Hastalık, bize zamanın değerini ve hayatın kırılganlığını hatırlatan bir uyarıcıdır. "Bir müsibet bin nasihattan iyidir" atasözü, yaşadığımız zorlukların bizi daha bilge ve anlayışlı kıldığını vurgular. Bu, hastalıkların da bizim için birer ders olduğunu ve belki de hayatımızı anlamsız şeylere harcamamız konusunda bizi uyardığını gösterir. İnsan, sağlığını kaybettiğinde gerçek değerlerin ve zamanın önemini daha iyi anlar. Bu nedenle, hastalıklar hayatımızda negatif olarak görülse de, bizi daha değerli ve anlamlı bir yaşama yönlendirebilir. Sonuç olarak, hastalıklar, kalan ömrümüzü daha bilinçli ve hayırlı geçirmemiz için bir fırsat olarak değerlendirilebilir.
İnsan sık sık ölümü ancak hastalık anında yanı başında hisseder ve bu, kendi yaşam şeklini derinden sorgulamasına neden olur. Sağlıklı bir birey ölümü asla aklına getirmez oysa oda her an ölebilir. Hastalık gerçeği, doğru yaşamanın temelinde Allah'ı daha sık hatırlamak gerektiğini vurgular. Hastalık, bizi sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da dönüştürebilen bir uyarıcıdır. Önceliklerimizi yeniden değerlendirmemize yol açar. Ölüm ve hastalık hayatımızdaki kaçınılmaz unsurlar olsa da, bize nasıl daha bilinçli ve anlamlı bir yaşam sürebileceğimizi öğretir. Neticede, her iki kavram da bizi doğru yaşama ve daha fazla Allah'ı hatırlamaya yönlendirir, bu da hayatımızı daha dolu ve anlamlı kılar. Sonuç olarak hastalığı musibet gibi görsekte , belkide kendimizi yanlıştan uzaklaşıp doğru yaşamak için Allah'ın bizlere verdiği bir fırsattır.
Herkese sağlıklı uzun ömürler dilerim.