazetesi, Çamlık Ankara Gazetesi, Çamlık TV ve www.yozgatcamlik.com gibi güçlü bir yapılanmaya sahip olan Çamlık Medya, yönü Yozgatlı’dan yana tüm dünyaya ulaşmaya, Anadolu’nun tam kalbinden yükselen ses olmaya devam ediyor.
Bizler tüm Yozgatlı’nın desteğini kalbimizde, yanımızda hissederek çıktık bu yolculuğa. Ve dur durak bilmeden aldığımız bu güçle devam ediyoruz.
Her anı yenilenme ile yol alan bir medya yapılanmasından bahsediyorum.
Zengin haber içeriği, güçlü kadrosu, inanmış dev bir okur ailesi ile çok büyük bir yapıya sahip olduk.
Bu yapıda bundan böyle Yozgatlı Şair-Yazar Songül Yurdagül Akyol da olacak. Hem Çamlık TV programları hem de köşe yazıları ile yapıya güç katacak, zenginlik sağlayacak.
Hayırlı, uğurlu olmasın temenni ediyorum.
Siz bizimle olduktan sonra biz sizi dünya ile buluşturmaya devam edeceğiz.