Yunanistan, Batı Trakya Türk toplumu hakkındaki gerçekleri çarpıtıyor

ABTTF Başkanı: “Ülkemizde bize karşı sistematik bir ayrımcılık politikası uygulanıyor. Bu mu “Trakya’daki Müslüman azınlığın” gelişmesi? Dil ne söylerse söylesin, gerçekler apaçık ortada!”

Kapodistrian Üniversitesi ve Avrupa ve Dış Politika Vakfı (ELIAMEP)’nın Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılı dolayısıyla düzenlediği konferansta Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu, Lozan’ın statüsü ve haklarını tanımladığı Batı Trakya’daki azınlık için “Müslüman”, İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki azınlık için “Yunan Ortodoks Hristiyan” tanımını kullandı.

Cumhurbaşkanı Lozan Antlaşması’nın her iki azınlığın da haklarının korunmasına yönelik çerçeveyi açıkça tanımladığını ifade ettiği konuşmasında “Trakya’daki Müslüman azınlığın” geliştiğini ancak “Türkiye’deki Yunan azınlığın” sürekli olarak azaldığını söyledi.

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Konferansta yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanımız yanıltıcı ve gerçekleri çarpıtan bir dil kullanıyor. Zira Lozan Antlaşması’na göre Azınlığımız “Müslüman azınlık” ise Türkiye’deki Ortodoks Rum azınlığı da “gayri-Müslim azınlıktır”. Ancak bizim için Müslüman ifadesini kullanırken Türkiye’deki azınlık için Yunan azınlık ifadesini kullanmakla yine Batı Trakya Türk toplumunun varlığı inkar edilmektedir. Ayrıca Azınlık toplumu olarak bizim geliştiğimiz söylemi de gerçeği yansıtmamaktadır. Evet, Türkiye’deki Rum azınlığa kıyasla nüfusumuz fazla, ancak bu hak ve özgürlükler bakımından Türkiye’deki azınlıktan daha iyi olduğumuz anlamına gelmiyor. Zira 2013 yılında yalnızca 4 öğrenci ile açılan Gökçeada Özel Rum Anaokulu ve İlkokulu’nda bugün 21 öğrenci öğrenim görüyor. 2015’te açılan Gökçeada Özel Rum Ortaokulu ve Lisesi’nde ise bugün 46 öğrenci öğrenim görüyor. Öte yandan Batı Trakya Türk toplumu olarak Lozan ile kendi okullarımızı kurma ve yönetme hakkımız olmasına rağmen ilkokullarımızın sayısı her gün gittikçe azalıyor, zira devlet ekonomik tedbirleri gerekçe göstererek 2010’dan bu yana öğrenci sayısı 9’dan az olan tüm okulları kapatıyor. 2011 yılında 188 olan ilkokul sayımız bugün 99’a düştü. Eskiden Türk okulları olarak adlandırılan okullarımızın adı bugün Azınlık okulu. Neden? Çünkü ülkemiz Türk kimliğimizi tanımıyor! İsminde Türk kelimesi geçen derneklerimiz kapatıldı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne giden üç derneğimiz hakkında 2008’de mahkeme ülkemizin dernek kurma özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetti. Ama ülkemiz 15 yıldır mahkeme kararlarını da uygulamıyor. 21 Mayıs seçimlerinden sonra yaşadıklarımız biz karşı agresif ve hedef gösteren yaklaşımı da ortaya koydu. Nüfusun çoğunluğunu oluşturduğumuz Rodop’ta bir Türk milletvekili adayının aldığı oy sayısı deyim yerindeyse kıyameti kopardı. Dora Bakoyanni bir Türk köyünde yaptığı konuşmayla bize aba altından sopa gösterdi. Ülkemizde bize karşı sistematik bir ayrımcılık politikası uygulanıyor. Bu mu “Trakya’daki Müslüman azınlığın” gelişmesi? Dil ne söylerse söylesin, gerçekler apaçık ortada!” dedi.