Gündem

Yozgat'tan nasırlı ellerle çıktı; Türkiye'nin sayılı iş insanlarından oldu

Ülkemizin ve dünyanın farklı noktalarında başarılı Yozgatlıların hikayelerini ekranlara taşıyan Çamlık TV ekranlarında Bizim Hikayemiz programı yayınlandı.

Yozgatlının hikayesi olan Bizim Hikayemizin konuğu Yozgat aşığı Yozgatlı iş insanı Avukat Satılmış Şahin oldu. Yozgatlı Sanatçı Murat Balaban’ın seslendirdiği türküler programa renk kattı.

Şahin, Çocukluğunun ve gençliğinin Yozgat’ta geçtiğini daha sonra İstanbul’a gittiğini söyledi.

BURASI BENİM MEMLEKETİM

Akdağmadeni ilçesi Umutlu Beldesi’nde bulunan evinde yapılan programda konuşan Şahin,

“25 yılını Yozgat’ta geçirdiği daha sonra hikayemiz ile beraber gurbete gittik. İstanbul’da yaşıyorum. Ama senede bir iki ay gelmek üzere bu evimizi buraya yaptık. Burada kardeşlerimle beraber kalıyorum. Komşularımın dertlerini dinliyorum. Burası benim memleketim” dedi.

Toprağımı unutmadım

Yozgat benim toprağım diyen Şahin,

“Bizler inançlı insanlarız. Dinimizde Sıla-i Rahim diye bir kavram var. Vicdanlı insanlar döner sıla-i rahim ederler. Eş, dost, akraba ziyaretleri yaparız. Siz insansınız. İnsan olduğunuz her yerde birbirimize muhtacız. Burası benim toprağım. Gençlik resmim burada çizildi. Çocukluğum burada geçti. 25 yaşına kadar tırpan biçtim, ekin ektim. Benim söylediğim tarihin son devrinin, aydınlanma devrinin son nesliyiz. Ben 700 parça alet kullanmışım. Ama şimdi bir telefon birde araba anahtarı kullanıyorum” ifadelerini kullandı.

ELLERİMİZİN NASIR BAĞLADIĞI GÜNLERDİ

 Şahin,

“O zaman ellerimizin nasır bağladığı zamanlardı. Biz buradan gittik, Allah yolumuzu açtı. Bu garip topraklarda hayvan otlattık. Yokluk gördük. Sabunu bile 1968’lerde gördük. Ondan önce kil ile çamaşır yıkardı annemiz. Yoklukların diz boyu olan o dönemi de varlığın olduğu bu dönemi de biliyorum. Teknolojinin uzay çağına gittiği ulaşmış bir nesiliz. Türk töresini çok iyi bilenlerden biriyiz. Onun için yeni nesil cep telefonu nesli. Kültürünü, tarihini iyi okumuş bir nesil olmamız bizim için bir şanstır. Onun için her yıl geliyorum. Şenlikler yapıyoruz” dedi.

Kitap Yazacağım

Köy üzerine kitap yazacağını belirten Yozgatlı iş insanı Avukat Satılmış Şahin,

“Kitap yazmaya başladım da. Çok kaliteli olacağını düşünüyorum. Ben bir köy hikayesi anlatacağım. Folkrolünü, tarihini, acısını nezretmek istiyorum. Onun için bura benim için verimli bir yer. Harman gibi ne isterseniz kaldırabilirsiniz. Bahçe yapıyorum. Organik ürün üretiyorum. Burada yazın klima bile kullanmayacak kadar oksijeni ve havası bol bir yer. Buradan daha güzel neresi olsun ki benim için. Anne baba mezarları burada. 2 aylık tatilimi burada geçiriyorum.”

Burası Köyün Balkonu

Köye yaptığı evin köyün balkonu olarak değerlendiren Şahin,

“Yer itibari ile 20 metre yüksekte köyden burası. Burası benim baba toprağım. Burası tapulu modern ve tasarım bir ev olarak çıktı. Benim için burada dedikodu fazla yapmıyorlar. Çünkü ben onların içindeyim. Evlerinde oturup yer sofrasında bazlama, çörek yiyorum. Bu bölgenin fahri avukatıyım. Kimin neyi varsa koşup geliyor” dedi.

Ben Burslarla Okudum

Şahin,

“Ben burslarla okudum. Babam varlıklı kimse değildi. Elimizden tutan insanlar oldu. Yok günlerimizde burs verdiler. Bursun kıymetini çok iyi biliyorum. Üniversite öğrencileri benim kırmızıçizgimdir. Ukalalık olmasın ama bir iş adamı arası o gün meşgulüm diyebiliyorum. Ama bir öğrenci aradığında kesinlikle kapılar ardına kadar açıktır. Üniversite öğrencileri ile hayata dair konuşmak güzel oluyor. Burs konusunda hassasiyet gösteriyorum. Hiçbir vakıf ve derneği aracı olarak kullanmadım. Çocukların hiç biri ile görüşmedim. Çünkü o okuyan öğrencinin bana karşı minnet duymasını istemiyorum. Bugünde karşılaşmak istemem. Çünkü görür ben senin bursunla okudum dediğimde yüzüm kıpkırmızı oluyor” şeklinde konuştu.

Yoksul Büyümüşseniz Yoksulluğu bilirsiniz

Yoksul büyümüşseniz yoksulluğu bilirsiniz diyen Şahin,

“Yoksulun kim olduğunu da tanırsınız. Önünüzde iyi bir model varsa o modeli de unutmazsınız. Ben ayrıca imam hatip lisesi mezunuyum. 2 yılda imamlık yaptım. Bir gün bir camide vaaz ederken cemaat içerisinden bir vatandaş beni yanına çağırdı. Yaşı ilerlemiş bir kişiydi. Buyur etti beni. Benim çocuğum yok. Ben her ay seni dinledim müthiş bir zekan var. Sana her ay burs vermek istiyorum dedi. Ama yaşlıyım sana gelemem. Eğer sana ağır gelmezse her ay sen bana gelir misin dedi. 5 yıl boyu bana her ay bin lira burs verdi. Maaşım 3 bin liraydı. Bin lira burs verdi. 4 yıl boyunca kurbanımız kesti. Neden bunu yapıyorsun dedim. Öğrendim ki bana da yapmıyormuş. Ben kazandığım paradan fakiri fukarayı gözetmedikten sonra o paranın benim için ne anlamı var” dedi.

Başarı hikayeleri buradan çıkarsa anlam kazanır

Şahin,

“Başarı hikayeleri buradan çıkıp giderse zaten anlam kazanıyor. Beşeri sağlanırsa hayat hikayesine dönüşüyor. Bugün ki neslin yazacağı bir hikaye yok gibi. Ben hukuk fakültesini kazandım. Düşünmeye başladım. İstanbul’u hayatımda hiç görmedim. Kayıta gideceğim Ankara ve İstanbul’da dayım var. Onların yanına gidiyim otel paramda yok orada kalayım dedim. Dayım bana tarif verdi. Otobüsü tarif etti. Dediğini yaptım. Dayımı tarife göre buldum ve kaydımı yaptırdık. Ankara’da Diyanet İşleri başkanlığında çalışıyorum. Diyanet İşleri Başkanlığında iki numaralı adam Hamdi Mert isminde biri benim fakülteyi kazandığımı duymuş. Adam beni kucakladı. Senin gibi birinin buradan Hukuk fakültesini kazanmandan gururlandım dedi. Benim okuma şansım zor dedim. Hem okuyum hem çalışayım dedim. Beni överek müftülüğü aradı. Beni oraya memur olarak yaptırdı” diye konuştu.